Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/80 E. 2023/769 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/80 ESAS
KARAR NO:2023/769
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12.11.2021
KARAR TARİHİ:10.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ——–ile borçlu şahıs ——- arasında elektrik kullanma için abonelik sözleşmesi imzalandığını, İmzalanan abonelik sözleşmesi gereği, Müvekkil şirket tarafından borçlu şahsa elektrik hizmeti verilecek, bunun karşılığında da borçlu şahıs tarafından aldığı hizmet karşılığından belirli bir meblağ ödeneceğini, taraflar arasında yapılan sözleşme ile davalı tarafa elektrik hizmeti vermeye başlandığını, davalı taraf kendisine verilen hizmet karşılığında tahakkuk ettirilen elektrik faturalarını ödemeyerek müvekkil şirkete karşı yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından ödenmeyen fatura bedeli olan toplam 5.034,68-TL asıl alacağı ödemesi için borçlu şahıs ile iletişime geçilmiş ve gerekli bilgilendirmeler yapılmasına rağmen borçlu şahıs tarafından dikkate alınmadığını, tüm bildirimlere ve uyarılara rağmen borçlu şahıs tarafından müvekkil şirkete ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmadığından ötürü müvekkil tarafından ———– dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şahıs aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, buna istinaden arabulucuya başvuru yapılmış olup, davalı taraf ile arabulucu da anlaşma gerçekleşmediğini, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile karşı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Davacı vekili; davalı ile elektrik aboneliği hususunda sözleşme imzalandığını, davalıya verilen hizmet karşılığında tahakkuk ettirilen elektrik faturalarını ödemediğini, bunun tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu beyan ederek davasının kabulünü istemiş; davalı davaya cevap vermemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Davaya konu uyuşmazlığın; davacı şirketin takip tarihi itibariyle anılan sözleşme kapsamında takibe konu faturalar yönünden davalıdan kısmen yahut tamamen bir alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği, icra inkar ve gecikme faiz talebi yönünden yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosya Elektrik Mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiştir.Bilirkişinin 24/11/2022 tarihli raporlarında özetle; “…Davacı taraf; davalıya imzalanan bir abonelik sözleşmesi kapsamında elektrik enerjisi sağlandığını beyan etmesine rağmen, davalının imzasının olduğu bir abonelik sözleşmesinin dosyasına sunulamadığı, bu durumda davalı tarafın söz konusu adresten
sorumlu tutulabilmesi için öncelikle fatura tarihlerinde söz konusu tesisat adresinde faaliyette olduğunu gösteren ve ispatlayan kira sözleşmesi, ——– kaydı, esnaf vb. dernek, birliklerden alınan yazıların dosyasına sunulması gerektiği, ancak ilgili kurumlardan alınan bilgiye göre davalının icra takibine dayanak olan faturaların düzenlendiği tarihlerde herhangi bir esnaf veya mükellef kaydının bulunmadığı, dolayısıyla davalının ilgili tarihlerde söz konusu tesisattan ve tüketilen elektrik
enerjisinden sorumlu tutulabilmesi için kanıt niteliğinde herhangi bir belge olmadığı anlaşılmakla, davalının yalnızca davacı tarafından sunulan faturaların adına düzenlenmiş
olması sebebiyle söz konusu tesisattan sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda hukuki değerlendirme sayın Mahkemenin takdirlerine bırakılmıştır. Davalının da icra takibine itirazında dile getirdiği üzere, dava konusu icra takip belgesinde takibe dayanak olan faturaların hangileri olduğuna dair herhangi bir kayıt olmadığı anlaşılmasına rağmen, icra dosyası ekinde sunulan 4 adet faturanın icra takibine esas faturalar olabileceği değerlendirilmiş, ancak hem tek başına toplam fatura tutarı icra takibindeki asıl alacak tutarından fazla olan, hem de üzerinde sayaç endeks ilk-son okuma değerleri olmayan ve 19.08.2013 tarihinde düzenlenmiş olmasına rağmen 18.12.2013 son ödeme tarihli olarak döneminde değil de sonradan düzenlendiği anlaşılan ve üzerinde fatura no.su da bulunmayan —– dönemindeki mükerrer fatura değerlendirme dışı bırakılmış, sayaç endeks ve ilk-son okuma bulunan fatura seri no.su da bulunan diğer 3 adet faturanın tesisatta sayaç tarafından kaydedilmiş tüketimin karşılığı olarak düzenlenmiş faturalar olduğu için icra takibine esas faturaların da bu faturalar olabileceği kabulü üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Takdiri sayın Mahkemede olmak üzere; üzerinde denetim ve hesaplama yapılabilen ve hem seri no.su bulunan hem de sayaç endeks ilk-son okuma değerleri bulunan 3 adet fatura belgesi için yalnızca tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak, fatura tutarları dönemlerindeki birim fiyatlar kullanılarak 5.926,41-TL olarak hesaplanmıştır” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamına göre; davacı; davalıya imzalanan bir abonelik sözleşmesi kapsamında elektrik enerjisi sağlandığını beyan etmesine rağmen, davalının imzasının olduğu bir abonelik sözleşmesi sunmadığı, davalının söz konusu adresten sorumlu tutulabilmesi için öncelikle fatura tarihlerinde söz konusu tesisat adresinde faaliyette olduğunu gösteren ve ispatlayan kira sözleşmesi, ——– kaydı, esnaf vb. dernek, birliklerden alınan yazıların dosyaya sunulması gerektiği, davalının icra takibine dayanak olan faturalarındüzenlendiği tarihlerde herhangi bir esnaf veya mükellef kaydının bulunmadığı, bu itibarla davacının tek taraflı düzenlediği, bir abonelik sözleşmesine dayandığı ispat edilmeyen faturalardan kaynaklı alacağını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 111,33-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 158,52-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 111,33-TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.688,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Ret olunan dava yönünden davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———– bütçesinden ödenen 680,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.10.10.2023