Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/767 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/747 ESAS
KARAR NO:2023/767
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26.09.2022
KARAR TARİHİ: 10.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde müvekkilinin maliki bulunduğu—- plakalı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan ——- plakalı araç ile tarihinde karışmış oldukları maddi hasarlı trafik kazasında dava dışı karşı taraf sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu madde 99 Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğunu, müvekkili için davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebine ilişkin huzurdaki davayı açma zaruretinin doğduğunu, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00-TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi 10.02.2019 olduğunu, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, haksız davanın reddi gerektiğini, davacının davasını belirsiz alacak olarak açtığını, belirlenebilir nitelikte olması gereği davanın reddi gerektiğini, kesin hüküm nedeniyle işbu başvurunun reddi gerektiğini, dava konusu talebin kaza tarihi sebebiyle zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu talebe ilişkin kusuru olmadığından haksız davanın reddini, davacının hasar bedeline yönelik taleplerinin yargılaması sonucu müvekkil şirket ilgili icra dosyalarına ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, hasar talebinin kaza tarihindeki verilere göre hesaplandığını, davacının kaza tarihinden kısa süre içerisinde gerekli bildirimleri yapmadığını, tüm bunların müvekkil şirkete kusur yükletilecek hususlardan olmadığını, ülkedeki ekonomik değişikliklerin munzam zarar sebebi olmadığından davanın reddini, müvekkil şirketin poliçe limitinin üstündeki değerlerden sorumlu olmadığını, müvekkil şirket tarafından ————- ödeme yapıldığını, davacının başkaca hak ve alacağının olmadığını, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddini, aksi takdirde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle; munzam zarar iddiasına dayalı alacak davasıdır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.Davacı vekili; —- tarihinde müvekkilinin maliki bulunduğu —- plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan —— plakalı araç arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, dava dışı karşı taraf sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, değer kaybı ve ekspertiz ücretini tahsil etmek için —– başvurduklarını,——- kabulüne karar verdiğini, bu kararın ilamlı icra takibine konu edilerek, 13/04/2021 tarihinde alacağın tahsil edildiğini, ancak alacağın zamanında tahsil edilememesinden kaynaklı olarak faizi aşan zararın ortaya çıktığını beyan ederek, munzam zararın tahsilini istemiş; davalı vekili ise; kesin hüküm ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ülkedeki ekonomik değişikliklerin munzam zarar sebebi olamayacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
— tarihinde, davacıya ait olan —- plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan —— plakalı aracın karıştığı trafik kazasında, davacının araçta meydana gelen değer kaybı ve ekspertiz ücretini tahsil etmek için —- başvurduğu, —– esas sayılı kararı ile başvurunun kabulüne karar verdiği, davacı vekilinin bu kararı ilamlı icra takibine konu ettiği, —– tarihinde alacağını tahsil ettiği hususlarının ihtilafsız olduğu anlaşılmış; ihtilafın; davacının alacağını geç tahsil edip etmediği, geç tahsil etmiş ise bundan kaynaklı munzam zararı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise talep edilen tazminat kaleminden davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise hangi miktarda ve ne şekilde sorumlu olduğu, faizin başlangıcının ve türünün ne olduğu noktalarında uyuşmazlığın toplandığı görülmüştür.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zaman aşımı defide bulunması nedeniyle öncelikle tahkikat aşamasına geçilmeden evvel bu husus incelenmiştir. Zaman aşımı defi yönünden yapılan incelemede; kaza tarihinin——- tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.2918 sayılı KTK’nın 109/1. Maddesine göre; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.”Tüm dosya kapsamına göre; davaya konu trafik kazasının 10/02/2019’da meydana geldiği, kaza tespit tutanağında sürücülerin durumunun ‘sağlam’ olarak işaretlendiği, kazanın yaralamalı olduğuna dair bir tespit bulunmadığı, yine davacının bedensel zarara ilişkin bir talebinin olmadığı, bu nedenle uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasının mümkün olmadığı, davanın —— yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı anlaşılmakla, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 189,15-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 83,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.10.2023