Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2023/342 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/746 Esas
KARAR NO:2023/342
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/09/2022
KARAR TARİHİ:04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından ———sayılı icra dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu, haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunup takibi durdurduğu, öncelikle, başlattığımız icra takibinde yer alan tutarlar aşağıdaki şekilde olduğu, — numaralı fatura alacağının———- numaralı fatura alacağının —– bu tutara işlemiş reeskont avans faizi ——- müvekkilin alacağı olduğu, davalı, icra takip dosyasına sunduğumuz açık faturadan dolayı borçlu bulunmadığı, davalı davacıya borcu olmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettiği, ancak icra takip dosyasına sunulan fatura ile ilgili herhangi bir açıklama getirmemiş ve ödeme belgesi de sunmadığı, borcu ödediği iddiasının bir delili , hukuki geçerliliği olmadığı, davalı, müvekkilimize karşı söz konusu faturadan dolayı borçlu olduğu, borcun ödenmesi amacıyla davalı ile görüşülmüş ———— sayılı dosyası ile yapılan görüşmeler sonucu anlaşamama ile oturum sonlandırıldığı, davacının davalının haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğramış olup, mağduriyetinin giderilmesi amacı ile takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmolunmasını talep ettiği, davanın konusu para alacağı olup, dava sonuçlanana kadar davalı borçlunun mevcutlarını eksiltip alacağımızın tahsil edilmemesi durumuyla karşılaşmamamız için davalı borçlunun mallarının üçüncü kişilere devredilmesinin önüne geçilebilmesi amacıyla davalı borçlunun üzerlerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakınımdan ihtiyati haciz kararı verilmesini, açıklanan nedenlerle davalı/borçlunun ———– icra takip dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesine, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi nedeniyle davacı lehine davalı aleyhine asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, ——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.————–sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere; bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin ———– fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Davacının gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadığı ve tacir değilse bile faaliyetlerinin esnaf faaliyeti sınırını aşıp aşmadığı hususundaki bilgiler ——- ve ———— celp edilmiş ve taraflarca sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Celp edilen —————–kayıtlarında davalının esnaf kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan dilekçeler, toplanan deliller ve taraf beyanları doğrultusunda; taraflar arasında kurulan yazılı olmayan satış sözleşmesi kapsamında ilişki kurulduğunun iddia edildiği, uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ———-yazılan yazılara verilen cevaplarda davalı tarafın tacir olmadığı dolayısı ile nispi ticari davanın da bulunmadığı anlaşılmakla; HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli——–ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..04/04/2023