Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/721 E. 2023/1024 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/721 Esas

KARAR NO:2023/1024

DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 20/09/2022

KARAR TARİHİ: 14/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
—- tarihinde, davacının sürücüsü ve sahibi olduğu—-
ile davalının —- teminatı altındaki sürücü —-idaresindeki —- kazaya karıştığı; sürücü—kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu,——orijinal parça yerine eşdeğer parçalar ile tamir edilmesi nedeniyle hasar farkı oluştuğu; sigorta şirketi (adı belirtilmemiş) tarafından 13.620 TL ödendiği açıklanarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla,—- plakalı —-hasar farkının 100 TL kısmının kaza tarihi 12.08.2021 itibariyle avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Kazaya karışan ——plakalı aracın, davalı ——- —— teminatı altında olduğunu, dava dışı —teminatı altında olduğu ve yapılan araştırmada 14.973,40 TL ödeme yapıldığının öğrenildiğini, —- teminatı tüketilmeden —sigortasınabaşvurulamayacağını, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiğini, kaza tarihi itibariyle avans faizi talep edilemeyeceği açıklanarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle dava konusu araçta oluşan bakiye/fark hasar bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, 12/08/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle —- plakalı araçta hasar kaybının oluştuğunu, davalı ————– kapsamında oluşan zarardan sorumlu olduğunu, sigorta şirketi tarafından bir kısım ödeme yapılmış ise de ödemenin yeterli olmadığı ve bakiye/fark hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —- dava konusu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, — tarihli bilirkişi raporu ve — tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle, “..Dava dışı sürücü — idaresindeki — plakalı —ile otopark içinde manevra yaparken, manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı ve park halindeki —- plakalı — sürttüğü için KTK 67/b – 84/j ve KTY 137/b – 157/a/10 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; —- plakalı —-otopark içinde park halindeyken manevra yapan —-plakalı —- sürtmesi sonucu kazaya karıştığı için sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Davalı —— plakalı —————-tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği — tarihini kapsayacak şekilde rayiç değeri ile sigorta teminatı altına alındığı;

a) Genel Şartların A.1/a maddesi gereğince ——
hasarların —- teminatı altında olduğu (işbu davada —plakalı—- hasar tutarının talep edildiği ve —– kapsamında olmadığı) b) Poliçede maddi bedeni ayrımı yapılmaksızın sınırsız—— teminatı bulunduğu; —— Genel Şartlarının 1. maddesi
gereğince, mağdur tarafların tazminat taleplerinin sigortalı sürücünün kusur oranına denk tutarın —- teminat limitini aşan kısmının —-limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu; c) Kaza tarihinde —– teminat limitinin 43.000 TL olduğu ve hasar tutarının 43.000 TL’yi aşan kısmı varsa davalının — teminatından talep edilebileceği bu nedenle öncelikle —- hasar tutarının ve 43.000
TL’yi aşan kısmının olup olmadığının belirlemesi gerektiği; Kazaya karışan araçlar hususi ve sahiplerinin de gerçek kişi olduğu için davalı
— tazminat talep edilebileceğine hükmedilmesi halinde dava tarihi —— itibariyle yasal faiz talep edilebileceği; Tazminata konu aracın —— tarihinde, yaklaşık 20 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, —-adına tescilli —– olduğu ve
a) —– tarihli kaza ile ilgili hasar dosyasının, hasar
ekspertiz raporunun, onarım faturasının ve ödeme belgelerinin,
b) —- geçmiş hasar bilgilerin, geçmiş hasarlarla ilgili ekspertiz raporlarının ve geçmiş poliçe bilgilerinin, temininden sonra tazminat ile ilgili değerlendirme yapılabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporunda özetle, “…Dava dışı sürücü—– idaresindeki—– plakalı —–ile otopark içinde manevra yaparken, manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı ve park halindeki ——– plakalı ———-sürttüğü için KTK 67/b – 84/j ve KTY 137/b – 157/a/10 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; —– otopark içinde park halindeyken manevra yapan ——sürtmesi sonucu kazaya karıştığı için sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Tazminata konu ——- tarihinde, yaklaşık 20 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, — adına tescilli otomobilin hasar tutarının KDV dahil 8.260 TL olduğu;
a) Davacı tarafından sigorta şirketinin adı belirtilmeden —– plakalı —– hasar tutarı karşılığı 13.620 TL ödeme yapıldığının beyan edildiği;
b) Davalı ——— tarafından — plakalı ——— 14.973,40 TL hasar tutarının dava dışı ——- tarafından ödendiğinin beyan edildiği;
c) Ödeme belgesinin dosyada olmadığı; ancak her durumda davacının talep edebileceği hasar tutarının olmadığı; Davalı—– sayılı — —
tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği —– tarihini kapsayacak şekilde rayiç değeri ile sigorta teminatı altına alındığı;
a) Genel Şartların A.1/a maddesi gereğince ——-
hasarların —- teminatı altında olduğu (davacıya ait — plakalı —— hasar tutarının — teminatı kapsamında olmadığı) xb) Kasko poliçesinde maddi bedeni ayrımı yapılmaksızın sınırsız—–teminatı bulunduğu;—-maddesi gereğince, mağdur tarafların tazminat taleplerinin sigortalı sürücünün kusur oranına denk tutarın —– teminat limitini aşan kısmının —limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu;
c) Kaza tarihinde —– teminat limitinin 43.000 TL ve dava konusu —-plakalı —-hasar tutarının KDV dahil 8.260 TL olduğu dikkate alındığında, hasar tutarının —- teminat limiti içinde kaldığı ve —teminat limitini aşan hasar tutarı olmadığı için davacının —-teminatından tazminat talep edemeyeceği; Davacının tazminat talep edebileceğine hükmedilmesi halinde, kazaya karışan araçlar hususi ve sahipleri de gerçek kişi olduğu için KTK 99 gereğince temerrüt tarihi 17.06.2022 itibariyle yasal faiz talep edilebileceği;Davacının talep edebileceği tazminat olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Dosya kapsamında davacı taraf iddiaları dikkate alınarak dosya alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek kök ve ek bilirkişi raporu alınmış, alınan rapor taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş, taraflarca süresi içerisinde bilirkişi raporuna itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
HMK 281 maddesinde; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” denilmektedir. Aynı kanunun 94/3 maddesinde; ” Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” denilmektedir.Davacının 09/10/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşılmakla HMK 94/3 maddesi gereği bilirkişi ek raporuna itiraz hakkının ortadan kalktığının kabulü gerekir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; 12/08/2021 tarihinde meydana gelen kazada dava dışı ——- plakalı araç sürücüsünün %100 ve asli oranda kusurlu olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, alınan kök ve ek rapor gereğince davacının bakiye/fark hasar tazminatı alacağının bulunmadığı anlaşılmış, davacının süresi içerisinde bilirkişi ek raporuna itiraz etmemesi sebebiyle HMK 281 ve 94/3 maddeleri gereğince sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2023