Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/697 Esas
KARAR NO : 2023/123
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05.05.2009
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında —- tarihli sözleşme imzalandığını, müvekki—- davalı şirkete, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca bu odalardan —–, sözleşmenin 4. maddesinde, davalı —-, kendisine—- odaların % 80’ini doldurmakla yükümlü olduğunu, % 20 oda miktarının ise sözleşme süresi boyunca—- tutulacağını, davalı ———-, sözleşme süresince —etmiş olduğu ——- olduğunu, Sözleşmenin 5. maddesinde, —- olarak anlaşılan dönemin, ——olduğun, belirtilen bu dönemin, — olarak çalıştığı dönem olduğunu, bu dönem için davalı — müvekkile —etmiş olduğu —-olduğunu,——-07.04.2008-31.10.2008 tarihleri arası —– sayısı olan—– şimdilik, sözleşmede taraflarca kararlaştırılan —- kapsayan 784 odalamadan eksik olarak ödenen 217 odalama bedeli — hesap alacağı ile birlikte toplam 70.832 TL alacağın, ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yanlar arasında — dönemini kapsayan sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca müvekkil acentenin, sözleşme süresince —- bulunduğunu, 784 odalamanın gerçekleştirilmemesi halinde —— ödemesi gerektiğini, bu nedenle —- tarihleri arasında gerçekleşen veya gerçekleşecek olan gecelemelerin dikkate alınması gerektiğini, ancak davacının, 26.07.2008 tarihinde acenteye gönderdiği yazı ile hiçbir gerekçe göstermeksizin — tarihleri arasındaki satışları durdurduğunu, bu dönemin,davacının iddia ettiği — dönemi olduğunu, —-iddiasında olup, hem de satışa engel olmak suretiyle — bulundukları— gerçekleşmesine engel olunduğunu, bu nedenle —— 723 odalama gerçekleştirdiğini, davacının, diğer acentelere düşük fiyat uyguladığı halde müvekkiline bu fiyatı uygulamadığını, davacının cari hesap bakiye alacağının, iddia edilen meblağ olmadığını,—mevcut olup, bu alacağın davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP: Davacı/karşı davalı vekili —- tarihli cevabında; iddianın doğru olmadığını, bu dönem içerisinde davalı-karşı davacının ——- değişik tarihlerde fatura kesildiğini savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl ve karşı dava, taraflar arasındaki —-kaynaklanan cezai şart ve cari hesap alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Davanın safahatı incelendiğinde,—-davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın—–sayılı ilamıyla bozulmuş ve dosya mahkememizin —— esas sayılı sırasına kaydı yapılmış daha sonra Mahkememizin — kaydı yapılarak bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamındaki esaslar kapsamında dava sonuçlandırılmıştır.
Bozma ilamında belirtilen hususlar kapsamında oluşturulan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişiler ———– uzmanı——- tarafından verilen 29/01/2016 tarihli raporda özetle; asıl davada davacı yanın ceza koşulu olacağına ilişkin talebinin yerinde olmadığı, cari hesap bakiye alacağının 17.492,27 TL olduğu, karşı dava yönünden ise dava konusu faturaya dayanak satışların, sözleşmenin uygulamasının duruldurulduğu —- tarihinden önce yapıldığının tespit edilmesi halinde ceza koşulu alacağının talep edebileceği belirtilmiş, iş bu rapora karşı taraf vekillerinde yapılan itirazlar kapsamında dosya aynı heyete tevdi edilerek ek rapor alınmış, heyetçe sunulan tarihsiz ek rapor içerinde özetle;kök raporunda —- süresinin sehven —-olarak yazıldığı, bu maddi hatanın düzeltilerek—- sunulan dekontun 14/07/2009 tarihli olduğu, taraflarınca yapılan hesaplamaların ise — dava tarih itibariyle yapıldığı ve kök raporda yapılan hususlarda değişiklik yapılmasını gerektirir bir durum olmadığı belirtilmiştir.
Sunulan ek rapora karşı taraf vekillerince yeniden itiraz edilmesi üzerine bu kez ek raporun 2. Maddesi ile düzeltildiği belirtilen bölümün tereddüte mahal bırakmayacak şekilde net olarak açıklanmasının ve dosyadaki belgelerden yola çıkılarak —- tarihleri arasında davalı -karşı davacının rezervasyon yapıp yapmadığının belirlenmesinin ve cezai şart talep etme şartları oluşmuşsa miktarının tespit edilmesi hususlarında dosya ekin eki raporun hazırlanması için aynı heyete tevdi edilmiş, heyetçe sunulan — tarihli raporda; ara karar ———–bilirkişilerce eksik rapor tanzim edilmesi üzerine raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek ceza koşulu alacağının tespiti için dosya yeniden heyete tevdi edilmiş, bu kapsamda heyetçe sunulan 05/07/2018 tarihli raporda ise davalının 24/08-31/10/2008 dönemi için talep edebileceği cezai şart bedelinin —–dosyada mübrez belgelerden davalı-karşı davacı acentenin bu döneme ilişkin fiyatları davacı-karşı davalıdan talep ettiği, —- verildiğine ilişkin bir belgeye rastlanılmadığından—— bedelinin hesaplanamadığı yönünde kanaatin bildirildiği görülmüştür.
İş bu rapordan sonra davalı- karşı davacı vekili tarafından sunulan—- ıslah dilekçesi ile; karşı dava değerinin ——— çıkarıldığı, harcın tamamlandığı, iş bu ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edildiği, beyanlarının alındığı görülmüştür.
Yapılan bu ıslah neticesinde dava değeri dikkate alınarak dosya mahkeme heyetine tevdi edilmiş, mahkememiz heyetince yapılan değerlendirmede; bilirkişiler tarafından verilen rapor ve ek raporlarda cezai şart miktarı belirlenmesine rağmen cezai şartın davacı şirketin mahvına sebep olacak miktarda olup olmadığı açıklanmadığından dosyanın sürüncemede kalmaması açısından—- raporu sunan bilirkişi kurulundan—- olarak miktarı belirlenen cezai şartın davacı şirketin mahvına sebep olup olmayacağı konusunda ek rapor alınması dosya aynı heyete tevdi edilerek rapor alınmış, heyetteki mali müşavir bilirkişinin yasaklı olması sebebiyle yerine —- atanmak suretiyle oluşturulan heyet tarafından sunulan tarihsiz raporda mahkemece bir önceki raporda belirtilen miktarda karar verilmesi halinde davacı-karşı davalı şirketin mahvına sebep verilmeyeceği sonuç ve kanaatinin bildirildiği görülmüş, sunulan iş bu raporlar HMK’nun 282. maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, —- ilamında belirtilen esaslar kapsamında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, taraflar arasında —- tarihli “—- kurulduğu, sözleşmenin 2. maddesinde sözleşmenin —- arasında geçerli olacağı, 3. Maddede ise sözleşme süresi boyunca toplam —— tahsis edildiği ve —-garantisi başlıklı 4. maddede ise, — kendisine tahsis edilen odaların toplamının %80 ‘ini doldurmakla yükümlü olduğu hususu ile devam eden cümlede acentenin sözleşme süresince garanti etmiş olduğu— gerçekleştirilmemesi halinde; — acenteye tahsis etmiş olduğu odaları kullandırmadığı takdirde cezai şart ödeyeceği hususlarının düzenlendiği, mahkememizce verilen kararın yüksek mahkeme tarafından bozulması neticesinde bozma kararında her ne — bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş ise de mahkememizce — bilirkişinin de yer aldığı üç kişilik heyetten alınan … Tarihli raporda —kararında belirtilen hususların aydınlatıldığı ve sözleşmede yazılı terimlerin açıklandığı ve sözleşmenin 3,4 ve 5. Maddelerinde yazılı tahsis ve garanti edilen— kadar odanın hangi döenm için —edildiği hususunda alınan raporda, sözleşmenin 4. Maddesinde —düzenlendiği ve madde metninde açıkça sözleşme süresince ifadesine yer verilmek suretiyle— bu süre içerisinde —- edildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde ise—- olduğu, söz konusu dönemin — talebin en yoğun olduğu ve fiyatların en yüksek olduğu dönemi içerdiği, fiyat artışlarının acenteye yansıtılmayacağı hususnun taraflarca kararlaştırıldığı —- sözleşme süresince verildiğinin kabul edilmesi gerektiği dolayısı ile davacının asıl davaya konu ceza bedeli alacağı talebinin reddi gerektiği, mahkememizce sözleşmenin anılan maddelerinin TBK 19. Maddesi kapsamında yorumlanması kapsamında da aynı sonuca ulaşıldığı ve söz konusu raporun denetime ilgili kısımlarının denetime elverişli görülerek hükme esas alındığı, asıl dava konusu edilen bir diğer alacak kalemi olan cari hesap alacağına ilişkin olarak ise davacının incelenen ticari defterlerine— tarihleri arasında davalıya—- tutarlı fatura düzenlediği davalının buna karşı —-yaptığı, davacının bakiye 70.832.45 TL alacağının kaldığı, davalının dava tarihinden sonra 17.492.27 TL davacıya ödeme yaptığı, davacının huzurdaki davada davalıdan 20.922 TL cari hesap bakiye alacağı talep ettiği, davalının incelenen ticari defterlerine göre 2008 yılında davacıdan 209.593.44 TL tutarlı fatura aldığı, buna karşılık ———- ödeme yaptığı, bakiye—– borcunun bulunduğu, taraf defterleri arasındaki farkın 21/07/2008 tarihli —- 31/08/2008 tarihli 597.50 TL tutarlı iade faturasından kaynaklandığı, bu faturaların içeriğinin davacı tarafından ispatlanamadığı bu nedenle davacı alacağı olarak kabul edilemeyeceği, defterler arasındaki farkın sebebi olan 25/08/2008 tarihli 49.910 TL bedelli faturanın davacının konaklama bedeline ilişkin talebine ait olduğu, davacı-karşı davalı her ne kadar 20.922 TL cari alacağı olduğunu iddia etmiş ise de davacının cari hesaptan kaynaklanan 17.492.27 TL alacağının bulunduğu ve bu miktarın da dava açıldıktan sonra davalı karşı davacı tarafından ödendiği, dolayısı ile ödenen miktar yönünden davacı alacağının konusuz kaldığı, esası hakkında karar verilmesine yer ve gerek olmadığı, aşan istemin de reddi gerektiği, karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise davacı karşı davalı tarafından düzenlenen ve dosyada mübrez — tarihleri arasında tesisin davalıya satışa kapalı olduğunun belirtildiği, bu hususun ihtilaf konusu olmadığı, davacı karşı davalı —- tarihinde satışşları tekrar açtığını gösterir bir notun satışı kapama faksının üzerine not düşülmek suretiyle iddia etmiş ise de bu hususu tesvik edet bir delili dosyaya sunmadığı, bu kapsamda davalı karşı davacı tarafından —- faturaların davacı yanın satışa kapalı ——-hizmeti ne devam edip etmediğinin tespiti kapsamında sözleşmenin 6. Maddesinde ——yolcu çıkışından sonra tanzim edeceği ve —- teslim edeceği hükmü ile acentenin fatura tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme yapacağı hükmü ve bilirkişi raporunda yapılan —– tarihleri arasında konaklama yaptıkları, dolayısı ile —– yazılı olarak———— etmeyeceğini bildirmiş olmasına rağmen söz konusu satışların yapılmış olması sebebiyle sözleşmenin 4. Maddesi gereğince davalı karşı davacının —————taahhüdünü yerine getirmesine engel olacağı ve cezai şart alacağını isteme hakkını doğuracağı alınan ek raporda davalı karşı davacının sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen geçerli satış bedelinin 2 katı oranında hesaplanan toplam 554.250,00 TL’yi davacı karşı davalıdan talep edebileceği yönündeki kanaatin dosya kapsamına uygun olduğu şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememiz tarafından —— tarihli karar ile ‘ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;—– cari hesap alacağının dava tarihinden sonra davacıya ödendiği tespit edilmekle konusuz kalan bu alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Cari hesap alacağına ilişkin aşan istem ile cezai şart alacağına ilişkin davanın reddine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN ;Davanın kısmen kabulü ile ———– ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin [bakiye cezai şart alacağının fazlaya ilişkin bölümün BK.m.161/son madde hükmünce resen tenkis edildiği de dikkate alınarak] istemin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
Verilen karar — Sayılı ilamı ile ” Karşı dava, tacir olan taraflar arasındaki sözleşme uyarınca cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın “Ücret ve Sözleşme Cezasının İndirilmesi” başlıklı 22.maddesi “ Tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanununun 121’inci maddesinin ikinci fıkrasıyla 182 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525 inci maddesinde yazılı hâllerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez” hükmünü içermektedir.
Somut olayda taraflar tacir olduğundan ancak karşı tarafın mahvına sebep olacaksa hükmedilecek bedelden indirim yapılabilir. Talep edilen cezai şartın tacir olan karşı tarafın ekonomik olarak mahvına sebep olmayacağı bilirkişi raporuyla belirlenmiş olduğundan bu durumda mahkemece, yukarıda anılan yasa hükmü de dikkate alınarak indirim yapılmaksızın tespit edilen bedele hükmedilmesi gerekirken, TBK’nın 182/3 (Mülga 818 sayılı BK. m. 161/3) maddesinin somut olaya uygulanamayacağı gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile mahkeme ilamının bozulmasına karar verilerek yeniden yargılama yapılmıştır.
Bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucu mahkememiz tarafından hükümde esas alınan —- raporu uyarınca taraflara arasında imzalanan sözleşmenin 4.maddesi gereği —cezai şart ödenmesi yönünde tarafların mutabık kaldığı ve belirlenen cezai şartın davacı-karşı davalı —— sebebiyet vermeyeceği anlaşıldığından açılan davanın dava dilekçesinin —– yönünden kısmi dava açılması nedeni ile bu kısmı için dava tarihi olan dava tarihinden geriye kalan kısmı için ise dosya içerisinde bulunan—-tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl Dava Yönünden ;
1—— cari hesap alacağının dava tarihinden sonra davacıya ödendiği tespit edilmekle konusuz kalan bu alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Cari hesap alacağına ilişkin aşan istem ile cezai şart alacağına ilişkin davanın reddine,
2- Karar harcı 179,90 TL’den dava açılırken peşin olarak yatırılan 956,30 TL harcın mahsubu ile kalan 776,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden ——-davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı karşı davalı tarafın yatırdığı 974,40 TL harç gideri davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
5- Davacı karşı davalı tarafın yatırdığı 3.500,00 TL yargılama giderinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
Karşı Dava Yönünden ;
1-Davanın Islah Dilekçesi doğrultusunda KABULÜ İLE
—- cezai şartın ———- dava tarihi olan 06.07.2009 tarihinden, 544.250,00 TL sine ıslah tarihi olan 09.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
2- Karar harcı 37.860,81- TL den, davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 135,00 TL karşı dava harcı ile 9.294,43 TL ıslah harcın mahsubu ile 28.431,38 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı-karşı davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden— ücretinin davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine,
4- Davalı karşı davacı tarafın yatırdığı 9.429,43 TL harcın davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
5- Davalı karşı davacı tarafın yatırdığı 4.959,10 TL yargılama giderinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yasa yolu yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.