Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/696 E. 2023/425 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/696 Esas
KARAR NO : 2023/425

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14.09.2022
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tasfiyesini yapmış oldukları —- vergi numaralı —–adına kayıtlı bulunan —— plakalı arasın satışı yapılıp vergi dairesinden düşümü yapılabilmesi için mahkememizden geçici izin verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; TTK 547.Madde uyarınca —–adına kayıtlı bulunan ——- plakalı aracın satış işlemleri ile vergi dairesinde kaydını silinmesi için yapılacak işlemler nedeni ile ihyası talebine ilişkindir.TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedirTicaret Sicil Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, şirket merkezinin yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacının, takibe devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve tasfiye ve terkinden sonra takip başlatılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu sabittir.
Buna göre tasfiye işlemleri eksik yapılmış olup, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından tasfiye memuru sorumludur.Dosya içerisine gelen dava dışı şirketin —-Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesi sonucu; şirket merkezinin ——olduğu, şirketin son tescil tarihinin 24.10.2017 olduğu, şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden tasfiye edilmesine karar verilmiştir.Davalı—— Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı takibin/alacağın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı —–Ticaret Sicil Müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur. Davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir.
Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK’nun 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.
TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. —- BAM —–. HD —– )

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
—– Ticaret Sicil Müdürlüğünün —–sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde —– Şirketi tüzel kişiliğini —– plakalı araç ile ilgili her türlü işlemi yapmakla sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılaması için eski tasfiye memuru olan davacı —– şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar memurun görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde ticaret siciline TESCİL VE İLANINA,
4- Karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Yasal hasım olması ve davanın açılmasında kusurunun bulunmaması nedeni ile davalı —- Ticaret Sicil Müdürlüğü leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,İlişkin olarak davacı tasfiye memurunun yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.