Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/649 E. 2022/643 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/649 Esas
KARAR NO : 2022/643

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——— kullandığı —- aynı zamanda — tasarlayan geliştiren yeni ekipmanlar —- gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda geliştiren ve sektöründe marka haline gelmiş bir şirket olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi —- yazılımını yapan kodlayan ve üretimini yapan kişi olduğunu, davalının müvekkili şirkette 22/04/2020-28/02/2021 tarihleri arasında—- ünvanı ile çalıştığını,—– —– çizimlerini ——–, makineye ve parçalarına —- dökümanların müvekkili şirkette saklandığını, bir nüshası ve kopyasının ise davalıda bulunduğunu, davalının 28/02/2021 tarihinde iş yerinden istifa ederek ayrıldığını, istifa dilekçesinde makine proje ile ilgili olarak herhangi bir çalışma yapmayacağını, mevcut projeleri dökümanları — herhangi bir kişi, kurum ve kuruluşla paylaşmayacağını taahhüt ettiğini, ibranamede yazılı taahhütleri yerine getirmeyen davalının——- — dökümanları müvekkili şirket yetkilisine teslim etmediğini, davalının müvekkiline —— —- ve çizimleri kullanarak makine ve parçalarını ürettiğini, bunların satışını yaparak haksız kazanç elde ettiğini, davalının ürettiği makinelerde kullanmak için 3 adet parça siparişi verdiğini, müvekkiline————-kullandığını, davalının ürettiği makinelerin ———- başkaca firmalara yaptırdığını——– makinelerin müvekkili şirkete ait makineler ile birebir aynı olduğunun tespit edildiğini, davalının müvekkili şirketi kötülediğini, şirket çalışanlarını elinde ——-olduğunu söyleyerek birlikte çalışmak için teklifte bulunduğunu, davalı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davalının bu eylemleri neticesi müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalının eylemlerinin TTK md.55, md.62 ve md.63 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra iade etmesi gereken ———- müvekkili şirkete teslim etmediği gibi bu bilgi ve belgeleri kullanarak ——-ürettiğini ve sattığını, davalının ürettiği makinelerin ——- olduğunu, müvekkili şirketin izni ve onayı olmadan —– üretim yapması ve kazanç elde etmesinin yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, davalı tarafça yapılan haksız rekabetin tespiti ve menine, maddi tazminat alacağı talepleri yönünden davanın HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak kabulüne, değeri belirlenebilir olduğunda arttırılmak üzere belirsiz alacak konusu olan 25.000 TL maddi tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin uğradığı manevi zarar ve ——– düşürülmesi sebebiyle——-manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı, davalının hukuka aykırı eylemleri sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, davalının haksız rekabet hükümlerine aykırı eylem ve işlemlerde bulunduğunu, oluşan maddi ve manevi zarardan davalının sorumlu olduğunu, maddi ve manevi zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada ——–görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. Madde de bu bölümde düzenlenmiştir.
İşçinin hizmet akdinin sonlanmasından sonra oluşan rekabet yasağının, haksız rekabet ve gizlilik yükümlülüklerine aykırılık nedeni ile açılan tazminat davalarına, —— istikrarlı içtihatlarına göre ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kabul edilmekteydi. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-c maddesinde Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK’nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiş durumdadır.
Ancak Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK’nın Altıncı Bölümünde düzenlenen———- arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 7036 sayılı yasanın 5. Maddesinin gerekçesinde, yapılan değişiklikle, iş mahkemelerinin görev alanının genişletildiği ve böylece iş mahkemelerinin işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edildiği, bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesinin sağlanacağı ve uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edileceği ve yargı yoluna başvuranların haklarının daha iyi korunacağı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi her ne kadar iş sözleşmesinden sonraki döneme ilişkin ise de TBK’nın 444/2. Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir. TBK’nın 444/2. Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir.
Buna göre rekabet yasağının konusunu işçinin iş ilişkisi içinde öğrendiği işverene ilişkin bilgiler oluşturmaktadır. TBK’nın 446. maddesinde de, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Anılan bu düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır.
Yürürlük tarihi Türk Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özel nitelikteki 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5. maddesi uyarınca iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp, İş Mahkemesi görevli olduğu anlaşılmakla, dosya kapsamında celp edilen bilgi ve belgeler ile davacı tarafın dava dilekçesindeki kabulü dikkate alındığında davalının davacı şirkette ———- olarak çalıştığı ve davacı şirketin çalışanı olduğu, eldeki davada iş mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmış, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur— —-Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Görevli mahkemenin İş Mahkemesi olması ve Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
3-Görevli ve yetkili mahkemenin—– olduğuna
4-6100 sayılı HMK’nın 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan——— gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına)
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.