Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2022/632 Esas
KARAR NO:2023/1043
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/08/2022
KARAR TARİHİ: 19/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu arasında ticari ilişki söz konusu olup anılan ilişki kapsamında taraflar arası faturalar tanzim edilmiş ve taraflara da tebliğ edilmiş, Tebliğ edilen faturalara taraflar arası hiçbir itirazın söz konusu olmamış olduğunu, taraflar arası tanzim edilen faturalara ilişkin olarak davalı/borçlunun müvekkiline 157.727,05 TL bakiye borcu kalmış, Karşı taraftan şifahi olarak defalarca ödeme yapılması talep edilmesine rağmen müvekkilinin oyalanmış ve taraflarınca icra takibine geçilmiş olduğunu, taraflarınca ——-Sayılı dosyadan başlatılan icra takibi Bakiye Fatura Alacağı olarak başlatılmış olup faturalara ilişkin oluşturulan bakiye bedeli gösterir belge de ödeme emrinin ekine eklenerek davalı tarafa tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça kısmi ödemeler
gerçekleştirilmesinin ticari ilişkinin ispatı niteliğinde olduğunu, borçlu basiretli bir tacir olarak ödeme gerçekleştirmemiş olup taraflarınca başlatılan icra takibine de haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz etmiş olduğunu, sayın mahkemenin gerekli görmesi durumunda
tarafların ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, zira hem müvekkilinin hem de davalı borçlu şirketin tacir sıfatına haiz olan şirketler olduklarını, davalının müvekkiline karşı faturalara dayalı bakiye borcu olduğu aşikar olup, davalının hukuk ve hakkaniyete aykırı, mesnetsiz itirazının iptal edilmesi gerekliliğinin izahtan vareste olduğunu,
davalı/borçlu taraf ile —– arabuluculuk yapılmış olsa da anlaşma sağlanamamış olduğunu belirterek, Fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlu aleyhine başlatılan —– takibe yapılan itirazın
iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum
edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın, müvekkili şirkete taşıma hizmeti sağladığını, bu hizmete karşılık fatura kesildiğini, fatura borcunun ödenmediğini bu sebeple müvekkil şirketten alacaklı olduğu iddialarının kabulünün taraflarınca mümkün olmayıp mahkemece reddinin gerektiğini, davacı taraf müvekkil şirkete hizmet sağladığını iddia ettiğinden fatura miktarı tutarında hizmet sağlayıp sağlamadığını ispat yükü alacaklıda olup hizmetin verildiğini ispata yarar hiçbir belge
sunamamış olduğunu, fatura içeriğindeki hizmeti müvekkile sağlamamış, fatura miktarını neye göre hesapladığı anlaşılır
olmayan, iddiasını ispata yarar mahkemeniz dosyasında hiçbir delil sunamayan davacının davasının reddinin gerekmekte olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talebi ihtilaflı olup, hukuki yargılamayı
gerektirdiğinden davacının davasının reddi halinde dahi icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekmekte olduğunu, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği tutara işletmiş olduğu faize itiraz ettiklerini, müvekkili şirket temerrüte düşürülmediğinden alacağa faiz işletilemeyecek olup bu yönüyle de işlemiş faize ve faiz türüne itiraz ettiklerini belirterek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——– sayılı İcra Dosyası —- üzerinden dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- tarafların—– kayıtları celp edilmiş, —- davalının ticari sicil kayıt bilgileri dosya arasına alınmış, —–davacının ticari sicil kayıtları celp edilmiş, — tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporunda özetle, “..Sayın Mahkemece Bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak yapılan değerlendirme ile dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, Tarafların Usul ve Yasaya Uygun tutulmuş olduğu ve birbirlerini teyit ettiği tespit olunan Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde, yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, 6100 sayılı HMK’ nın 266/c. 2 hükmü
uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif, İcra Tazminatı Talepleri ve Taleple Bağlılığın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davacı Şirketin 150.000.- TL ASIL ALACAK ve 7.727,05 TL İşlemiş Faiz olmak üzere TOPLAM 157.727,05 TL ALACAK TALEBİ üzerinden harçlandırmak suretiyle, İtirazın İptali istemli olarak Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İTİRAZIN İPTALİ Davasında; Tarafların Tam bir mutabakat içerisinde bulunan Ticari Defter Kayıtları itibarıyla, Davacı Şirketin Davalı Şirketten Talebi gibi 150.000.-TL ASIL ALACAĞI bulunduğu, Davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla, TTK.1530 Md. Hükmü uyarınca talep edebileceği İşlemiş Faiz alacağının 6.247,30 TL olabileceği sonuç ve kanaatlerine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———.İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —–formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, tarafların —– formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından —- bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti/mal kabul edip———bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle ve faturaları ticari defterlerine kaydetmekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir———–Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı gibi davalı tarafça süresi içerisinde bilirkişi raporuna karşıda itirazda bulunulmadığı, HMK 94/3 md gereği davalının rapora itiraz hakkının ortadan kalktığı, davacı tarafça icra takibinden önce davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir delil sunulmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının——sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 150.000,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —— Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile 150.000,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 10.246,50-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.904,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.341,55-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.904,95-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 56,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.148,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.043,44-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.483,58-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 76,42-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/1 maddesindeki esaslara göre belirlenen 24.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 7.727,05-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/12/2023