Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/618 E. 2023/884 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/618 Esas
KARAR NO :2023/884 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/08/2022
KARAR TARİHİ: 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacılar vekili dava dilekçesinde

üvekkili —- yılında %100 hisse sahibi olarak kurmuş olduğu dava dışı ——— üzerinden enerji verimliliği ve konutlarda ısı gider paylaşım sistemleri üzerine çalışmaya başladığını, müvekkili ——– kalorimetre sayacı ve türevleri ürünlerini kendisine ait bir marka ve ürünlerle ——–bir fabrika kurmak sureti ile imalat yapmaya karar verdiğini, bunun için —– markalarını 25.03.2016 tarihinde kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkili —- imalat noktasında destek almak üzere bilgisayar mühendisi ——– tarihinde bir danışmanlık anlaşması yaptığını aynı yıl yaşadığı ticari ve ekonomik olumsuzluklar nedeniyle bir süre sahibi olduğu şirket çalışmalarını durdurduğunu, ——- yılındaysa davacı ——– ilgili projelerin getirisiyle ilgilenen davalı — tanıştığını, toplantı yaptıklarını ve neticesinde tarafların birlikte bir projeye başlamaya karar verdiklerini, davalı ——–, dava dışı —– isimli arkadaşının da bu projeye katılımını davacı müvekkili —– ve müvekkilinin babası —– teklif ettiği, teklifin kabul edildiğini, taraflar arasında anlaşıldığı üzere şirket işleyişinde müvekkili ——- tüm bilgi ve birikimini, müşteri portföyünü, pazar bilgisini, —-, satış ve pazarlama detaylarını şirkete aktarmayı üstlendiğini, davalı — dava dışı —ise işin finansını sağlamayı üstlendiğini, şirket için projeler kapsamında danışmanlık hizmeti alınmak üzere ——- toplantılar gerçekleştirilerek taraflara arasında anlaşma yapıldığını, ortaklık sürecine ilişkin taraflarca sözleşme müzakeresi yürütüldüğünü, o dönem sözleşme hazırlık işlemlerini davalılardan —– icra ettiğini,——- sözleşmeyi hazırladığını ve müvekkili davacıya mail olarak gönderdiğini, şirketin kuruluş aşamasında davalı ——- üstlendiği sorumlulukları —— yerine getirmesini ——— altına adına davacı ——- teminat senedi düzenlemesini istediklerini, bununla beraber davacı —— eşi diğer davalı —– da teminat senedine kefil olmasını istediklerini ve bu doğrultuda teminat senedi aldıklarını, müvekkili — tarıhinde davalı —– sözleşme olmadan eşimin de kefil olacağı 3 milyonluk senet vermek üzere anlaşma sağladık” şeklinde bir mesaj gönderdiğini, müvekkili —- birisi dava dışı —–birisi davalı —- teminat olmak üzere 2 adet 1.500.000,00 TL değerinde teminat senedinin keşidecisi olduğunu, —–yılında tescil edildiğini, şirketin kuruluş aşamasında davacı —— şirketin hissedarları arasında yer almadığını, müteveffa babası —– şirket hissedarı olduğunu, şirket kuruluşu aşamasında sermaye ve pay sahipleri yönünden şirketin %40’ının davalı ——, %40’ının dava dışı —- %20’sinin ise müteveffa —-ait olduğunu, — vefatının ardından müvekkili —- şirket hisselerinin murisi olduğunu ve güncel olarak şirkette pay sahibi olduğunu; ilerleyen süreçte tarafların müvekkili davacıya karşı tutumunun değiştiğini, müvekkilinin bilgi ve birikimini temin eden bundarı faydalanan tarafların müvckkilini şirket dışına itmeye çalıştıklarını, müvekkilinin başarısı, bilgi birikimi, iyi niyeti, ticari hayatla tanınırlığı ve tüm emeği ilgili kişilerce açıkça suistimal edildiğini, bu süreçte müvekkilinin —— teminaten bazı kısımları baş olarak verilen ve sonradan davalılarca doldurutan senedin müvekkilinin tüm bilgi birikimini ve ticari sırrı ortaya koyması akabinde bedelsiz kaldığını bildikleri halde müvekkilinin birçok defa sözlü ve yazılı olarak tehdit edildiğini, senedin nihayetinde diğer davalı —– ciro edildiğini, daha sonra ise tamamen kötü niyetli bir şekilde senedi ciro ettikleri kişi olan —–arayıcılığıyla icra takibine konu edildiği, takibe konulan senedin, teminat amacıyla verildiğini hatta davalı —– dava dışı diğer şirket ortağı —– davacının bu yönde geçmiş tarihli konuşmalarımın ve yazışmalarının bulunduğunu, senedin teminat amacıyla verilmiş olması sebebiyle senet üzerindeki vade, ödeme tarihi, keşide yeri başta olmak üzere senedin aslında böş teslim edildiğini ancak davalı taraflarca senedin sonradan doldurulduğunu, takibin kötü niyetli olduğunu, şirket hisselerine el koymak amacıyla başlatıldığını, zira davalıların ilk iş olarak, davacı müvekkili —— şirket hisselerine —— dosyası üzerinden haciz konulduğunu, —– yevmiye numaralı İhtarnamenin keşide edilerek davalı —- dava dişi——- kısımları doldurulan teminat senedinin iadesinin talep edildiğini, —- tarihinde davacılar vekiline ihtarnameye cevaben —–yevmiye numaralı cevap ihtarnamesinin tebliğ edildiğini ve senedin iadesinin gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin teminat yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sonuç itibariyle senedin bedelsiz kaldığını, —— icra takip dosyasında müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini, teminat senedinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ve bedelsiz olan senedin tedavülü halinde müvekkilinin haksız bir şekilde ödeme tehdidi altında kalmasını önlemek amacıyla senedin taraflarına iadesine, alacaklı olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:

Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde

Müvekkilinin icra takibine konu edilen senette ciranta olduğu, davacı tarafından senedin bedelsizliğine ilişkin ileri sürülen def’inin kişisel def’i niteliğinde olduğunu, müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı —– borçları sebebiyle — para istediğini, —– para talebine istinaden arkadaşı —— 1.500.000,00TL para aldığını, Diğer davalı ——12.02.2020 tarihinde 1.500.000,00TL borç para verildiğini, borcuna karşılık 12.02.2020 keşide tarihli 01.10.2021 vade tarihli, 1.500.000,00TL bedelli takibe konu senedin müvekkilince ciro yoluyla alındığını, diğer davalı —– senedin vadesine az bir zaman kala müvekkilini arayarak davacı —- senedi ödememek için ihtar gönderdiğini, kendisinin davacı ——— ulaşamadığını müvekkiline söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin senedin vadesi geçtikten sonra ihtiyati haciz kararı alarak senedi icra takibine koyduğunu, müvekkilinin söz konusu senette ciranta olduğunu, senet metninde teminat senedi olduğunun yazılmadığı, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olup taraflar arasındaki borç ilişkisinin tarafı olmadığını, söz konusu senet metninde senedin teminat amacıyla verildiği ya da hangi borç ilişkisinin teminatına olduğuna dair bir ibare bulunmadığından senedin bedelsiz teminat senedi olduğu iddiasının müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı tarafça sunuları tek taraflı ihtar, mesaj ve taslak olduğu belirtilen imzasız sözleşmede dahi takibe konu sencde atıf yapan bir ibare bulunmadığı, ifade ederek, davanın reddini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla kendilerine tazminat ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmilini talep etmiştir.
Davalı—– usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen süresi içerisinde dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE
:Dava, bono nedeniyle menfi tespit talebidir.
Borçlusu —- tarafından —– lehine düzenlenen 1.500.000,00 TL’lik bononun taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği bazı kısımlarının borç olarak verildiği gerekçesiyle gerçek bir bono olmadığı, teminat senedi olduğu iddiasına dayalı menfi tespit talebidir.Uyuşmazlık; davaya konu edilen borçlusu —- lehtarı —- olan ve hamil —– ciro edilen 01.10.2021 ödeme tarihli 12.02.2020 düzenleme tarihli 1.500.000,00 TL’lik senedin teminat senedi olarak verilip verilmediğidir.Yapılan yargılama sonucu, her iki tarafında gerçek kişi olması nedeniyle ticari defter ve kayıtları bulunmadığından buna ilişkin herhangi bir inceleme yapılamamıştır. Davaya konu edilen ———- numaralı takip dosyasının incelenmesi sonucu 1.500.000,00 TL’lik bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı tespit edilmiştir. Bononun teminat senedi olup olmadığının tespiti açısından davacı tarafından herhangi bir kesin delil sunulamamıştır. Buna müteakip davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline dayandığının tespit edilmesi üzerine, yemin delili hatırlatılmıştır. Davacı tarafından dosya içerisine 21.06.2023 tarihli hazırladığı yemin metninin incelenmesi sonucu salt uyuşmazlık dışında bir çok hususunda yer alması nedeniyle usulüne uygun bir yemin metninin hazırlanmadığının tespit edilmesi üzerine mahkememiz tarafından (3) nolu celsede resen yemin metni hazırlanarak davalı tarafın usulüne uygun olarak hazırlanan yemini eda etmesi nedeniyle ispat edilemeyen davanın reddi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere

1-İspat edilemeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL’den, davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 25.616,25-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 25.346,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 192.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin, davacı asil —— davalı —– vekilinin, davalı—— vekilinin ve davalı asil —– yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/11/2023