Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/612 E. 2023/988 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/612 Esas

KARAR NO:2023/988

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)

DAVA TARİHİ:10/08/2022

KARAR TARİHİ:07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
12.07.2020 tarihinde saat 00:35 sıralarında sürücü ——– sevk ve idaresindeki —–plaka sayılı aracı ile —— istikametine seyir halinde iken kendi istikametine kırmızı ışık yandığı halde kavşağa girmesi neticesinde aracının ön kısımları ile ——-üzerinden — katılan sürücü —- sevk ve idaresindeki—aracın sol yan kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza sebebiyle ——–plaka sayılı araçta oluşan zararın kusur oranı nispetinde poliçe kapsamında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeni ile rucuen tazmininin gerektiği, sürücü ——- kaza anında 1,21 promil alkollü olduğunu, kaza nedeni ile yapılan incelemede —- plaka sayılı araçta 44.622,00 TL hasar meydana gelmiş olduğu tespitinin yapılmış olduğunu, bu v. nedenler ile ödeme yapılan 18.12.2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili süresi geçtikten sonra sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, dava konusu ——- plaka sayılı aracın —- kiraya verilmiş olduğunu, araç üzerindeki tüm tasarrufların bu kişiye ait olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, bu v. nedenler ile davanın reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından—— kapsamında dava dışı ——–plakalı araç için ödenen bedelin davalı/sigortalısından rücuen tahsil talebine ilişkindir.
Davacı, trafik kazası sebebiyle dava dışı ——- plakalı araçta hasar oluştuğunu, sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin ödendiğini, kaza esnasında davalı sigortalıya ait araç sürücünün alkollü olduğunu ve kazanın münhasıran davalı/sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması sebebiyle meydana geldiğini, ——–gereğince davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu ve sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğunu, trafik kazası sebebiyle ödenen hasar bedelinin rücuen tahsilini talep etmiştir.

Davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —— dava konusu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, —— davalının sicil kayıtları cep edilmiş, —— tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.

Bilirkişi heyetinin —– tarihli raporunda özetle,
“…Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dosya muhteviyatına sunulmuş olan ———- dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 44.622,00 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu, bu kapsamda Eksper Raporunda belirtilmiş olan hasar tespitinin kaza tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Dava konusu kaza kapsamında; ———– plaka sayılı araç sürücüsü—- % 100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Dava konusu kazada aracın maliki/ işleteni yönünden davacı açısından KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk hususunun Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu, Söz konusu kazanın —— plaka sayılı aracın KIRMIZI IŞIK İHLALİ YAPMASI sonucu meydana gelmiş olduğundan —— plaka sayılı araç sürücüsü ——- KUSURSUZ olduğu, Dava konusu kazanın sürücü ——– 1,21 promil alkollü iken % 100 kusuru ile meydana gelmiş olduğu tespiti yapılmış olduğundan kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmiş olduğu, Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı mağdur —— plakalı aracın ———– bulunan —- tarihinde 41.000TL ödeme yapıldığı, davacı şirketin davadan önce 18.250 TL’yi tahsil ettiğini ve kalan 22.750 TL’nin ödenmesini talep ettiğini dava dilekçesinde beyan ettiği, Davacı sigorta şirketinin davalı sigortalısına rücu edebileceği ve 22.750 TL’yi talep edebileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Ayrıca 2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK’nun 1281. Maddesi (6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi) hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Somut olayda,—— plakalı araç sürücüsü —— tarihinde yaptığı kaza anında 1.21 promil alkollü olup 1,00 promil üzerinde alkollü olduğu, tespit edilen alkol miktarı dikkate alındığında davalının alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kesin olarak kaybettiği, kazanın oluş şekli dikkate alındığında kazanın meydana gelmesinde alkol dışında herhangi bir faktör rol oynamadığı, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki evraklar ile sabit olduğu anlaşılmıştır. TTK, ZMMS Genel Şartları gereğince dava konusu kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmesi sebebiyle eldeki dava da davacının rücu hakkının bulunduğu anlaşılmış, davanın kabulüne, 22.750,00-TL rücuen tazminat alacak bedelinin 28/12/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. ———Her ne kadar davalı tarafından dava konusu aracın kiraya verilmesi sebebiyle işleten sıfatının sona erdiği beyan edilmiş ise de eldeki dava——- dayalı olarak açılmış olup bu davada sigortalı olan davalının sorumluluğu taraflar arasındaki poliçeye dayanmaktadır. Davalının uzun dönem kira sözleşmesi ile işleten sıfatı düşse dahi Karayolları ZMMS Genel Şartları B.4 md gereği sorumluluğu devam ettiğinden aksi yöndeki davalı itirazlarının uyuşmazlığın esasına bir etkisi olmaması sebebiyle itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-22.750,00-TL rücuen tazminat alacak bedelinin ——— ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.554,05-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 388,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.165,53-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 388,52-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 92,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 6.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam -TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/12/2023