Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/575 E. 2023/874 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/575 Esas
KARAR NO:2023/874ETS
DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27.07.2022
KARAR TARİHİ:07.11.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ———- imzalandığını, bu sözleşme ile kararlaştırılan tüm edimlerin davacı tarafından eksiksiz olarak yerine getirildiğini, bunun neticesi olarak düzenlenen hakediş raporlarına göre davacı şirketin davalıdan olan alacakları için faturalar kesildiğini, davalı ile cari hesap dökümünde mutabık olunduğunu, davalı ile mutabık olunan cari hesap dökümünde yer alan tutarların davalı tarafından çek ile ileri vadeli olarak ödendiğinde ve bu şekilde oluşan masraf faturası da ödemenin sonraki tarihte gerçekleşmesi nedeni ile bu tutarı da davalının sözleşme gereği ödemesi gerektiği, davalının daha önce bu şekilde düzenlenen faturayı ödediğini, yine aynı şekilde diğer bir fatura için davalı tarafından çekle ileri tarihli ödeme yapıldığını, nakit ihtiyacından kaynaklı bu çekin de —– tevdi edildiğini, çıkan masraflar için davalı yana fatura kesildiğini, davalı tarafa iletildiğini, davalı tarafça bu fatura ——- nolu ihtarıyla davacı şirkete iade edildiği, iade edilen faturanın taraflarınca ——- ihtarnamesi ile davalıya ödenmesi ihtarı içerir şekilde ihtar ekinde gönderildiği, bu ihtarname davalıya —– tarihinde tebliğ edilmiş davalıya bu ihtarla üç gün ödeme süresi verildiği, bu süreye rağmen fatura tutarının davalı tarafça ödenmeyince ——– sayılı dosyası ile 84.000 TL fatura bedeli ve faturanın ödenmesi ihtarı için sarf edilen 483,54 TL yargılama gideri olarak ilamsız takiplerde ödeme emri davalıya gönderildiği, davalı tarafça borcu bulunmadığı sebebiyle takibe ve ferilerine itiraz edildiği, bu itiraz üzerine takip durduğu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile, davalının ———- sayılı dosyada fatura miktarı olan 84.000 TL yönünden itirazın iptaline, fatura tutarına ihtar tebliğ tarihinden üç gün sonrasından itibaren ticari faiz işletilmesine, itiraz edilen fatura tutarı likit bir alacak olduğundan haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden davalının fatura alacağı olan 84.000 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile ihtar masrafı olan 483,54 TL’nin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin ——– tutarlı çeki düzenlediğini, davacının bu çeki, herhangi bir çekince ileri sürmeksizin, teslim aldığını, ticari defterlerine işlediğini, bununla birlikte davalı şirketin ——- tutarındaki borçtan kurtulduğunu, çeki kabul eden davacının iddia ettiği üzere, işbu çekin bozdurulmasından ötürü doğan masraf ve alacaklardan davalı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, takip dayanağı faturanın, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşme ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını, sözleşmede de bu duruma ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığını, davalı şirket tarafından geçmişte yapılan bir ödemenin dava konusu alacağı kabul anlamı taşıdığı yorumunun hukuki bir karşılığı bulunmadığını, davalı şirketin herhangi bir borcu olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, icra konusu borç tutarına ilişkin dayanak faturaların tek başına delil olarak kabul edilemeyeceğini, faturanın bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge olduğundan, geçerliliğinin bir mal satılması, üretilmesi, bir iş görülmesi veya bir menfaat sağlanması gibi bir sözleşmenin yani muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlı olduğunu, huzurdaki davada, böyle bir sözleşme bulunmadığını, takibe konu alacağın likit ve muayyen olmadığını, bu bakımdan davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair her türlü haklarının ve yasal yollara başvurma haklarının saklı kalması kaydıyla; davanın reddini, icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara —— sayılı kararında da değinilmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——-üzerinden dosya içerisine alınıp incelenmiş,—- kayıtları celp edilmiş, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları dosya içerisine alınmış, —-tarihli bilirkişi raporu, — tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.İtirazın iptali istemine konu, ——— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosyası davacısı, borçlusunun davalı olduğu; takibin —- fatura bedeli, —- ihtarname ücreti, ——- fatura faiz bedeli, 4,59-TL ihtarname ücret faizi olmak üzere toplam —– toplam alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından borca ve fer’ilerine yönelik —– tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —- tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde —- alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin —– yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin ——- yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usülüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde davalı şirketten—- tutarında alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde davacı şirketten —- tutarında alacaklı olduğu, tarafların ticari defter incelemesinde davacı şirketin —- tutarında vade farkı faturadan kaynaklı alacağının olduğu, davalı şirketin ise——alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflara arasındaki carihesap farklılığının irdelenmesi sonucunda —-tarihine kadar —– tutarında mutabık kaldıkları, davacı şirketin cari hesap alacağı için ———- numarası ile takip başlattığı ve yapılan icra ödemelerinin kapak hesabı yapılmış haliyle davalının cari hesabında borcundan düşüm yapmak suretiyle 50.756,00 TL alacaklı duruma geçtiği ancak bu alacağın takip masrafları olduğu anlaşıldığı, davacının alacağa ve davaya konu —–tutarındaki faturanın da davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edildiği, davacı şirket ile davalı Şirket arasında imzalanan —- tarihli ———— içerisinde ödemenin yapılması gerektiğini, ancak davalı şirket —– tarihleri arasında vadeli çek kesimi yaptığı, davacı şirketin — yılında alınan çeklere istinaden —– tutarında vade farkı faturası düzenlediği, davalı şirketin düzenlenen faturayı kabul ettiğinin görüldüğünü, dava konusu faturanın da cari hesap ilişkisinden kaynaklı—- yılında alınan —— tutarındaki vadeli çeke istinaden düzenlenen vade farkı faturası olduğu, taraflar arasında mutat olan ticari ilişki kapsamında davacının düzenlediği faturanın dayanak belge ———— ile ispatının mevcut olduğu anlaşıldığından 84.000,00 TL tutarında vade farkı faturası usulüne uygun düzenlendiği ve davacının 84.000,00 TL alacak talebinin yerinde olduğu, davacının 84.000,00 TL asıl atacağının vade farkı faturasından kaynaklı olduğu 1.848,58-TL Reeskont Faiz Avans talebinde bulunabileceği talebinde sonucuna varıldığı yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 17.08.2023 tarihli ek raporunda özetle; düzenlenen kök raporda Vergi Usul Kanuna atıfta bulunarak tespitte bulunulmuş olup her türlü hukuki takdirin mahkemeye bırakıldığını, davalı şirket 13.06.2023 tarihli duruşmada mutabakat dikkate alınmaksızın inceleme yapıldığını beyan etmişlerse de dosya kapsamına ve incelemede her türlü evrakın dikkate alındığı, mali yönden incelendiği, dosya kapsamında cari hesap mutabakatı görülmediği, açıklanan nedenlerle kök raporundaki görüşünü değiştirecek bir hususun bulunmadığı, yönünde görüşlerini bildirmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, uyuşmazlığın taraflar arsında düzenlenen 25.10.2019 tarihli ——– kararlaştırılan ödeme tarihinde ödeme yapılmaması halinde geç ödemeden kaynaklı masraflara davalının katlanmak zorunda olup olmadığı, zorunda ise takibe konu miktarda masrafın olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış olup, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Fiyatlar, Kapsamı Maddesinin 19.4. bendinin“…Kesin teminat alınmadığı için takip eden ayın hakkedişi tahakkuka bağlanmadan bir önceki ayın hakkediş ödemesi yapılmaz ve tahakkuku oluşmuş ancak henüz ödemesi yapılmamış hakkediş bedelleri yüklenici tarafından işveren verilen teminat (‘Teminat’) olarak addedilir. Genel hakkediş düzeninde ortalama çalışması yapılan ayın tahakkuk eden hakkediş ödemesi 60 gün içinde yapılacaktır. Sözleşme kapsamında Yüklenicin kullanacağı motorin işveren tarafından karşılanması durumunda yüklenicinin aylık hakkedişlerinden kesilecektir.” şeklinde düzenlenmiştir,Tarafların imzalamış olduğu sözleşmenin ——- gereği tahakkuk eden ayın 60 gün içeresinde ödemesi gerekirken davalı şirketin ticari defterlerinde bazı faturalar için kısmi ödemeler yaptığı vadesinde ödemeleri gerçekleştirmediği bunun üzerine —– bakiyesi mevcutken, —- tarihinde Davacı Şirkete—– tutarında vadeli çek verdiği tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile davacının vadeli ödeme almış olmakla birlikte fazla ödeme de aldığı görülmektedir. Davacı şirket vadeli çekleri kırdırması sonucu oluşan 227.163,46 TL tutarında finansman maliyetine katlandığı ancak avans ödemesi almış olmasından kaynaklı davalı şirketle mutabık kalarak ——- açıklamasıyla fatura düzenlendiği ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Davacı şirket ile Davalı şirketin ticari defterinde kayıtlı olan ——çek seri numaralı —— tarihinde Davacı şirket tarafından teslim alındığı görülmüştür.Davacı——- arasında — tarihinde —– akdedildiği görülmüştür.Dava konusu —- işlemlerine ait ——–Davacı şirketin ——– tutarında ödeme yapıldığının, çek bilgilerinin açıkça belirtildiğinin, Davacı Şirketin ve —- kaşe imzasının bulunduğu tespit edilmiştir.Davacı şirket —- vade tarihli çeki,— Şirketine kırdırması sonucunda, dava dışı——— tutarında davacı şirkete düzenlediği tespit edilmiştir.Davacı Şirket, Dava Dışı —–vadesi gelmeden çeki kırdırması sonucu düzenlenen —- tutarındaki Faturayı, Davalı Şirkete —– açıklamasıyla yansıtma faturası düzenlendiği görülmüştür.Tarafların ticari defter incelernesinde Davacı şirketin 84.000 TL tutarında vade farkı faturadan kaynaklı alacağının olduğu, Davalı şirketin ise 50.,756 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflara arasındaki cari hesap farklılığının irdelenmesi sonucunda 01.02.2022 tarihine kadar 543.412,41 TL tutarında mutabık kaldıkları, Davacı şirketin cari hesap alacağı için ——- numarası ile takip başlattığı ve yapılan icra ödemelerinin kapak hesabı yapılmış haliyle davalının cari hesabında borcundan düşüm yapmak suretiyle 50.756 TL alacaklı duruma geçtiği ancak bu alacağın takip masrafları olduğu anlaşılmaktadır. Davacının alacağa ve davaya konu 84.000 TL tutarındaki faturanın da davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı şirket tarafından düzenlenen ve uyuşmazlık konusu olan —– tutarındaki faturayı Davalı şirket ——– yevmiye numarasıyla ”… Ticari dayanağı olmaması sebebiyle iade edilmesi zarureti doğmuştur…” açıklamasıyla iade edildiği tespit edilmiştir. Ancak Davalı Şirket —- formunda beyan ettiği, fakat ticari defterlerine işlemediği tespit edilmiştir.Davacı şirket ile Davalı Şirket arasında imzalanan —– tarihli ——– İşlemleri Sözleşmesinin —- gereği 60 gün içerisinde ödemenin yapılması gerektiği, ancak Davalı şirket —- tarihleri arasında vadeli çek kesimi yaptığı, Davacı şirketin —- yılında alınan çeklere istinaden —Tutarında vade farkı faturası düzenlediği, Davalı Şirketin düzenlenen faturayı kabul ettiği görülmüştür. Dava konusu faturanın da cari hesap ilişkisinden kaynaklı —-yılında alınan—— tutarındaki vadeli çeke istinaden düzenlenen vade farkı faturası olduğu, taraflar arasında mutat olan ticari ilişki kapsamında davacının düzenlediği faturanın dayanak belge —- ile ispatının mevcut olduğu anlaşıldığından 84.000 TL tutarında vade farkı faturası usulüne uygun düzenlendiği ayrıca davalının—–formunda beyan ettiği de görülmekle davacının takibe konu faturadan kaynaklı davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, davalı tarafın —–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden takip talebinde belirtilen şartlarla aynen devamına karar verilmiştir.İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.Eldeki davada alacak likit olduğundan Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile; asıl alacak olan 84.000,00-TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davalı tarafın —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden takip talebinde belirtilen şartlarla aynen devamına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile; asıl alacak olan 84.000,00-TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 5.738,04‬-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.002,83‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.732,38‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.002,83‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 87,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.179,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/12/2023