Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/544 E. 2022/923 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/544 Esas
KARAR NO : 2022/923

DAVA : Şirketin İhyası (TTK Geçici 7 Maddesi Uyarınca )
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ortak ve yetkilisi olduğu, ——Şirketinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce 13/08/2014 tarihinde sicilden resen terkin edildiğini, ancak şirket hakkında —— esas sayılı dosyasında dava görüldüğünü, terkin nedeniyle ilgili mahkeme tarafından ihya davası açmak üzere süre verildiğini bildirmiş,——-Şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı——–Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davalı müdürlüğün TTK’nun 32. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edilen dava dışı ——sayılı dosyası için sınırlı olarak ihyası talebidir. Davaya konu —– Ticaret Sicil Müdürlüğünün—— sicil no’sunda kayıtlı —— Şirketinin TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında Ticaret Sicil Müdürlüğünce sicil kaydı 13/08/2014 tarihinde resen terkin edilmiştir.TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca , 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları,TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler.TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere ——- aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.Davalı—— ihyası istenilen şirket adına tebligat çıkartılmadığı, ——–Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7/4-a maddesi uyarınca, şirketin sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması gerekmesine rağmen şirket temsilcilerine tebligat çıkarılmamış olduğu ve terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapıldığı anlaşılmıştır.
TTK’ nun 547. maddesine göre tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde tasfiye memurunun atanması gerekecektir. İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın TTK’ nun geçici 7 maddesine dayanılarak resen terkin edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması aynı yasanın geçici 7/2. maddesine aykırı olup esasen tasfiyesi de yapılmadığından ve yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekip, ayrıca tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmamaktadır. ——- karar sayılı örnek ilamı) İhyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 18/02/2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Bu durumda, HMK 326.maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. ——-Karar sayılı içtihadı da benzer mahiyettedir.).
Mahkememiz tarafından 10/04/2019 tarih ——–sayılı ilamı ile davanın kabulüne dair karar verilmiştir.Mahkememiz tarafından verilen karar —— sayılı ilamı ile HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.
—— sayılı ilamı ile” Somut olayda, şirketin sicilden re’sen terkin edildiği tarih olan 13.08.2014 tarihinde, şirketin taraf olduğu ——-esas sayılı davasına ilişkin yargılamanın devam ettiği anlaşılmakta olup, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında, “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” hükmü uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan sicilden terkin işleminin usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece, şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması ile ek tasfiye ile sınırı olarak ihyası yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir. “
Mahkememiz tarafından bozma ilamı sonucu yapılan yargılama sonucu aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca KABULÜ İLE,
—— sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken resen terkin edilen——-sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Şirketin sicil kaydı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca terkin edilmiş olduğundan, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicilinde TESCİL VE İLANINA
4- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,8‬0 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından sarf edilen yargılama gideri olan 176,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.