Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2023/813 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/538 ESAS
KARAR NO:2023/813
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18.07.2022
KARAR TARİHİ:24.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili tarafından borçlu aleyhinde 04.02.2022 tarihinde kaçak elektrik kullanımına ilişkin tespit tutanağı düzenlendiğini, düzenlenen kaçak elektrik kullanımına dair yapılan kontrollerde abonesiz sayaç kullandığı tespit edildiğini, abonenin enerjisi kesilerek tutanak altına alındığını, kullanılan kaçak elektrik kullanımı için borçlu adına 09.02.2022 tarihli e-fatura düzenlendiğini, borçlu adına kaçak elektrik kullanımına istinaden düzenlenen faturaya ilişkin ödeme yapılmadığını ve müvekkili şirketin mağdur edildiğini, borçlu, müvekkili kuruma borcunu ödemeyerek ——— sayılı dosyası ile başlatılan takibe kendisinin kusurlu davranışı ile sebebiyet verdiğini, borçlunun süresi içerisinde dosyaya itiraz ettiğini, icra takibine konu asıl alacağın ve bu alacağa işletilen faiz, mevzuat ve sözleşmeye uygun olarak tespit edildiğini, bu nedenle yapılacak yargılama sonrasında ortaya çıkacağı üzere borçlu/davalının müvekkili firmaya borçlu olduğunu, borçlunun icra dosyasına vaki haksız, kötü niyetli, usul ve yasaya aykırı itirazı üzerine icra takibi durduğunu ve müvekkilinin alacağını tahsil hakkının engellendiğini, davalı borçlunun bu haksız ve kötü niyetli itirazının yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, davalı borçlunun huzurdaki davaya konu icra takibini sürüncemede bırakmaya matuf, haksız, kötü niyetli, yasal mesnetten yoksun itirazının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile faiz masraflar ve icra vekalet ücretinin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak takibin devamını, davalı borçlu aleyhine itiraza konu meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, 6100 sayılı yasanın 6. maddesinde, genel yetkili mahkeme konusunun “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” bu nedenle yasal düzenlemelere bakıldığında müvekkili şirketin yerleşim yeri ———olduğunu, elektrik sayacının da——-bulunmasından dolayı mahkemenin işbu dava bakımından yetkili olmadığını, davalı müvekkili şirketin —– tarihinde imzalamış olduğu sözleşme kapsamında——– yapımını üstlendiğini, davalı müvekkili şirket tarafından ilgili sözleşme kapsamında yapım işine başlandığını ve davacı şirketin elektrik dağıtımından faydalanmak maksadıyla —- tarihinde davacı şirket ile —- imzalandığını ve güvence bedeli yatırılarak —– numaralı abonelik ile elektrik temin etmeye başlandığını, davalı müvekkili şirket tarafından ilgili iş yapımı tamamlanarak —– düzenlendiğini ve tespit edilen eksikliklerde giderilerek —- onaylandığını,—- onaylanması akabinde şantiyenin kapatılarak Elektrik ihtiyacının kalmamasından mütevellit —- tarihinde elektrik aboneliğinin kapatılmasının talep edildiğini ve —— tesisat numaralı aboneliğin kapatıldığını ve kalan güvence bedelinin davalı müvekkili şirkete davacı şirket tarafından iade edildiğini, akabinde yapımı gerçekleştirilen—– teslimlerine başlandığını ve ilk olarak —- tarihinde daire/konut teslimi gerçekleştirildiğini, davacı şirket tarafından—– ihtarnamesi ile davacı müvekkil şirkete tutanak ve fatura gönderildiğini, davalı müvekkili şirket tarafından süresi içerisinde ———- tarihli ihtarnameye cevap ihtarnamesi ile itirazda bulunulduğunu ve iade faturasının işleme konulmasının ihtar edildiğini, davacı şirket tarafından tek taraflı olarak tanzim edilmiş olan tutanak ve faturanın davalı müvekkili şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığını, süreç itibari ile ———- sonrası ve —— tarihinde kapatılan elektrik aboneliği ile alakalı davalı müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun kalmadığını, anılan yerde bu tarih sonrasında oluşacak hiçbir kaçak kullanımın sorumlusunun davalı müvekkili şirket olamayacağını, bugün itibariyle dahi anılan yerde kaçak kullanımın tespit edilmesi durumunda yine davalı müvekkili şirketin sorumlu olacağı düşüncesi ortaya çıkacağını, bu durum keyfiyete dayalı uygulama ile hukuki güvenlik ile bağdaşmayacağını, salt yüklenici firma konumunda yer alan davalı müvekkili şirket tüm sorumluluklarını yerine getirerek iş teslimini gerçekleştirdiğini ve anılan yer ile alakalı elektrik ile ilgili hiçbir bağının kalmadığını, davacı şirketin kaçak kullanımı kimin gerçekleştirdiğine ilişkin olarak iddiasını ispat etmesi gerektiğini, salt tutanağa isim veyahut ünvan belirterek bu iddianın ispat edilemeyeceğini, davalı müvekkili şirketin hiçbir işleminin ve sorumluluğunun (imalatlar harici ve ilgili idare olan —–karşı sözleşmeden dolayı olan sorumluluğu harici) bulunmamasına rağmen ilgili —- tarihinde tutulduğu iddia edilen tutanak tanzimi ile ——- düzenlendiğini ve davalı müvekkili şirketin hiçbir bilgisi ve dahli bulunmaksızın tek taraflı olarak tanzim ve imza edildiğini, ilgili tutanak kapsamında davacı şirket tarafından fatura tanzim edildiğini ancak ilgili kaçak kullanımın davalı müvekkili şirket ile ilgisinin olmamasından dolayı iade faturasının davalı müvekkil şirket tarafından tanzim edildiğini, tüm bu nedenler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak nedenlerle; haksız çıkar elde etmek ve sebepsiz zenginleşmek amacıyla açılmış işbu davanın reddini, davalının açmış olduğu davasında haksız ve kötüniyeti sabit olduğundan İİK 67/2 gereğince davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla düzenlenen faturaya dayalı olarak ——— sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmış ve dosya öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar kapsamında incelenmiştir.Takip konusu ——– sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, davacının davalı aleyhine, —— tarihinde faturaya dayalı alacağın tahsili istemine dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında yetkili mahkemeye ilişkin herhangi bir özel düzenlemeye yer verilmemiştir. Yani madde düzenlemesinde icra takibinin başlatılmış olduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair bir düzenleme söz konusu değildir. Bu durumda genel hükümlerin uygulanması gerekecektir.
6100 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı yasanın 16.maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ve icra takip dosyası içeriğine göre; davalı şirketin yerleşim yerinin —- olup, elektrik sayacının da ——–ilinde bulunmasından dolayı mahkememizin hem HMK’nın 6.maddesi hem de 16.maddesine göre yetkili olmadığı, bu durumda yetki konusundaki seçimlik hakkın davalıya geçtiği, davalının da yetki tercihini ikamet mahkemesi olan —- yana kullandığı anlaşılmakla; mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya konu uyuşmazlığı inceleme yetkisinin —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşıldığından MAHKEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın yetkili ——- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına,
3-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
4-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davaya yetkili mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24.10.2023