Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/536 E. 2022/955 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/536 Esas
KARAR NO : 2022/955

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2008
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatife ortak olduğunu ve 2001 tarihine kadar aidatlarını ödediğini, yönetim kurulunca 2001 yılında ihraç edildiğini ve ihraç kararının 20/01/2001 tarihli genel kurulda onaylandığını, kendisinin 30/09/2001 tarihine kadar ödemelerini yaptığını, ilk ihtarnamenin 21/11/2001 tarihinde keşide edildiğini, bu tarih itibari ile bir borcu bulunmadığını, kooperatiften istifa eden ortak ——ödemelerinin kendi aidatlarına karşılık tutulması için yönetim kurulunca karar verildiğini, keşide edilen ihtarnamelerin hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, aynı şekilde ikinci ihtarnamenin de haksız olduğunu, ortaklıktan ihraç edildiğine dair ihtarnamenin gönderilmesinden sonra 30/09/2001 tarihinde 4.450.- TL aidat tahsil edildiğini, ayrıca kendisine daire tahsisi yapıldığını, ihraç kararının onaylandığı genel kurula davet edilmediğini, Aralık 2004 tarihinde kendisi hakkında 7.588.- TL ödeme kararı alındığını, ancak kendisinin toplam 14.367,00- TL ödeme yapmış olduğunu, hakkında verilmiş bulunan ihraç kararının aidat ödeme borcu bulunmamakla haksız olduğunu ileri sürerek ihraç kararının iptaline, bu talebi kabul edilmediği takdirde 14.367.00- TL’nin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın taleplerinin TMK.’nun 2. maddesine aykırı olduğunu, davacının kendisinin üyelik sorumluluklarını yerine getirmediğini, ortaklıktan çıkarma kararının hukuka uygun olduğunu, davanın 3 aylık süre geçtikten sonra açıldığını, ayrıca çıkarma kararından 5 yıl geçmekle hakların zaman aşımına uğradığını, davacının——adlı ortağın ödemelerinin mahsup edileceğini belirtmiş olmakla en az bu miktar kadar borçlu olduğunu kabul etmiş olduğunu, davacının iddia ettiği miktarda bir ödemesinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ile bu talebin kabul edilmemesi halinde aidat bedelinin tahsili talebidir.Dosyanın safahatının incelenmesinde; dosyanın kapatılan —— Asliye Ticaret Mahkemesinin—— Esas sayılı numarasında kayıtlı iken 28/12/2009 tarihinde kabulü yönünde karar verildiği, kararın, 31/12/2013 havale tarihli davalı dilekçesi ile davalı tarafça temyiz edildiği, kararın temyiz üzerine Yargıtay —— Hukuk Dairesinin 17/09/2013 tarih ve—–Karar sayılı ilamıyla bozulması neticesi ——Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-Esas sayılı sırasına kaydedildiği, ancak HSK—— Daire Başkanlığının 26.08.2014 tarihli yazısı kapsamında mahkeme faaliyetinin 15.09.2014 tarihinde durdurulmasına ve mahkememiz üzerinde birleştirilmesine karar verilmiş olması nedeni ile dosyanın mahkememize gelerek ——-Esas sırasına kaydolduğu tespit olunmuştur.
Yargıtay ——. Hukuk Dairesinin 17/09/2013 tarih ve ——-Karar sayılı ilamında; “Mahkemece, davacının ihraç kararı ile dava açma tarihi arasında geçen 7 yıllık süre nazara alınarak yukarıda belirtilen ilkeler ve MK’nın 2. maddesi çerçevesinde araştırma yapılarak varılacak değerlendirme sonucuna göre ihraç kararının iptalinin gerekip gerekmediği hususunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.” denilerek verilen karar uyarınca; Mahkememizce yeniden yapılan yargılama neticesi; tarafların gösterdikleri tüm deliller toplanmış, kooperatif kayıtları incelenmiş, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor ve ek rapor tanzim ettirilmiş ve yargılama sonuçlandırılmıştır.—— Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremiz cevabında; davalı kooperatifin son tescilini 21/04/2008 tarihinde yaptırdığı, 14/04/2007 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 10/07/2007 tarihinde tescil olduğu hususlarının bildirildiği görülmüştür.Mahkememiz tarafından 14/10/2020 tarih ——- karar sayılı ilamı ile; ” Davalı kooperatif yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin kararının 16.02.2001 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca davacıya tebliğ edildiği, ayrıca 20.01.2002 tarihli genel kurulun 10. maddesi ile aralarında davacının da bulunduğu bir kısım ortakların ortaklıktan çıkarılmalarına karar verildiği, genel kurul kararının davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle ihraç kararının iptaline ilişkin dava her ne kadar süresinde açılmış ise de davacı yaklaşık yedi yıl sonra ihraç kararının iptalini istemiştir. Kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresi 5 yıldır. Aidat toplayan kooperatiflerde üyelerin kooperatife herhangi bir aidat ödememeleri, genel kurullara katılmamaları, bir şekilde kooperatifte ilişki kurmamaları halinde üyeliğin sona erdiğine zımnen rıza göstermiş oldukları kabul edileceğinden ve davacının ihraç kararı ile dava açma tarihi arasında geçen yedi yıllık süre nazara alındığında ihraç kararının iptali ile ortaklığın devam ettiğine ilişkin davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davacı yanın aidat bedelinin iadesine ilişkin olarak talebi 818 sayılı BK’nın 126/4. maddesi hükmü gereğince zamanaşımı süresi 5 yıl olarak düzenlenmiş olduğundan bu talebininde zamanaşımı defi nedeniyle reddine karar verilerek gerekmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis olunmuştur.
1-Davacının ihraç kararının iptali ile ortaklığın devam ettiğine ilişkin davasının reddine,
2-Davacının terditli olarak aidat bedelinin iadesine ilişkin davasının zamanaşımı defi nedeniyle reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından verilen karar —— Hukuk Dairesinin 23/11/2021 tarihli—— sayılı ile” Mahkemece ihraç kararının iptaline ilişkin talebin reddinde isabet bulunmakta ise de terditli talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Dava 26/09/2008 tarihinde açılmıştır. Davalı kooperatif 19/10/2003 tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurul toplantısında davacının 7.587 TL çıkma payı alacağı bulunduğu, bu bedelin kendisine Aralık 2004 tarihinde ödeneceğini kararlaştırmıştır. Kooperatifler Kanunu’nun 17/2 maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşeceği hallerde bu ertelemeyi yapmaya hakkı vardır. Bu durumda zamanaşımı bu tarihte işlemeye başlar. Bu tarihten itibaren dava tarihine kadar zamanaşımı süresi dolmadığından bilirkişinin belirlediği bedel kadar çıkma payı alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken zamanaşımı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozularak mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu; bozma ilamına uyularak davacının ihraç kararının iptali ile ortaklığın devamına ilişkin talebin reddine, dosya içerisine alınan 29/04/2016 tarihli ek rapor uyarınca davacının aidat bedeli 7.207.65 TL tespit edildiğinden belirlenen bedelin 2002 yılının bilançosunun görüşüldüğü, 19/01/2013 genel kurul tarihinden 1 ay sonrasına isabet eden 19/02/2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ihraç kararının iptali ile ortaklığın devamına ilişkin davanın REDDİNE
2-Aidat bedelinin iadesi talebi yönünden KISMEN KABULÜ İLE 7.207,65TL ‘nin 19.02.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 573,05-TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin alınan 14-TL harç mahsubu ile bakiye 559,05‬TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 14-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan, 500,00-TL bilirkişi gideri, 14-TL başvuru harcı ve 1.434,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.948,00-TL’nin, davanın kabul edilen kısmına isabet eden 977,27-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan 80,00-TL yargılama giderinin davanın red kısmına isabet eden 39,87-TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Aidat bedelinin iadesi talebi yönünden davanın kabul edilen kısmı üzerinden—— uyarınca ve davacı lehine taktir edilen —— nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Aidat bedelinin iadesi talebi yönünden davanın red edilen kısmı üzerinden—– uyarınca ve davalı lehine taktir edilen——nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- İhraç kararının iptali ile ortaklığın devamına ilişkin dava yönünden—— uyarınca ve davalı lehine taktir edilen——– maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.