Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/533 E. 2023/38 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/533 Esas
KARAR NO : 2023/38

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde, davalı tarafından keşide edilen, 08.09.2018 Keşide Tarihli, 12.09.2018 İbraz Tarihli 23.400,00TL, 18.10.2018 Keşide Tarihli, 19.10.2018 İbraz Tarihli 18.400,00 TL,15.10.2018 Keşide Tarihli, 23.10.2018 İbraz Tarihli 25.900,00 TL, 16.07.2018 Keşide Tarihli, 16.07.2018 İbraz Tarihli 28.400,00 TL, 10.09.2018 Keşide Tarihli, 12.09.2018 İbraz Tarihli 23.400,00 TL tutarlarında çeklerin, ilgili bankalar nezdinde karşılığı bulunmamakta olduğunu, işbu çeklerin 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduğunu, davalı borçlu şirket tarafından keşide edilerek müvekkili tarafından ciro edilen çeklerin karşılığı müvekkiline ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında,—— İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasıyla davalı tarafından keşide edilerek müvekkiline ciro edilen ve ilgili bankalar nezdinde karşılığı bulunmayan çeklerin 3 yıllık zaman aşımı süresi dolması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkını kaybeden, fakat alacağı zaman aşımına uğramamış olan müvekkili tarafından, bakiye 119.500,00 TL asıl alacak ve 70.313,93 TL işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığını, davalının 20.05.2022 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, T.T.K. 732. maddesinde gereğince sebepsiz
zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideci/davalıdan çek bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, T.T.K. 732. maddesinde gereğince sebepsiz
zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideci/davalıdan dava konusu çek bedellerinin ibraz tarihinin bittiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——-Esas sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davaya konu çek asılları davacı tarafça dosyaya sunulmuş, yazı işleri müdürü kasasına alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle uyuşmazlığa konu yasal düzenlemelerin, özellikle de Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasının incelenmesinde fayda bulunmaktadır.
Süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesi durumunda hâmil, 6102 Sayılı TTK m. 732 (mülga 6762 sayılı TTK m. 644) hükmüne dayalı olarak ya hakkında sebepsiz zenginleşme nedeniyle keşideci aleyhine ya da temel ilişkiye dayalı olarak kendi cirantası aleyhine alacak davası açabilir.Keşide ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın “Sebepsiz zenginleşme” başlıklı 732. maddesinde; “(1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.” hükmü yer almaktadır.Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkı, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü veya zamanaşımına uğradığı hâllerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle mal varlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hâmile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır.Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hâmilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir ——-Davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması durumunda ispat külfeti keşidecinin olup keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı keşideci keşide ettiği çekin ödendiğini veya bedelsiz olarak düzenlendiğini usule uygun delillerle kanıtlamalıdır (——- sayılı kararları).
Somut olay değerlendirildiğinde; dava ve takip konusu çekin bankaya süresinde ibraz edilmemesi ve zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo senedi vasfını kaybettiği, bu durumda çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin 6102 sayılı TTK’nun 732 maddesi uyarınca keşideciye karşı sebepsiz iktisap kuralları
gereğince dava açabileceği, keşideci aleyhine m.732 hükmüne göre dava açabilmesi için,senedin hamilin yetkili (meşru) hamil olması gerektiği, takip konusu çekin keşide tarihine göre uygulanması gereken 6102 sayılı TTK m. 788 (1) hükmü uyarınca, emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen çekin, ciro ve teslim yolu ile devredilebileceği, dava konusu emre yazılı çekte ilk cironun lehtar tarafından yapıldığı ve davacının düzgün ciro silsilesine göre yetkili (meşru) hamil olduğu, davalı tarafından borcun ödendiğine ilişkin yazılı bir delil sunulmadığı gibi bu minvalde de bir beyanda bulunulmadığı, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı gibi ispat yükü üzerinde olmasına rağmen borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla dava konusu çekler yönünden bankaların kanunen ödemekle sorumlu oldukları miktarlar düşüldükten sonra kalan toplam 119.500‬,00-TL çek bedelini davacının talep edebileceği, ancak işlemiş faiz için ayrıca temerrüt gerektiği, dosya kapsamında davacı tarafından bu yönde sunulmuş bir delilin olmadığı anlaşılmakla takip tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği bu sebeple davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 119.500‬,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.—–Karar sayılı ilamı, —— Esas ——- karar sayılı ilamı)
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——– Dosyaya konu alacağın çek/kambiyo senedine dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——– Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 119.500‬,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 8.163,05-TL’den davacı tarafça yatırılan 2.363,33-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 949,07-TL harç olmak üzere toplam 3.312,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.850,65-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.363,33-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 949,07-TL harç olmak üzere toplam 3.312,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 19,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 111,7‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 70,32-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 982,12-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 577,88-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 18.925,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.