Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/532 E. 2022/937 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/532 Esas
KARAR NO : 2022/937

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu aleyhine—- tutarlı faturaya,—- tutarlı faturaya, —- —-tutarlı faturaya,— tutarlı faturaya alacaklarına dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu taraf, —— tarihli dilekçe ile ilgili dosya borcunun tamamına, faizine ve oranına. tüm fer’ilerine itiraz ettiğini ilgili icra Müdürlüğünce de —- tarihli tensip tutanağı ile yargılama konusu takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı/borçlunun ilirazı, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı / borçlu taraf. toplam:—- fatura alacağını (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) ödememekle birlikte, hakkında başlatılmış olan ilgili icra takibine de itiraz ettiğini tarafların, ticari defterleri ile takip/dava mesnedi fatura ve sevk irsaliyeleri incelendiğinde, likit ve muayyen olan takip/dava konusu borcu ödemediğini borcu olmadığı” yönünde itiraz ettiğini ilamsız icra takibini durdurduğunu ve bu nedenle; İİK m.67 uyarınca, davalı/borçlunun. %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine, davalı/borçlunun.—–, Sayılı icra takibine yapmış olduğu İtirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine ikame edilen işbu itirazın iptali davasının reddinin gerektiği, davalı, davacıya icra takibinde belirtilen şekilde ve tutarda borcunun bulunmadığını, icra takibine yapılan itirazın haklı olduğunu, davacı tarafından davalı aleyhine ——- tarihli faturalara ———– olmak üzere iki adet ilamsız icra takibi başlatıldığını ve söz konusu iki icra takibine de itiraz edildiğini, davacı tarafından davalıya 4 adet fatura kesildiğini, işbu faturalarında davalı tarafından ödendiğini, ekte sunulan — dışındaki takip konusu olan faturaları kabul etmediklerini, takip konusu faturalardan—- fatura haricindeki faturalara ilişkin malın alınmadığını, faturaların tebliğ edilmediğini, sevk irsaliyelerinde mevcut olmadığını, belirtilen —- fatura borcun da davacıya ödendiğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydı ile birlikte davalının temerrütü söz konusu olmadığını, davalıya tebliğ edilen herhangi bir faturanın mevcut olmadığını, bu sebeple takipte işlemiş faize yönelik talebin haksız olduğunu, ilaveten talep edilen faiz oranlarının da yasaya aykırı ve fahiş olduğunu, tüm nedenlerle davacı larafından davalı aleyhine ikame edilen haksız ve mesnetsiz işbu itirazın iptali davasının reddine, davacı taraf aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap/fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin—— kararı ile “…1-Davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE…” karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya —-ve yapılan istinaf incelemesi souncunda ——- Karar sayılı ilamı ile; “…6100 sayılı HMK’nın 33. maddesine göre olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. İcra takibinde daha fazla alacak talebinde bulunulmuş olması ,itirazın iptali davasında bir kısım alacak için davanın görülmesine engel teşkil etmez.Davacı vekili somut olayda belirsiz alacak davası açmanın istinaf dilekçesinde dahi mümkün olduğunu ileri sürmekte ise de elde ki davanın ne kısmi ,ne de belirsiz alacak olduğu ,icra takibinde talep edilen işlemiş faizin asıl alacağın fer’i olduğu gözetildiğinde davacı vekilinin hatalı nitelemesi esas alınarak davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın asıl alacağa yönelik itirazın iptali davası olarak yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma sonrasında mahkememizin —- dosyasına kaydı yapılmış, tensiben duruşma günü verilerek karar verilmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ——–açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve —– yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların — formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından — bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip Vergi Dairesine bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.——- Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı ticari defter ve kayıtları açılış kapanış tasdikleri zamanında yapılmaması sebebiyle davalı ticari defter ve kayıtlarının HMK 222. maddesine uygun olarak tutulmadığı, davalı defterlerinde yer alan ödemelere ilişkin sunulmuş herhangi ———- bulunmaması sebebiyle davalı tarafça ödendiği şeklinde kaydedilen ancak davacı defter ve kayıtlarında olmayan fark tutarına —-mahkememizce itibar edilmediği, dava konusu fatura tarihleri ve taraflar arsındaki cari hesap sözleşmesi dikkate alındığında davalının zamanaşımı itirazı yerinde olmadığı, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, 20.012,80-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——— konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —– Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının — esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, 20.012,80-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz üzerinden takibin devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.367,07-TL’den davacı tarafça yatırılan 341,77-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 133,86-TL harç olmak üzere toplam 475,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 891,44-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 341,77-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 133,86-TL harç olmak üzere toplam 475,63-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 147,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.060,10-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ————- ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.