Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/524 E. 2023/37 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/524 Esas
KARAR NO : 2023/37

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin pay sahibi—- tarihinde resen silindiğini, —- araçlar bulunduğunu, ayrıca şirketin—– borcu bulunmakla birlikte başkaca borcu veya mal varlığının bulunmadığını, şirkete herhangi bir—– atanmadığını, açıklanan nedenlerle —— karar verilmesini,——— olarak mümkün olduğu takdirde Müvekkili ———– atanmasını, aksi takdirde başka bir ——- atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ———– TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, ——- resen terkin işlemini, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” ve ——- tarihli ve —- sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ——————– Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi”—— Sözleşme Değişikliği——– Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili——–numarası ile kayıtlı bulunan ———– dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”—— ve ——Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve———– Yükseltmelerine ve kuruluşu ve ———– Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “Adresinin tespit edilemediği” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “—————–Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığı, tebligat—— getirilmesinin ardından ——— kaydının resen terkin edildiğini, gerek re’sen terkin işlemlerinin Kanuna uygun olması gerekse de Geçici madde 7/2 ye aykırı bir durum da bulumadığından müvekkil —- aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığı gibi müvekkil—— davanın açılmasına sebep olduğundan bahsedilemeyeceğini, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkili ——- aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ————–üzerine kayıtlı olan 3 adet aracın—-için sicilden resen terkin edilen bu şirketin TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca ihyası talebidir.
Dosya içerisine gelen ——-kayıtlarının incelenmesi sonucu dava dışı şirketin TTK’nun geçici 7. Maddesine göre —– tarihinde resen terkin edildiği tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesinin 15. Bendinde “—– kaydı ———– veya ——— alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak —–ihyasını isteyebilirler” maddesi uyarınca dava açmak için beş yıllık hak düşürücü süre ön görülmüştür. Ancak somut olayda beş yıllık sürenin dolduğu anlaşılmakla açılan davanın hak dürücü süreden dolayı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın hak düşürücü süre nedeni ile REDDİNE,
Karar harcı 179,90-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 133,00TL harcın mahsubu ile eksik kalan 46,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf yasal hasım olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.