Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/511 E. 2022/854 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/511 Esas
KARAR NO : 2022/854

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın——-Şubesiyle imzalanan 11.11.2010 tarihli Genel Alacaklı Cari Hesap Sözleşmesi Kapsamında—— Kredi kullandırıldığını, diğer davaların da sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını. ——Noterliğinin ihtarnamesinin keşide edilerek 24.165,- TL tedavülde olan çek yaprakları ile ilgili toplam 24.165,-TL , meri teminat mektuplarından kaynaklanan
83.250,-TL gayri nakdi kredi borcu olduğu, söz konusu bedelin belirtilen hesaba
yatırılmasının ihtar edildiği, açıklanan nedenlerle çek yaprakları ile ilgili yasal sorumluluk
miktarından kaynaklı toplam 24.165,-TL ile mer’i teminat mektuplarından kaynaklanan
83.520,-TL gayri nakdi kredi borcunun müvekkil banka nezdinde faiz getirmeyen bir
hesaba depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmeleri alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı şirkete kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini ve icra takibine geçildiğini, davalıların haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, müteselsil kefil olan davalıların haksız itirazının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——-iflas sayılı dosyası ile davalı şirketin iflas etmesi sebebiyle iflas idare memurlarının bilgileri alınmış, 21/01/2022 tarihli bilirkişi raporu ve 11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış, 09/06/2022 tarihli duruşma ara kararı ile davanın davalılar ——- yönünden tefrik edilerek —— esasına kaydı yapıldığı görülmüş ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 21/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “——taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin tetkikinden ; davacı
banka ile davalı asıl borçlu arasında 04.07.2007 tarihli 225.670,- EUR limitli ve yine aynı
tarihli 500.000,- TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmelerde ——- müteselsil kefil olarak kefalet imzalarının bulunduğu görülmüştür. Dava tarihi itibariyle alacak davası olarak açılan davanın dava tarihi itibariyle alacak davası olarak açılan davanın; Davalı borçlu şirketin——- esas sayılı dosyasından 19.10.2016 günü saat 18:46 itibariyle iflasına karar verilmiş İflas kararı ile Kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır.
Netice itibariyle; Davacı Bankanın, Davalı Müflis Şirketlerden ,19.10.2016
İflas tarihi itibariyle TMK’ların tazmin edilmesinden dolayı Davalı Müflis şirketten 21.12.2016 tarihi itibariyle ( 37.120,- TL+ 46.400,- TL) = 83.520,- TL Nakdi Alacağının
bulunduğu, 83.520,- TL Nakdi Alacağının müflisin masasına kayıt ve kabul edilmesi
gerektiği, aşan kısmın ise yerinde olmadığı kanaatine varılmaktadır. Sn.Mahkemece çek
yaprağı yasal sorumluluk tutarından kaynaklanan 24.165,- TL alacağın yerinde olduğu
kanaatinde olunması halinde yukarıda belirtilen bu çeklerin davacı banka tarafından müflis
şirkete tevdi ve teslim edildiğini gösteren çek teslim makbuzları, çek raporu ve yasal
sorumluluk tutarını gösteren nazım kaydının ve başkaca belgelerin celp edilmesi gerektiği, tarafların hukuki nitelikteki sav ve talepleri ile masraf, vekalet ücreti ve benzeri
diğer taleplerinin sayın mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “——taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin tetkikinden ; davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında 04.07.2007 tarihli 225.670,- EUR limitli ve yine aynı tarihli 500.000,- TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmelerde ——- müteselsil kefil olarak kefalet imzalarının bulunduğu
görülmüştür. Dava tarihi itibariyle alacak davası olarak açılan davanın ; Davalı borçlu şirketin——esas sayılı dosyasından
19.10.2016 günü saat 18:46 itibariyle iflasına karar verilmiş olduğundan İflas kararı ile
Kayıt kabul davasına dönüştüğü,
Netice itibariyle; Davacı Bankanın, Davalı Müflis Şirketlerden , 19.10.2016
İflas tarihi itibariyle TMK’ların tazmin edilmesinden dolayı Davalı Müflis şirketten
21.12.2016 tarihi itibariyle ( 37.120,- TL+ 46.400,- TL) = 83.520,- TL Nakdi Alacağının
bulunduğu, 83.520,- TL Nakdi Alacağının müflisin masasına kayıt ve kabul edilmesi
gerektiği, aşan kısmın ise yerinde olmadığı, Gayri nakdi alacak yönünden talebin yukarıda
ve kök raporda detaylı olarak açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı,
3. Diğer davalıların nakdi alacak yönünden sorumlu oldukları,
4. Tarafların hukuki nitelikteki sav ve talepleri ile masraf, vekalet ücreti ve benzeri
diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine
varılmıştır——- yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 04.07.2007 tarihli 225.670,- EUR limitli ve yine aynı tarihli 500.000,- TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmelerde——- müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet şartlarının mevcut olduğu, eldeki davanın alacak davası olarak açıldığı ancak dava dışı şirketin iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt-kabul davasına dönüştüğü ve anılan şirket yönünden dosyanın tefrik edildiği, davalılar yönünden davanın alacak davası olarak devam ettiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında davacının 19.10.2016 iflas tarihi itibariyle teminat mektuplarının tazmin edilmesinden dolayı dava dışı-müflis şirketten 21.12.2016 tarihi itibariyle ( 37.120,- TL+ 46.400,- TL) = 83.520,- TL nakdi alacağının bulunduğu, davalıların müşterek ve müteselsil kefil olması sebebiyle bu borçtan sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından çek yaprakları sebebiyle gayri nakdi alacak talep edilmiş ise de; dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının gayri nakdi alacak varlığını yöntemince ispat edemediği ve davacının çekler yönünden gayri nakdi alacak talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, 83.520,00-TL’nin davalılar——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
2-83.520,00-TL’nin davalılar ——müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı 5.705,25-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.839,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.866,25-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.839,00-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 88,50-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——– nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.