Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/51 E. 2022/73 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/51 Esas
KARAR NO: 2022/73
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 10/03/2021
KARAR TARİHİ: 28/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde müvekkili şirkete—— arasında maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre, iş bu kazanın oluşumuna, müvekkili şirkete sigortalı bulunan—- sürücüsünün asli kusuru ile sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, sigortalı araç sürücüsü, kusurlu olmasının yanında aynı zamanda da ehliyetsiz olduğunu, kaza nedeniyle—- plakalı araçta — maddi hasar meydana geldiğini, bu hasarın bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, sigorta ettiren hakkında ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, ancak borçlunun ilgili takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın görevli mahkemede açılmadığını, taraflar arasındaki mevcut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin işleten sıfatına haiz olmadığını, kazaya karışan araç, davalı müvekkilin bilgisi ve izni olmaksızın——- isimi şahısça ariyet alındığını, bütün bunlara ek olarak belirtmek gerekir ki motorlu aracın çalınması veya gasbedilmesi hâli Kanun’da özel olarak düzenlenmişse de diğer şekildeki izinsiz kullanımlara ilişkin açık bir düzenlenme getirilmediğini, öğretide ise hırsızlık ve gasp haricinde, izinsiz kullanımlarda da araç sahibinin sorumluluğunun ortadan kalkacağının ifade edildiğini, bu sebeplerle işleten sıfatına haiz olmayan ve sorumluluğu da bulunmayan davalı müvekkile yöneltilmiş olan haksız davanın, husumet yokluğu gerekçesiyle reddini, müvekkilinin, mahkemenizce işleten kabul edilse dahi üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiğini, zira müvekkilinin Mesleki amaçla hareket ederek aracını eksiksiz ve hatasız bir şekilde kiraladığını, Kazanın oluşumunda hiçbir sorumluluğu bulunmadığı gibi araç kiralayan —- aracı ehliyetsiz birine devretmesi nedeniyle kaza ile arasındaki illiyet bağı da kesilmiş durumda olup üçüncü bir kişinin ağır kusuru bulunduğunu, Kazanın oluşumuna kiralanan aracın eksiği, hatası, noksanlığı değil; ehliyetsiz sürücünün dikkatsizliği ve bu nedenle ağır kusuru sebep verdiğini, bu nedenlerle; Davanın, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle usulden reddini, davanın, husumet yokluğu, sorumluluğun bulunmaması ve illiyet bağının kesilmiş olması sebepleriyle esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı —– poliçesi kapsamında dava dışı — plakalı araç için ödenen bedelin davalı/sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle dava dışı — plakalı araçta hasar oluştuğunu, sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin ödendiğini, kaza esnasında davalının kusurlu ve ehliyetsiz olduğunu, —— davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu ve sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğunu, trafik kazası sebebiyle ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı ——- sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydı yapılarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekili—- tarihli dilekçesi ile dosya kapsamında dava dışı üçüncü kişi tarafından icra dosyasına yapılan ödeme sebebiyle icra dosyasının kapatıldığını, davanın konusuz kaldığını bildirdiği, davalıya karşı yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını bildirmiş, davalı vekilinin —– tarihli dilekçesi ile karşı vekalet ücreti talebi bulunduğunu, ön inceleme tutanağının imzalanması akabinde gerçekleşmesi sebebiyle davalı taraf lehine karşı vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
——Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir.(HMK m. 326/1) Ancak, feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. (HMK 312/1)
Mahkemece konusuz kalan davada yargılama gideri ve vekalet ücretine davanın açıldığı tarihteki davacı ve davalının haklılık durumları gözetilerek karar verilmesi gerekir.
—-Somut olayda; eski yönetici —— başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamakta, kiralananın ise yargılama devam ederken boşaltıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazı eski yönetici ile yapılan kira sözleşmesine dayanarak kullanan davalı hakkında elatmanın önlenmesi isteminde bulunamayacağından davaya devam edilmesi halinde açılan davanın ret edilmesinin gerektiği, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği, dolayısıyla vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı hususu dikkate alınmaksızın…” şeklinde belirtilmiştir.
Eldeki dava da davacı tarafından iddia olunan alacağın dava dışı üçüncü kişiden tahsil edilmesi sebebiyle davacının dava açmakta haklı olduğu, davacı tarafından vekalet ücreti talep edilmemesi sebebiyle davacı yararına vekalete hükmedilmediği, davalının vekalet ücreti talebinin dosya kapsamı dikkate alındığında yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı vekilinin —— tarihli sulhe ilişkin beyan dilekçesi dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli karar harcı 80,70 TL’nin peşin olarak yatırılan 128,10 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 47,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 680,00-TL arabuluculuk ücreti HUAK 18/A-11 maddesine göre davalının mazeretsiz bir şekilde arabuluculuk görüşmelerine katılmaması sebebiyle davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı taraf lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————- Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.28/01/2022