Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/506 E. 2022/637 K. 05.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/506 Esas
KARAR NO: 2022/637

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2022
KARAR TARİHİ: 05/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; —– ortağı oldukları —– Davalı’nın —- aracılığı ile—- başlangıç tarihli ve —- numaralı —-ile —- numaralı —-düzenlendiğini, —- tarihli —– tarihli —– no.lu faturaların keşide edildiğini, davalı tarafından Faturalar’da yer alan—-bedellerinin davacılara ödenmediğini, bu kapsamda, davacıların faturalar’dan doğan toplam — alacaklarının tahsili amacıyla —sayılı dosyası nezdinde —- tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının ise,—- tarihinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının, hasar bedellerini ödemekle birlikte faturalar’da yer alan —- bedellerini ödemediğinden tahakkuk etmiş herhangi bir hak ve alacak bulunmadığı ve temerrüde düşmediğine ilişkin itiraz dilekçesinde yer alan beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, davalının itiraz dilekçesinde tahakkuk etmiş herhangi bir hak ve alacak bulunmadığını iddia etmişse de davalı tarafından Faturalar’da yer alan —– bedeli hariç bedeller ödendiğini, — de davalı’nın—-bedellerini ödemekle yükümlü olduğu alenen yer aldığını, davalı’ya keşide edilen Faturalar sonrası alacağın muaccel hale geldiğini, bu sebeple davalı tarafından da hasar bedelleri—- bedelleri hariç olmak üzere ödendiğini, davalı’nın Fatura bedellerini kısmen ödediği Faturalar’a ilişkin temerrüde düşmediği iddiası kabul edilebilir olmadığını, davalı tarafından, itiraz dilekçesi ile dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı iddia edildiğini, ancak rizikoların gerçekleşmesi akabinde düzenlenen faturalar ile alacaklar bildirilmiş olup zamanaşımı süresi içerisinde davaya konu icra takibi başlatıldığını, her ne kadar davalı tarafından takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığı iddia edilmişse de Faturalar’dan en eski fatura —- tarihli olduğunu, bu kapsamda, yasal süresi içerisinde icra takibi başlatılmış olup Davalı’nın zamanaşımı itirazı gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu, davalı’nın haksız itirazı nedeniyle en az—- icra inkar tazminatı yükletilmesi gerektiğini, tüm bunlara ek olarak alacak hesaplanabilir olduğunu ve davalı faturaya itiraz etmediğini, dolayısıyla dava konusu likid bir alacak olduğunu, davalı’nın haksız itirazı nedeniyle —- az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket tarafından başlatılan icra takibine davalı’nın yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu alacak için zamanaşım geçtiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etiklerini,davalı şirket ile davacılar tarafından kurulan —– arasında —- düzenlendiğini, —uyarınca işletme tarafından hasarlanan parçaların satın alındığı ve işletme kayıtlarına geçtiğine ilişkin hiçbir delil ve evrak sunulmadığından ödeme yapılmadığını, dolayısıyla davacılarca talep edilen —- miktarları yönünden bir satın alma işleminin olup olmadığı, bu işlemin işletme kayıtlarına geçip geçmediğinin incelenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretine ilişkin masrafların davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin mahkememize —-tarihinde davadan feragat ettiklerini bildiren dilekçe sunduğu görüldü.
Davalı vekili tarafından gönderilen —- tarihli beyan dilekçinde de davacı tarafından sunulan beyan dilekçesi ile davadan feragat edildiğini, feragat sebebiyle ret kararı verilmesini talep etiklerini ,ret kararı sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildiren dilekçe sunduğu görüldü.HMK nun 311(1) maddesi uyarınca feragat, kesin hüküm gibi kesin sonuç doğurduğu gibi HMK.’nun 309(2) maddesi uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davacı ve davalı vekilinin mahkememize sunmuş oldukları ortak feragat dilekçesi dikkate alınarak davadan feragat ettikleri anlaşıldığından, davanın feragat nedeniyle reddine dair karar verilmiş, taraf beyanları dikkate alınarak yargılama gideri, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve tedbirin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar harcı — peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden, bu konuda davalı lehine karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren –haftalık yasal süre içinde — istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.