Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/503 E. 2023/156 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/503 Esas
KARAR NO : 2023/156

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Aracın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın adına kayıtlı olan——plaka nolu araç sefer sırasında —— 24.06.2021 tarihinde arızalandığını, 28.06.2021 tarihinde servise alındığını, servise alınış tarihinden 4 gün sonra tarafımıza bilgi verildiğini, araç çekici olduğundan bağlı olduğu dorsenin yüklü bir şekilde 4 gün boyunca serviste beklediğini, aracın arıza sebebi olarak motor bloğunun yırtılması ve soğutma suyunun motora dökülmesi olarak rapor tutulduğunu, ancak araç arızalandığında henüz 20.000 KM de ve yeni alınmış halen daha garanti kapsamında olduğunu, araç teslim edilirken ayıplı olarak taraflarına satıldığını, aracın arızalanmasından ötürü müvekkil firmanın ciddi bir maddi kayıp yaşadığını, aracın arıza süresinde kaskosu , —–trafik sigortaları ve kredilerinin ödenmeye devam edildiğini, arızadan kaynaklı gelir kaybı yaşandığından bahsedilen alacak kalemlerinde ödenmesinde güçlük yaşandığını ve araç kullanılmamasına rağmen 6 aylık kredi taksiti olan 11.346,00 EURO ödendiğini, aracın kullanılamayan , süre zarfında ödenen kredi taksitlerinin de zararını talep ettiklerini, arz ve izah edilen nedenlerle; davalının kusuru nedeniyle uğradıkları masraf ve zararlarımız ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 39.546,00 EURO karşılığı 624.352,00 TL zararımızın en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ;mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket——husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın ticari garanti şartlarına tâbi bulunduğunu,ticari garanti kapsamında, müvekkil şirket, sadece aracın ücretsiz onarımından sorumlu olduklarını, ticari bir satım söz konusu olduğu için, işbu davada davacının, aracı satın alırken kabul etmiş olduğu ticari garanti esasları gereği hiçbir zaman için maddi tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksikliğin olmadığını, davacı tarafın maddi tazminat talebi, somut olayda maddi zararın koşulları oluşmadığı için kabul edilemeyeceğini, açıklanan sebeplerle, haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış işbu davanın öncelikle husumet nedeniyle, aksi kanaat halinde esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; ticari nitelikteki çekici vasıflı aracın arızalanması nedeniyle ayıplı olduğu gerekçesiyle ithalatçı firmaya karşı maddi tazminat talebidir.Davacı firmaya ait —–plakalı çekici aracın —– sefer sırasındayken 24.06.2021 tarihinde arızalanması nedeniyle ithalatçı firmaya karşı bahse konu çekici aracın ——- getirilme masrafı, aracın arızalanması nedeniyle serviste kaldığı 3 aylık süre zarfında kullanılamamasından kaynaklı olarak meydana gelen maddi zarar ile bahse konu aracın halen kredi borçlarının ödendiği, 6 aylık süre zarfında aracın kullanılmamasına rağmen kredilerinin ödenmeye devam etmesi nedeniyle toplam 6 aylık kredi taksiti tutarı olmak üzere toplam 624.352,71 TL’nin tahsili talep edilmiştir.Somut olayda davaya konu edilen —— plakalı çekici vasıflı araç ticari nitelikte bir araç olup uyuşmazlığa 6102 sayılı TTK’nun 23.maddesi atfı ile gizli ayıplarda TBK’nun 223.maddesinin uygulanma imkanının olduğu belirtilmiş olup , alıcının satılanın durumunu satıcıya bildirme süreleri ve ihmal edilmesi durumunda sonuçlarını anlatmaktadır. Ancak davalı taraf satıcı konumunda olmayıp ithalatçı firma olduğundan bahsi geçen TBK 223 . Maddenin uygulanma imkanın yoktur.
TBK’nun Alıcının Seçimlik Hakları başlıklı 227.maddesi ” Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı, aşağıda ki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
Satılanı alı koyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarımını isteme.İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. ” TBK’nun 227.maddesinde de yukarıda belirtildiği üzere alıcının, satıcıya karşı seçimlik hakları sayılmıştır. Davalı firma ile davacı arasında herhangi bir satış sözleşmesi bulunmayıp davalı taraf aracı ithal eden firma konumundadır. ” Ticari Garanti Şartları” uyarınca malın garanti süresi içerisinde malzeme, montaj ve tasarım hatalarından dolayı arızalanması halinde işçilik bedeli değişim masrafı olmaksızın aracın ücretsiz onarım sorumluluğu üretici veya ithalatçı firmaya ait olduğu belirtilmiştir. Davacının taleplerinin incelenmesi sonucu; çekicinin arızalanması nedeni ile kendisinin yaptığı masraflar ile yoksun kaldığı kar ve aracın satış bedeli olarak kredi taksitlerinin talep edildiği, her bir talebinin maddi tazminat talebi olduğu anlaşılmıştır. Oysa davalı firma ticari nitelikteki aracın ithalatçı firması olup TBK’nun 227.maddesi uyarınca belirtilen maddi tazminat taleplerinin satıcıya yönlendirilmesi gerekirken ithalatçı firma aleyhine dava açılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında ki Kanun’da satıcı ile üretici ya da ithalatçı firma müteselsil sorumlu tutulmuştur. Somut olayda davaya konu ticari nitelikte ki bir çekici olması nedeni ile 6502 sayılı kanunun uygulama yeri yoktur. Davalı ithalatçı firmanın sorumluluğu ” Ticari Garanti Şartları” uyarınca malın garanti süresi içinde ücretsiz onarımdan sorumlu olup TBK’nun 227.madde uyarınca maddi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nun 114.maddesinde belirtilen dava şartlarının incelenmesi sonucu aynı kanunun 114/1-d bendi uyarınca davalı ithalatçı firmanın taraf ehliyeti olmadığı anlaşıldığından açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile dava şartından reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın HMK 114/1-d bendi uyarınca pasif husumet yokluğundan REDDİNE,Karar harcı 179,90 TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.662,39 TL harcın mahsubu ile artan bakiye 10.482,49‬- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydınaDavalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.