Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/455 E. 2022/1039 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/455 Esas
KARAR NO : 2022/1039

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketince sigortalısının ——adresindeki işyerinin 30.09.2014 tarih ve —— nolu poliçe ile işyerinin —— teminatı altına alındığını, sigortalı işyerinde 08.06.2015 tarihinde üst kat komşu davalıdan akan sular sebebiyle dahili su hasarı meydana geldiğini, bunun üzerine davacı sigorta şirketinde hasar dosyası oluşturulduğunu, hasar dosyasında mübrez 28.08.2015 tarihli —– raporunda sigortalı işyerinde üst kat kaynaklı üç ayrı nedenden hasarların oluştuğu, bunların üst kat —— kurulu soğuk oda su tahliye hortumundaki arıza sebebiyle sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, boya ve boy raf hasarlarının, üst kat teras zemini seramik derzlerinden yağışlar sırasında sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, tavan boya ve boş raf hasarlarının, üst kat teras zemini seramik dezlerinden yağışlar sırasında sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, tavan boya ve boy raf hasarlarının, üst kat yemek fabrikasında uygulanan temizleme yıkama sırasında zeminden sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, boya ve orta sehpa hasarlarının meydana gelmiş olduğunun bildirildiğini, bu hasar nedeniyle sigortalıya 16.09.2015 tarihinde 16.884,23 TL ödeme yapıldığını belirterek sigortalının haklarına halef olan müvekkiline bu bedelin davalıdan tahsil edilerek 16.09.2015 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kaynaklı herhangi bir zararın bulunmadığı, —— raporunda zararın bizzat sigortalının kendi kusurundan kaynaklandığının ifade edildiği, raporda ambalajı hasarlı olduğu beyan edilen bir kısım emtianın ayrılmış, ancak büyük bölümünün raflarda yer aldığının belirtildiği, sigortalının zararı engelleyici tedbirler almayarak kasten zarar oluşumuna sebep olduğu, —— raporunda hasarın neden meydana geldiğine ilişkin kesin ve net bir şekilde zararın sorumlusunun müvekkil olduğu yönünde kanaat getirilemedıği, raporun kendi içinde çelişkili olduğu, müvekkili şirketin soğuk oda odafarının 17m mesafede olduğu ifade edildiği, buna rağmen müvekkile rucuen tazminat külfeti yüklendiği, yağış alan bölümün müvekkiline ait bir bölüm olmayıp binanın alüminyum kaplı dış cephesinin eskimiş olması sebebi ile yağan yağmurun bina girişinde birikmesi, sigortalı iş yerinin tavanında sızıntı yapması sebebi ve binanın altındaki kuyunun taşması sonucu deposunda su baskını olduğu, müvekkilinin kusuru olmadığından davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, su sızıntısı nedeniyle meydana gelen zarar bedelinin rucuen tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.Dava dosyasının safahatı incelendiğinde dosyanın ilk olarak ——Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edildiği ve——-esasını aldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın haksız fiilden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı rücu davası olduğu ve uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, verilen görevsizlik kararının istinaf edilmemesi üzerine kesinleşmesi ile ——- Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği ve—— Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş olup, taraflarca verilen kararın istinaf edilmesi üzerine—- Hukuk Dairesinin ——-karar nolu kararı ile “davaya konu uyuşmazlıkta mahkemenin görevli olup olmadığının hükümde tartışılması, mahkemenin görevli olduğu sonucuna varılması halinde işin esası hakkında hüküm tesisi; aksi halde ise, HMK’nun 114/1-c maddesine göre görevsizlik nedeni ile HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu hali ile, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 355 ve 353/1-a.3 maddeleri gereğince kaldırılarak dosyanın öncelikle görev yönünden incelenmesi amacıyla ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” açıklaması ile dosyanın —– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği ve yapılan yargılama sonucu —— Asliye Ticaret Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın—— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın—— Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edildiği ve—— esasını aldığı ve sulh hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine —- Hukuk Dairesinin —— karar sayılı kararında davaya konu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu nazara alınarak görevsizlik nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek dosyanın ——Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, mahkemece dosyanın gönderme kararı verilerek mahkememiz esasına kaydedildiği görülmüştür.—–Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas numarası dosyasında bir İnşaat mühendisi, bir —— alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen 18/06/2019 tarihli raporda özetle; davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı —— adresinde bulunan şirkette zarar meydana gelmesi üzerine davacı tarafından——-numaralı poliçe gereğince 16.09.2015 tarihinde 16.884,23-TL hasar bedeli ödendiği, toplam 16.884.23TL zararın ——– kaynaklı olduğu, davacı şirket tarafından hazırlanan ve dosyaya da sunulan 08.06.2015 / 15.06.2015 / 29.06.2015 tarihli——- raporunun sonuç ve kanaat bölümünde; sigortalı şirketin bulunduğu adreste meydana gelen hasarın üst kat komşusu davalı ——- şirketi kaynaklı 3 ayrı nedenden; kurulu soğuk oda su tahliye hortumundaki arıza, teras zemini seramik derzlerinden yağışlar sırasında sigortalı işyerine akan sular ve uygulanan temizleme yıkama sırasında zeminden sigortalı işyerine akan sular sebebiyle, muhtelif emtia, boya ve boy raf hasarları oluştuğu, davalı yan tarafından oluşan hasarın, terasın bakımsızlığı nedeniyle meydana geldiği ve soğuk oda hortumunda ki arıza ile temizleme işlemi sebepleriyle oluşan hasarlara ilişkin somut bilgi ve belge olmadığı kanaatine varıldığı, raporda davalının hasara yol açan terasın kiracısı olduğu ancak terastan kaynaklanan hasarın maliki tarafından giderilmesi gerektiği, davacı soğuk oda hortumunda ki arıza ile temizleme işlemi sebepleriyle oluşan hasarlara ilişkin incelemelerin eksik olduğu, davalı, hasara neden olarak gösterilen terasın kendi bulunduğu katta olduğunu ancak kullanımında olmadığını ve dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu beyan ederek 10.09.2014 tarihli kira kontratını sunduğuna ilişkin kanaatlerini içeren rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Bilirkişi raporuna karşı yapılan itiraz ve beyan dilekçeleri doğrultusunda mahkemece dosyanın yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/02/2020 tarihli ek raporda özetle; kök raporda tespit edilen hususlarda herhangi bir değişikliğin olmayıp aynen geçerli olduğu, taraf vekillerinin itirazından rapor içeriği ile sonuç kısmının uyumlu olmadığı yönünde itirazın tetkiki ile rapor içeriğinde tesbitler izah edilip sonuç kısmında görüş ve kanaat belirtilmiş olup kök raporun tetkikinden uyumsuzluk olmadığına yönelik rapor tanzim edildiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça sigortalısının ”——-” adresindeki işyerinin 30.09.2014 tarih ve——- nolu poliçe ile işyerinin——- teminatı altına alındığını, sigortalı işyerinde 08.06.2015 tarihinde üst kat komşu davalıdan akan sular sebebiyle dahili su hasarı meydana geldiğini, bunun üzerine davacı sigorta şirketinde hasar dosyası oluşturulduğunu, hasar dosyasında mübrez 28.08.2015 tarihli ——–raporunda sigortalı işyerinde üst kat kaynaklı üç ayrı nedenden hasarların oluştuğu, bunların üst kat ——-fabrikasında kurulu soğuk oda su tahliye hortumundaki arıza sebebiyle sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, boya ve boy raf hasarlarının, üst kat teras zemini seramik derzlerinden yağışlar sırasında sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, tavan boya ve boş raf hasarlarının, üst kat teras zemini seramik dezlerinden yağışlar sırasında sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, tavan boya ve boy raf hasarlarının, üst kat yemek fabrikasında uygulanan temizleme yıkama sırasında zeminden sigortalı işyerine akan sular sebebiyle muhtelif emtia, boya ve orta sehpa hasarlarının meydana gelmiş olduğunun bildirildiğini, bu hasar nedeniyle sigortalıya 16.09.2015 tarihinde 16.884,23 TL ödeme yapıldığını belirterek sigortalının haklarına halef olduğundan bahisle iş bu davayı açtığı, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme ile TTK’nın 1472. maddesi gereğince —–poliçesi kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğu, sigorta şirketince alınan —— raporunda 08.06.2015 tarihinde mahallinde yapılan ——- çalışması sırasında havanın yağışlı olduğu ve işyeri giriş kapısı ve civarında tavandan su damladığı ve zemine yayıldığı hususları belirtilmiş ve soğutma odalarının 17 metre mesafede olduğu, hasarın davalı şirketin soğuk oda içindeki su tahliye hortumunun patladığı ve onarıldığı akan suyun – sigortalı işyerine aktığının beyan edildiği, yargılama esnasında bilirkişi heyetince yapılan mahallinde incelemede davaya konu hasarın meydana geldiği işyerinin davalının alt katında olduğu, sigortalı işyerinin üst kattan gelen su sızması nedeni ile hasar gördüğünün tespit edilmesi karşısında davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu değerlendirilerek dosyada mübrez farklı heyetler tarafından düzenlenen aynı kanaatteki bilirkişi kök ve ek raporları da gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, 16.884,23 TL’nin 16.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
-16.884,23 TL’nin 16.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.153,36-TL harçtan başlangıçta alınan 288,35-TL harcın mahsubu ile kalan 865,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 288,35-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 406,50-TL tebligat ve posta gideri, 221,80-TL keşif harcı ücreti, 150-TL keşif taksi ücreti ve 3.100-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.907,50-TL gider avansının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.