Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/449 E. 2023/588 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/449 ESAS
KARAR NO:2023/588
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/06/2022
KARAR TARİHİ: 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——- davalının hasarlı araçlarının tamir işlemlerini yaptığını, 30/07/2021 tarihinden başlamak üzere davalının 7 adet aracının tamir edildiğini ve açık hesap çalışıldığını, davalının dava konusu faturalardan görüleceği üzere araçlarının tamir işleminin yapıldığını, bu işlemlerin bedellerinin faturalandırıldığını, faturaların da davalıya ulaştığını ve faturalara davalı tarafça itiraz edilmediğini, davalının ticari defterlerine faturaların işlendiğini, davalı şirketin tamir edilen araçların sigorta şirketlerinin eksik ödeme yaptığını ileri sürerek davacıya bir kısım ödemesini yapmadığını, sigorta şirketinin ödeme yapıp yapmaması veya eksik ödeme yapmasının davacıyı ilgilendirmediğini, davacı 7 adet fatura ile de belirgin olan hizmet bedelinin eksik ödenmesi sebebi ile davalıya karşı 41.049,35-TL miktarlı icra takibi açıldığını ve davalı tarafından takibe itiraz edildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak üzere davalının —— Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, takibin devamını ve alacağa ticari faiz işletilmesini, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davacı vekili; 30/07/2021 tarihinden başlamak üzere davalının 7 adet aracının tamir edildiğini ve açık hesap çalışıldığını, davalının cari hesaba ve faturaya dayalı alacak için ödeme yapmadığını, bu nedenle takip başlattıklarını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu beyan etmiş; davalı davaya cevap vermemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Dava konusu uyuşmazlığın; davacı ile davalı arasında araç tamirine ilişkin hizmet sözleşmesi ve buna dayalı cari hesap olup olmadığı, var ise, davacının hizmeti gereği gibi ve süresinde verip vermediği, davalının sözleşme gereği kısmen ya da tamamen ödemede bulunup bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.Tarafların —– formları celp edilmiş, ilgili icra dosyası mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.İtirazın iptali istemine konu, —– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takibin alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu; alacaklının 30/03/2022 tarihinde, 41.049,35-TL asıl alacak için takip başlattığı, borcun sebebi olarak; toplam 41.049,35 TL’lik faturaların takibe eklendiği, borçlunun süresinde itirazı ile takibin durduğu, davanın süresinde ve 41.049,35-TL üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.Tanık ——– beyanında; “Ben davacı şirkette ön muhasebe ve ofis işlerinde çalışıyorum. Şirketin açıldığı tarihten beri yani yaklaşık 7-8 yıldır orada çalışırım. Davalı ile daha öncesinden iş yapmışlığımız yoktu. Dava konusu olan araçları şoförler veya baş formenleri getirdi. Ben fotoğraflarını çektim. —— işlemlerini başlattım. Biz ———- fatura kesiyoruz. O da —–yansıtma faturası kesiyor. Bir aracın yaklaşık 2 hafta tamir süresi vardır. Kendileri bu araçların tamirinden kaynaklı yaklaşık 41.000,00 TL civarında eksik ödemeleri vardır. Araçların bir tanesinin resmi yoktur. Onun da sebebi kasko dışında tamirin yapılmasıydı. Çünkü damper pompası patlaktı. Bu değişti. Bu aracın hatırladığım kadarıyla plakası ——– olabilir. Sanırım KDV dahil 2 bin küsür TL’lik bir masrafı olmuştu. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca tarafların 2021-2022 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına şeklinde ara karar kurulmuştur.Mali Müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 14/06/2023 tarihli raporda özetle; “… davacı —— yılı yasal ticari defterleri usul yönünden raporun 4.a.1.bölümünde detaylı olarak incelendiğinde; Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin noter onaylarının süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, Yevmiye defterlerinin kapanış onayının bulunmadığı, davacı şirketin kendi defter
kayıtlarının birbirini doğruladığı; davalı ———-
yılları yasal ticari defterleri raporun 4.a.2.bölümünde incelendiğinde; fiziki olarak tutulan Envanter defterlerinin noter onayları ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davalı şirketin kendi defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüştür. Tacir olan her iki tarafın raporun 4.b. Bölümünde incelenen kendi ticari defter kayıtlarında özetle; davacı şirketin kendi defterlerinde 30.03.2022 takip tarihi itibariyle davalıdan 161.427,35 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, davalı şirketinde kendi ticari defterlerinde davacıya 41.049,40 TL tutarında borçlu gözüktüğü, tarafların defter kayıtları arasındaki uyumsuzluğun davalı şirketin kendi defterlerinde toplamda 120.377,95 TL tutarlı —– açıklaması ile davacı lehine borç kaydetmiş olduğu işlemlerden kaynaklandığı, —–, sayılı dosyasında davacı alacaklının takibe konu ettiği faturanın davalı şirketin kendi defterlerinde davacı lehine alacak kaydedilmek suretiyle kabulünde olduğu; Öte yandan; tarafların bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüğüne bildirmiş oldukları ——- formları karşılaştırmalı olarak raporun 4.c.bölümünde incelendiğinde; 2021 yılında davacı şirketin davalıya 7 adet fatura karşılığı KDV HARİÇ 136.802,84 TL tutarında “satış” yaptığına ilişkin ——— bildirimde bulunduğu, davalının ise aynı döneme ilişkin davacıdan 7 adet fatura karşılığı 136.802,84 TL “alım” yaptığına ilişkin —– bildiriminde bulunduğu, tarafların——- formlarında herhangi bir uyumsuzluk bulunmadığı, bildirime konu faturaların davalı şirketin kendi defterlerinde davacı lehine alacak kaydedilen faturalar olduğu görülmüştür. Hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu fatura içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği değerlendirilmiştir…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; tarafların bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüğüne bildirmiş oldukları————-
formlarına göre, 2021 yılında davacı şirketin davalıya 7 adet fatura karşılığı KDV hariç 136.802,84 TL tutarında “satış” yaptığına ilişkin —– formu ile bildirimde bulunduğu, davalının ise aynı döneme ilişkin davacıdan 7 adet fatura karşılığı 136.802,84 TL “alım” yaptığına ilişkin ——- bildiriminde bulunduğu, tarafların—– formlarında herhangi bir uyumsuzluk bulunmadığı, bildirime konu faturaların davalı şirketin kendi defterlerinde de davacı lehine alacak kaydedildiği, davacının hem tanık beyanı, hem de davalının defter ve belgeleri ile uyumlu olan defter ve belge kayıtları ve —— kayıtları ile davalıya hizmet verdiğini ispat ettiği, bu aşamada ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının borcuna karşılık kısmen veya tamamen ödeme yaptığına dair bir belge sunamadığı, icra takibine yönelik davalı itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının ——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak olan 41.049,35-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.804,08-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 495,78-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 205,25-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.103,05-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 701,03-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.176,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin e duruşma ile yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2023