Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/444 E. 2023/443 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/444 Esas
KARAR NO: 2023/443
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 0.06.2022
KARAR TARİHİ: 16.05.2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.02.2022 saat 08.05 sularında ——— mevkiinde mülkiyeti müvekkiline ait — plaka sayılı araç ile mülkiyeti davalıya ait —– plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası davalıya ait araç yönünden —– uygulamasından olayın gelişimine ve oluşuna uygun düşmeyen, gerekçesi ve dayanağı olmayan eksper raporu tanzim edildiği, eksper raporu dahilinde—– dosya kapsamında müvekkili aleyhine takip başlatıldığı—— Sayılı dosya kapsamında ayrıca 03.06.2022 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, kaza anında cepte bulunan araçlara kırmızı ışık yandığı sırada ——— seyreden araçlara yeşil ışık yandığı, —–plakalı araca kendi tarafında bulunan durma noktasından aracın varış süresi ilk kalkış ile mümkün olmayıp, durmaksızın seyirle mümkün olacağından sürücünün kırmızı ışık ihlali yaptığı açıkça anlaşıldığının,——– plakalı aracın kırmızı ışık ihlali sonucunda aracının ön kısımlarını, yeşil ışıkta geçiş sağlayan müvekkiline ait aracın sağ arka kısmına çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, her ne kadar —— raporunda müvekkiline ait aracın kusur oranı %100 olarak belirlenmiş olsa da yapılan detaylı incelemeler sonucu,—— Tarafından düzenlenen eksper raporunda; asli ve tam kusurlu tarafın —– plakalı araç sürücüsünün olduğu tespit edildiği, buna karşın müvekkiline ait araca kazanın oluşumuna ilişkin herhangi bir kusur atfedilemeyeceği açıkça belirtildiği, müvekkiline ait aracın, kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı için müvekkili ile —– Şirketi ile arasında herhangi bir rücu ilişkisi bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı sigorta şirketi —– belirlemiş olduğu hasar bedeli taraflarınca kabul edilmediğini, kazadan dolayı —- plakalı arcın uğramış olduğu hasarın bilirkişi tarafından tekrar hesaplanması gerektiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ——- başlatılan icra takibinde “asıl alacak ——-hasar numaralı dosya kapsamında ödenen bedelden sigorta tahsilatı düşüldükten sonra kalan tutarın tahsili talebi) 4.920,53 TL” açıklaması ile icra takibi başlatıldığı, icra takibine sigortalı aracın ne kadar hasara uğradığına dair herhangi bir evrak eklenmediği, icra takibine de hasarın ne kadar olduğunu bildirmediği, bu noktada müvekkilinin bahsedilen icra takibinin hasara uygun olup olmadığı da bilinmediği, bu nedenle bilirkişi tarafından kazadan kaynaklı ortaya çıkan hasarı tekrar hesaplanmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle; —- icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, ——- Sayılı icra dosyasının bilirkişice tespit edilecek rakam doğrultusunda artırma haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 500,00 TL için yönünden müvekkilimin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile toplam takip miktarının en az % 30’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın müvekkilin trafik sigortası olan —– ihbar edilmesine, icra dosyasının kapatılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından takip konusu yapılan alacağın—— sigortasından kaynaklanmakta olduğu, ticari bir faaliyetin söz konusu olmadığı, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, menfi tespit davasının kısmi olarak açılması mümkün olmadığını, harç ikmalinin yapılması gerektiği, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği, davacı tarafından dava konusu icra takibine yapılan itiraz neticesinde icra takibin durduğunu, müvekkili şirket tarafından ——– Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, anılan davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirkete—-Poliçesiyle sigortalı—– plakalı araç ile davacı—- adına kayıtlı ve ——- plakalı araç arasında, 16.02.2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında 16.02.2022 tarihinde —- üzerinde seyir halinde olan ——- plakalı araç sürücüsünün kırımızı ışıklarda geçerek ——-plakalı araca ön kısımlarından çarptığı belirtilmekte olup, tramer kayıtlarında karşı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, anılan kaza neticesinde müvekkili şirket tarafından hasara ilişkin olarak ekspertiz incelemesi sonucunda 02.03.2022 tarihinde 54.920,53.-TL ödeme yapıldığı, davalıların kazada %100 kusurlu olması nedeniyle ——–tarafından müvekkil şirkete poliçe limiti dahilinde 50.000.-TL’lik ödeme gerçekleştirildiği, müvekkil şirket tarafından sigortalısına yapılan ödeme neticesinde müvekkil şirket Türk Ticaret Kanununun 1472. Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğundan, sigortalının yerine geçerek dava açma hakkına sahip olduğundan bakiye bedel için davalılar aleyhine —— sayılı icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan kusur raporunun kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafın sigortası tarafından da %100 kusur kabul edilmiş ve ödeme yapıldığı, açıklanan nedenlerle, öncelikli olarak icra dosyasına yapılan itirazın iptali davası———- dosyası ile açılmış olduğundan anılan davanın bekletici mesele yapılması ile müvekkili şirket aleyhine açılan işbu davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücret ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle ——– sayılı dosyasında başlatılan takibe ilişkin borçlu olmadığının tespiti yönünde açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.—– dosyası, Noterlik ve hasar dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan ibraname ve alacağa dayanak faturalar ile birlikte incelenmiştir.
Menfi tespit davasına konu,——esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davalısı borçlusunun mahkememiz dosya davacısı olduğu, takibin 5.012,74-TL üzerinden açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; —— mevkiinde mülkiyeti davacıya ait —– plaka sayılı araç ile mülkiyeti davalıya ait ——- plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası davalıya ait araç yönünden —– kaza ihbar numaralı—- tanzim edildiği, bunun üzerine —- davacı aleyhine takip başlatıldığı,——tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği ve mahkememizde iş bu menfi tespit davasının açıldığı, eldeki davanın ——– açılması sebebiyle davacının hukuki yararı bulunduğundan işin esasına girilmiş, asliye hukuk mahkemesince aynı kazaya ilişkin rapor ve ek rapor alınmış olduğundan, raporun dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olduğu değerlendirildiğinden usul ekonomisi gereğince kusura ilişkin yeniden rapor aldırılmaksızın dava sonuçlandırılmış olup meydana gelen kazada kaza tespit tutanağı, beyanlar ve tüm evrakları gözönüne alındığında davacı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştr.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE;
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile kalan 99,2‬0-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2023