Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2023/808 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/442 Esas
KARAR NO:2023/808
DAVA:Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:09/06/2022
KARAR TARİHİ:19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— dosyası ile davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine takip başlatılmış olup, icra takibinin konusunun kısaca, davalı tarafça taşıma sözleşmesinde belirlenen bedele ek ödeme talep edilmesi olduğunu, taşıma bedeli sözleşme aşamasından önce müvekkiline bildirilmiş ve bu bedel üzerinden sözleşme akdedilmiş olup, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesine ilişkin bedelin müvekkilince tam ve eksiksiz olarak davalı tarafa ödenmiş olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında —— firmasına ait ithalat yükünün havayolu ile taşınması ve nakliyesi hususunda taşıma sözleşmesi kurulmuş, Taşıma sözleşmesi yapıldığı anda taşıma bedeli —-olarak belirlenmiş, — tarihinde
tamamlanmış ve malların gümrüğe ulaşmış olduğunu, ardından sözleşmede kararlaştırılan 89.941,67 TL davalıya aynı tarihte ödenmiş, Müvekkilince yapılan ödemeye binaen davalı tarafça aynı tarihte —– olmak üzere iki adet toplamda 89.941,67 TL’ lik fatura kesilmiş, sözleşmede kararlaştırılan edimler karşılıklı olarak yerine getirilmiş, Mail yazışmalarından, yükleme evraklarından, dekont ve faturalardan
görüleceği üzere sözleşmede kararlaştırılan bedel müvekkilince davalıya ödenmiş olup, müvekkilinin davalıya herhangi bir ödemesi kalmamış olduğunu, davalı taraf sehven yapıldığını ikrar ettiği hesap hatası için müvekkili aleyhine icra takibi başlatmış
olduğunu, davalıca 29/12/2022 tarihinde, sözleşmenin karşılıklı edimlerinin yerine getirilmesinden 16 gün sonra taraflarına ihtar çekilmiş, belirtildiği üzere taraflarca sözleşme ilişkisinin başında karşılıklı edimler yerine getirilmeden önce miktar konusunda anlaşılmış, sözleşmede anlaşılan ödemeler yapıldıktan ve mallar gümrükten çekildikten haftalar sonra davalıca tekrar fatura kesilerek ek ödeme talep edilmiş, yine davalıca, müvekkiline rahatsız edici sıklıkta mailler gönderilmiş müvekkilinden mutabakat ve hesap ekstresi talep edilmiş olduğunu, müvekkilinin bu maillere cevaben ek fatura kesilmesine mutabık olmadığını, taleplerinin haksız olduğunu ve ödeme yapmayacağını beyan etmiş, Müvekkilinin ek ödemeyi kesin bir dille ve mail yolu ile reddetmesi üzerine davalıca ihtar çekilmiş olup, ihtarda —— belirtilmiş, İhtarnameye bakılacak olursa davalı tarafça “sehven” ve “basit bir dikkatsizlik sonucu” yanlış hesap yapıldığının ikrar edilmiş olduğunu, navlun faturasının sehven ve basit bir dikkatsizlik sonucu yanlış kesilmesi müvekkilin sorumluluğunda
olmayıp, davalı hesaplamayı kendisi yapmış ve müvekkilinin bu bedel üzerinden sözleşme ilişkisinin kurulmasını onaylamış, bu açıdan TTK MADDE 856-4 gereğince de ücretin sonradan değiştirilemeyeceğini beyan ettiklerini, tarafı olduğu ——— dair tarafların Yükümlülükleri Md. 3- Taşıyıcı, gönderene karşı, birinci ve ikinci fıkra hükümleri uyarınca, kendisi veya kendisini temsilen yük makbuzuna veya 4. Md./2 fıkrasında bahsedilen başka
tür bir yöntem ile muhafaza altına alınan kayıtlara eklenen ayrıntılar ve ifadelerde bulunan tutarsızlık, yanlışlık veya eksikliklerden kaynaklanan ve gönderenin veya gönderenin kendisine karşı sorumlu olduğu herhangi bir kişinin maruz kaldığı zararları gidermekle yükümlü olduğunu, navlun faturasını yanlış kesen taşıyıcının özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesinin sonuçlarına katlanması gerektiğini, davalının tabiri ile “sehven basit bir dikkatsizlik” yapılması özen yükümlülüğünün ihlalini gözler önüne sermekte olduğunu, Müvekkilinden 2.147,16 USD gibi bir ödemenin sonradan ve sözleşme dışı talep edilmesi tamamen haksız olduğundan, davalının zararının varlığını kabul etmemekle beraber zarar mevcutsa dahi “basiretli tacir” yükümlülüklerine uymadığından bu zarardan davalının sorumlu olduğunu, takip konusu olayın, müvekkilinin sözleşme yapma hürriyetine zeval verebilecek mahiyette olduğunu, davalının özen yükümlülüğüne aykırı yanlış hesaplamalarının sonuçlarına müvekkilinin katlanması beklenemez olup, sözleşmenin başında kararlaştırılan miktardan fazla ödeme talep eden davalının başlattığı icra takibinin haksız olduğunu, icra takibi sebebi ile müvekkilinin banka hesaplarına ve şirket
aracına haciz konulmuş, aktif ticaret yapan müvekkilinin hacizler sebebi ile ciddi zarara uğramış olduğunu iddia ederek, öncelikle tedbir talebinin kabulü ile kötüniyetle açılan takibin durdurulması, akabinde iptaline, tedbir
talebine binaen mahkemenize yatıracakları takip konusu alacağın %15’inin davalıya/ alacaklıya
ödenmemesine, tedbir talebine binaen icra dairesine yatıracakları alacağın tamamının davalıya/ alacaklıya ödenmemesine, dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, Kötüniyetle hareket ederek müvekkillerinin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve
vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında ——- firmasına ait ithalat yükünün havayolu ile
taşınması ve nakliyesi hususunda taşıma sözleşmesi kurulmuş, söz konusu yükün nakliyesinin müvekkili şirketçe yapılan sorunsuz operasyon sonucunda gerçekleştirilmiş olup, bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamakta olduğunu, gerek taraflar arasındaki sözleşme gerekse —- gerekse de ——— karşılıklı yazışmalar ve mutabık kalınan esaslar çerçevesinde ——- yazan —– üzerinden ödeneceği kararlaştırılmış olmasına rağmen, müvekkili şirket tarafından sözü edilen ağırlık üzerinden kesilmek yerine sehven —–üzerinden —–kesilmiş ise de, basit bir dikkatsizlik sonucu faturanın bu şekilde kesildiğinin anlaşılması üzerine, ekte sundukları ———-Faturanın kesilerek davacı yana iletilmiş, fakat davacı yanca hiçbir haklı gerekçe olmaksızın ödemekten imtina edilmiş olduğunu, tüm iyiniyetli yaklaşımlara rağmen davacı yanca ödemeden kaçınılması üzerine, müvekkili şirket
tarafından davacıya ihtarname keşide edilerek, konunun bir kez daha ayrıntılı olarak izah edilmiş ve yasal yollara başvurmadan konunun dostane çözümü için gereğinin talep edilmiş olduğunu, davacı tarafça ihtarnameye rağmen söz konusu borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili şirket tarafından—–dosyasıyla davacı firma aleyhine icra takibi başlatılmış, ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen, ödeme emrine itirazda bulunulmamış ve nihayetinde alacağın kesinleşmiş olduğunu, akabinde davacı yanca açılan işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak,
davanın reddine, açılan işbu dava ile davacı tarafın müvekkili şirketin alacağını geç tahsil etmesine sebebiyet verdiğinden en az %20 kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, taşıma sözleşmesine konu ek faturaya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile havayolu taşıması için anlaşma sağlandığını, taşıma sonrasında davalı tarafça faturaların düzenlendiğini ve düzenlenen faturaların eksiksiz ödendiğini, ancak davalı tarafça taşıma bedeli için fatura düzenlenirken sehven hatalı hesaplama yapıldığını ve ek faturanın düzenlendiğinin beyan edildiğini, davalının hatası sebebiyle fark faturası düzenlenmesinin taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine aykırı olduğunu, davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğini, icra takibine konu fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ———-sayılı İcra Dosyası —– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —— tarihli ihtarname örneği celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi heyeti raporu ve 24.07.2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi heyetinin 26.03.2022 tarihli raporunda özetle, “…Tüm delillerin münakaşası, İİK md.67/II kapsamına giren talebin takdiri, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme`ye ait olmak üzere, dava ve takip dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile davalı şirketin lehine delil niteliğindeki defter kayıtları ve müstenitlerine göre, ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı yana iki ayrı hava yük senedi ile taşıma organize eden davalının, bu taşımaları
aynı seferde hava yolu ile ifa ettiği ve yüklerin tam ve eksiksiz teslim edildiği gibi; bu taşımalar için davalının iki ayrı fatura ile taşıma bedellerini tahsil ettiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, Her iki taşıma senedi konusu yüklerin de bürüt ve hesaplanabilir ağırlıklarının farklı olduğu, buna göre davalının sadece ——- konusu taşıma için ayrıca 2.147,16 USD bedelli ikinci bir fatura düzenlemesinin haklı sebebini ortaya
koyamadığı, Davacının bu ikinci faturadan borçlu olmadığı, düzenlenen bu ikinci faturanın taraflar arası sözleşmeye uygun olmadığının değerlendirildiği, İnkar tazminatı ve sair taleplerin Sayın Mahkemece değerlendirilmesi gerektiği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 24.07.2023 tarihli ek raporunda özetle, “…Mahkeme görevlendirmesi kapsamında, davalı yan itirazları incelenmek ve değerlendirilmekle, İki taşıma senedi için iki fatura tanzim edildiği ve 3.faturanın tanzim edilmesinin hatalı olduğu KÖK raporda varılan sonuç ve kanaat olup; taraflar arasında iki taşıma ve bunların bedeli konusunda mutabakat varmış gibi değerlendirmeler ile bu sonuca varıldığı,
Taraflar arasında navlun tutarı konusunda mutabakat olmadığı, davalının taşınan malın hesaplanabilir ağırlık bilgisine göre taşıma faturası tanzim edebileceği hususunda olduğu, KÖK rapor sonucundan farklı olarak, davalının 2.taşımada eksik fatura tanzim ettiği, bunun için 3.faturayı fark faturası olarak tanzim ettiği, Davalının düzenlediği 3.faturanın kararlaştırılan navlun belirleme yöntemine göre eksik hesaplanan navlun faturasından fark navlun faturası olduğu, davalının her üç fatura tutarından da alacaklı olduğu, Davacı yanın iddiasının aksine, sözleşme aşamasında navlun miktarı konusunda bir anlaşmanın sabit olmadığı, faturanın sözleşme kuruluşu değil ifa sürecine dair olduğu ve taraflar arasında sözleşmeye göre tanzim edildiği, Aksi kanaat ile KÖK rapor değerlendirmesi bakımından iki taşımada da taşıma bedelinin iş görülmezden evvel tespit edildiği hususunda iddiasını davacı yanın ispat etmesi gerektiği, ———-sayılı dosyada takibe konu faturanın fark faturası olarak tanziminin somut olaya uygun olduğu EK sonuçlarına varılmaktadır. KÖK raporun eksik inceleme ve değerlendirme sonucu varılan kanaatlerin değiştiği hususunda, her türlü değerlendirme ve takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Ancak davalının alacağı kambiyo senedine dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer.——-Taraflar arasında havayolu taşıma işi yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf taşıma bedeli olarak davalı tarafça talep edilen fark faturasından kaynaklanmakta olup, davalının fark faturası talep etmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında alınan kök ve özellikle 24/07/2023 tarihli ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı tarafından davacı için iki ayrı taşıma işi organize edildiği, ilk sefer yükünün doğruücretlendirilme/faturalandırma yapılmasına rağmen ikinci sefer yükünün sonradan revize edilmesinden kaynaklı eksik ücretlendirme/faturalandırma yapıldığı, bu hususun alınan ek rapor ile açıkça tespit edildiği, davalının davacıdan sözleşmeye aykırı olarak ek fatura talebinin olmadığı, sadece sözleşme gereği taşıdığı yük sebebiyle eksik ücretlendirilen kısım yönünden (2. faturaya konu taşıma) bakiye fark fatura düzenlediği, esasen bu durumun davacı ve davalı beyanlarından da anlaşıldığı, 24/07/2023 tarihli ek bilirkişi raporu gereğince davalının eksik hesapladığı (2. faturaya konu taşıma) fark faturasının taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine uygun olduğu, davacının aksi yöndeki itirazlarının dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmış, davacının yerinde olmayan menfi tespit talebinin reddine karar verilmiştir.Menfi tespit davalarında 2004 sayılı İİK 72/IV ve 72/V maddeleri uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulu; gerek açılmış icra takibinin durdurulması gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın uygulanmış olmasıdır.————–Ayrıca İİK 72/V maddesi kapsamında davacı/borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Eldeki dosya bakımından yukarıda belirtilen şartlar oluşmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafça talep edilen şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 606,13-TL harcın mahsubu ile artan 336,28‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 750,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-Mahkememizce verilen 15.06.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının İİK 72/4 md gereğince KALDIRILMASINA, bu hususta ———- esas sayılı dosyasına müzekkere yazılmasına,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan teminatın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 392/2 maddesi gereği yasal süre sonunda davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2023