Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/422 E. 2022/623 K. 28.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/422 Esas
KARAR NO:2022/623
DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:25/10/2021
KARAR TARİHİ:28/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki, —– plakalı araçla seyir halindeyken davalıların kusurları sonucu —– tarihli çift taraflı trafik kazasına karıştığını ve müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza tespit tutanağında davalı —– tam kusurlu olarak belirtildiğini müvekkilinin ise kusursuz olarak belirtildiğini müvekkilinin kazadan sonra hastaneye kaldırıldığını, ——yaralanmalar olmasından dolayı ameliyata alındığını müvekkilinde yürüme bozukluğu gibi kalıcı hasarlar olduğunu, müvekkilinin tedavi süresi boyunca iş görmezlik raporu aldığını bu süreç içerisinde çalışamadığını ve mağdur olduğunu, ayrıca müvekkil her ne kadar —- hastanesinde ameliyat olmuş olsa da tedavi giderlerinin de hesaplanıp müvekkile ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinin tazminatlarının ödenmesi için —– tarihinde sigorta şirketine —–dosyası ile başvuruda bulunulduğunu, Sigorta şirketi ile yapılan mail görüşmelerinde davalı ——kusurlu olduğu ve herhangi bir tetik veya muayene yapılmadan —–engel oranı olduğu belirtildiğini, bu oranlar ile hesaplama yapılarak ——- arabuluculuk teklifinin yapıldığını, belirlenen miktarı kabul etmemekle ——- tarihinde kayıtlı —— ödeme yapıldığını, müvekkilinin engel oranının—–fazla olması ve mağduriyeti karşısında ödenecek tazminatın tarafımıza ödenen rakamdan daha yüksek olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik —– ile raporla tespit edilecek olan maddi tazminatın tümünün kaza tarihi olan——-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, araç sürücüsü, maliki ve aracın sigorta şirketi olan davalı ——– şirketinden(sigorta poliçelerinde yazılı limit ile sınırlı olmak üzere), müştereken ve müteselsilen tahsilini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tam kusurlu olduğuna ilişkin iddiaları kabul etmediklerini olay yerindeki yol çizgilerinin şerit değiştirmeye izin verir nitelikte olduğunu, müvekkilinin de bu izne istinaden şerit değiştirmiş olduğunu fakat davacı çok hızlı seyrettiği için bu kazanın gerçekleştiğini davacı tarafın kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen alacakların tamamının poliçe güvencesinde olup, ödeme yükümlülüğünün ilgili sigorta şirketine ait olduğunu, bu bağlamda, bu alacak giderlerinden taraflarınca sorumlu tutulma talebinin reddini talep ettiklerini beyanla öncelikle davanın görevli mahkemeye gönderilmesini, görevli mahkemece yapılacak inceleme neticesinde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddini, aksi halde dava dilekçesinde istenen alacaklarının ödeme yükümlüsünün sigorta şirketi olması nedeniyle müvekkiline yöneltilen bu haksız davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, ——- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu maddi tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —— davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı —– tarih, ——Esas ve—– karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydı yapılarak yargılama devam edilmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– davacıya yapılan ödeme bilgileri celp edilmiştir.
Mahkememizin ——tarihli ara kararı gereğince; davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk tutanak aslının sunulmaması sebebiyle davalı —– yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği, tefrik sonrası mahkememizin —–Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir. Burada ticari dava hakkında bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi ——. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda —- görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya—– Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut dosya bakımından; dava trafik kazası sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkin olup, davacı ile davalılar arasındaki temel hukuki ilişki haksız fiile ilişkindir. Dava konusu kaza dikkate alındığında davacı ile davalı —ve davalı —– arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup uyuşmazlık haksız fiil hükümlerine dayanmaktadır. Davacının gerçek kişi olduğu nazara alındığında eldeki dosyanın nispi ve mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasındaki temel hukuki ilişkinin haksız fiile dayanması, eldeki davanın mutlak ya da nispi ticari dava olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin ——- olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin——– Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı — hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren —-hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli — gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına,
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına,
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren —hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer —- verilecek bir dilekçe ile ——- istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.