Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/403 Esas
KARAR NO:2023/1030
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/08/2021
KARAR TARİHİ:14/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davalı eşi ——–yaklaşık 19 yıl önce evlendiklerini, tarafların bu evliliklerinden —–doğumlu—– doğumlu —— olmak üzere müşterek üç çocukları bulunduğunu, davacı müvekkil —–, çalışmakta olduğu dava dışı şirket aracının ——- tarihinde şarampole yuvarlanması sonucu trafik-iş kazası geçirdiğni ve ağır şekilde yaralanarak uzun bir süre yatalak hale geldiğini, davacı müvekkilinin geçirmiş olduğu ağır iş kazası sonucu %60 malulken davalı eşi —-, davacının yanına—— adında bir avukat getirerek, açılacak iş kazası davasının bu avukat aracılığı ile yürütülmesini müvekkiline söylediğini, Davacı müvekkilinin ; eşine ve dava dışı ——davayı açacağım ama benim çok borçlarım var ve uzun bir süre çalışamayacağım onu nasıl yapacağız” demesi üzerine davalı eş —–ile dava dışı —— danışıklı bir şekilde müvekkile —–eşine borçlu gibi göstereceğiz. Böylece sen de açacağın iş kazası davasını kazandığında alacağına kimse haciz koyamayacak” demesi üzerine ağır ağrı kesici ve uyuşturucu ilaçların etkisi altında olan müvekkilinin olayı pek sağlıklı anlayamadan davalı eşinin yönlendirmesi ile yattığı yerden bir takım belgeler imzaladığını ve bu belgeleri imzalarken aradan dava konusu olan —–düzenleme tarihli —- vade tarihli ——- bedelli senedin de kendisine imzalatıldığını, canının derdine düşen davacı müvekkilinin senede imza attığının farkında bile olmadığını, —- düzenleme tarihli —– vade tarihli —- bedelli senet üzerindeki hiçbir yazı ve rakamın müvekkiline ait olmadığnı, senet üzerindeki tüm yazı ve tarihler davalının anlaşmalı olduğu ve o dönemde müvekkilinin avukatlığını üstlenen dava dışı avukat —– eli ürünü olduğunu, davalının, zor durumda olan müvekkilini hileli yollarla kandırdığnıı ve gerçekte olmayan bir borç ilişkisini varmış gibi belgeleyerek kendi lehine haksız kazanç elde ettiğini, davacı müvekkilinin davalının bu hileli eylemlerini öğrendikten sonra davalı aleyhine ———– dava dosyasında boşanma davası açtığını, boşanma davası devam ederken davalının (müvekkili ile resmi nikahlıyken) müvekkilini başka erkeklerle aldattığına dair ve 3. kişilerle otellerde konakladığına dair bir takım bilgiler elde edilmesi sonucu davalı aleyhinde aldatmaya dayalı——–Sayılı dosyasında ek dava açıldığını ve davaların halen derdest olarak görülmekte olduğunu beyanla müvekkili aleyhine icra takibine konu yapılmış ———- bedelli bononun icra tehdidi altında ödenmemesi, müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması, bono bedelinin müvekkilce ödenmesi durumunda davalıdan bu bedeli geri tahsil etmesinin imkansızlığı ve telafisi zor olacak olayların yaşanmaması için öncelikle ve tedbiren tensip ara kararı ile——– sayılı dosyasında icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmesini, akabinde haklı davalarının kabulü ile müvekkilinin —— düzenleme tarihli —- bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Karşı yanın açmış olduğu bu davanın temelinin ise irade sakatlığına dayanmakta olduğunu, irade sakatlıklarında ise bir zaman aşımı, hak düşürücü süre söz konusu olup, davacı tarafın süresinde davasını açmadığını, tüm bunların yanında senedi düzenlemesi için avukatına talimat verenin yine davacının kendisi olduğunu, senedin imzasız olarak davacıya teslim edildiğini ve sonradan davacının imzaladığı ve eşine verdiği kendi dava dilekçesinde ki anlatımlarıyla sabit olduğunu, davaya konu olmuş evrakın kıymetli evrak olduğunu, evrakın şekil sorunu da olmadığını, davacının ne imzaya ne de miktara itiraz etmediğini, kısaca taraflar arasında bir alacak verecek ilişkisi kurulduğunu ve bunun sonucunda da müvekkilinin belli bir miktar parayı karşı yana ödediğini, bu hususun senetten de açıkça anlaşıldığını ancak davalının iradesinin sakatlandığını ilaçların etkisinde olduğunu söylese de iradesinin sakatlanmadığını gösterir pek çok iş ve işlem yaptığını, dava dosyalarının olduğunu beyanla hak düşürücü sürenin de dolmuş olduğu gözetilerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine (bono) dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından——— esas sayılı icra takip dosyasına konu bononun hile ve aldatma yoluyla alındığını ve bononun bedelsiz olduğunu, davalı tarafça bononun haksız bir şekilde icra takibine konu edildiğini, dava konusu senedin bedelsiz olduğunu, ——esas sayılı icra takip dosyasına konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde;———- sayılı görevsizlik kararı ile ——— Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmiş olmakla mahkememizin işbu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —–tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ————– Esas sayılı dosyaları uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, taraf tanıkları dinlenilmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———-İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır.
Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Ancak davalının alacağı kambiyo senedine dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer.———-Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. ———–Uyuşmazlığın aydınlatılması bakımından tarafların dava ve cevap dilekçelerinde beyan ettikleri davalar hakkında bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Davacı —– tarafından dava dışı —–yevmiye numaralı vekaletname ile vekil olarak tayin edildiği, davacı —-arafından —- tarihinde ——- tarihinde meydana gelen iş kazası sebebiyle uğramış olduğu cismani zararın tazmini amacıyla maddi tazminat davası açtığı, dava dışı —– tarafından davacının geçirmiş olduğu kaza sebebiyle açılan ——— sayılı dosyasının vekil olarak takibinin yapıldığı,—- soruşturma numaralı —– sayılı dosyasında davacı —-kendisinin hile ve aldatma ile kandırıldığının beyan ettiği ——kendisinin vekili olduğu ve anılan —– dosyasında müşteki vekili olarak görev yaptığı, —– sayılı dosyasında davacı tarafından bizzat — tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat edildiği, davacı —– tarafından —– tarihli —- yevmiye numaralı azilname ile dava dışı —–vekillikten azledildiği, azilnamenin bizzat davacı —– tarafından gönderildiği, —- tarafından davacı—– karşı avukatlıktan azilden kaynaklanan alacağının tahsili istemine ilişkin —– Esas dava açtığı ve davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine karar verildiği, istinaf ilamı ile görevli mahkemenin —- olduğunun belirtildiği, görevsizlik sonrası ——- sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.Ayrıca davalı —– tarafından davacı sıfatı ile açtığı —– tarihinde açılan boşanma davasından yine davalı—– feragat dilekçesi ile sebebiyle davanın feragat sebebiyle reddine karar verildiği, —– sayılı dosyası ile davacı —- tarafından davalıya boşanma davası açıldığı, davacının —-tarihinde bizzat vermiş olduğu feragat dilekçesi ile davanın feragat sebebiyle reddine karar verildiği görülmüştür.Somut dosya bakımından değerlendirme yapıldığında; davacı/borçlu, davalı/alacaklı ile arasındaki borç ilişkisini, dava konusu senedin bedelsiz olduğunu ve senedin hile ve aldatma yoluyla alındığını iddia etmektedir. Dava konusu bononun incelenmesinde keşidecisinin davacı ———- lehtarının ve hamilinin davalı —- düzenlenme tarihli — ödeme tarihli ——– bedelli bono olduğu, anılan bonoda “nakden” kaydının bulunduğu görülmüştür. Bonoda nakden kaydı varsa bu kaydın karine olarak paranın verildiği anlamını taşımakta olup aksini iddia eden tarafın bunu ispatla mükelleftir. ———– Başka bir deyişle, eldeki davada dava konusu bononun nakden kaydını talil eden davacının bononun bedelsiz olduğunu ve bononun hile ve aldatılarak alındığını ispat etmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır. Uyuşmazlığın niteliği ve senede dayanması sebebiyle anılan hususların davacı tarafça yazılı olarak ispat edilmesi gerekmekte ise de dava konusu senedin düzenlenme tarihinde tarafların evli olması sebebiyle HMK 203/1-a maddesi gereğince davacının uyuşmazlığı tanıkla da ispat etmesi mümkündür. Bu itibarla taraf tanıkları duruşmaya davet edilmiş ve dinlenmiştir. Dosya kapsamı, dinlenen taraf tanıkları ve yukarıda tarafların ve dava dışı——— açtığı davalar ve davacının bizzat kendisi tarafından ——- yıllarında sunulan feragat dilekçeleri dikkate alındığında davacının hile ve aldatma iddiasının yerinde olmadığı, davacının bononun düzenlendiği tarih itibariyle akıl sağlığının yerinde olduğu anlaşılmış, davacının senedin hile ve aldatma yoluyla alındığına ilişkin taleplerine itibar edilmemiştir. ——– Karar sayılı dosyasında (—- Anılan dosyada davalı —– kullandığı ve diğer davalı ——– maliki; davalı —— işleten ve davalı sigorta şirketinin sigortacı olduğu —– plakalı araç ile — yönetimindeki —- plakalı servis otobüsünün —– tarihinde çarpılmasına bağlı olarak meydana gelen kazada davacı —- babası (murisi) —— vefat ettiği olay nedeniyle—–) davalı——- lehine (destekten yoksun kalma) maddi ve manevi tazminata hükmedildiği kararın istinaf ilamı ile kaldırılmışsa da davacının destek tazminatının bulunduğu, usuli ve tazminat hesabına yönelik itirazlar sebebiyle istinaf mahkememsince —— Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.Dosya kapsamında dinelen taraf tanıkları, —— dosyası dikkate alındığında davacının senedin bedelsiz olduğunu yöntemince ispat edemediğine kanaat getirilmiştir. Her ne kadar davacı, davalının kendisine borç verecek bir durumunun olmadığını beyan etmekte ise de davalının —— destek tazminat alacağı ve takı alacağının olduğu, bu paralarını davacıya verdiği anlaşılmış, bu yöndeki davacı beyan ve itirazlarına itibar edilmemiştir. Ayrıca davacı her ne kadar dava konusu senedin bedelsiz olduğunu beyan etmekte ise de davacının dava ve beyan dilekçelerine göre geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle alacağı tazminatına, davacının bizzat kendi borçları sebebiyle el konulmasını önlemek amacıyla düzenlendiği kabul ve beyan edilmektedir. Herkes yaptığı hukuki işlemlerde dürüstlük kuralına uygun davranması gerekir. Hukukun kötüniyeti korumayacağı evrensel bir hukuk kuralıdır. Hiç kimse kendi kötü niyeti sebebiyle lehine hak kazanması veya hak iddia etmesi mümkün olmadığından davacının bedelsizlik itirazına itibar edilmemiş, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.Menfi tespit davalarında 2004 sayılı İİK 72/IV ve 72/V maddeleri uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulu; gerek açılmış icra takibinin durdurulması gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın uygulanmış olmasıdır. ———-Ayrıca İİK 72/V maddesi kapsamında davacı/borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Eldeki dosya da, mahkememizce verilen tedbir kararına konu teminatın yatırılmaması sebebiyle ——– tarihli tedbir kararı uygulanmadığından davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin (İİK 72/4 maddesi gereğince) reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile artan 1.437,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 42,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2023