Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/388 E. 2023/646 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/388
KARAR NO : 2023/646

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28.09.2016
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/02/2015 tarihinde davalı tarafça yapılan kazı çalışması esnasında —-Müdürlüğü hizmet sahası —- adresinde bulunan müvekili şirkete ait —– lokalleri kopartmak suretiyle zarara uğratıldığını, hasarın ardından teknik personelleri tarafından olay yerinde tutanak düzenlenmek suretiyle hasar tespit edildiğini, hasarlar nedeniyle şirketin 7.339,31 TL maddi zararı meydana geldiğini, ve anılan meblağın bugüne kadar rızaen tahsili mümkün olmadığını, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 07.02.2015 tarihinden itibaren olmak üzere toplam 7.339,31TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafayükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin inşaat yaparken davalıya ait olan lokelleri koparttığı iddiasını kabul etmediklerini, müvekkilinin inşaat yaptığı alanın kendi arsası içinde olduğunu, Bu alanda davacıya ait olan herhangi bir lokalin bulunmasının mümkün olmadığını, davacının tuttuğunu belirttiği keşif ve diğer tutankları kabul etmediklerini, inşaatın tamamen müvekilinin alanında olduğunu, davacının haklı bir nedene dayanmayan davasının reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirkete ait kablolara hasar verildiği iddiasına dayalı hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tanık dinlenmiş, ilgili belediyeye müzekkereler yazılmış, bilirkişi raporu alınmış, mahkememizin—–esas sayılı dosyası ile; “…hasarın ispatına yönelik davacı tarafça dava dilekçesine ek tek taraflı imza altına alınan hasar bildirim formunun sunulduğu, mahkememizce hasar bildirim formu altındaki imza sahibi —– 16/01/2018 tarihli celsede tanık sıfatıyla dinlendiği, aynı celsede 2 tane daha tanığın davalı lehine beyanda bulunduğu, dava dışı firmalar ve belediyelere yazılan müzekkere cevabında kazı çalışması yapıldığına ilişkin bir bilginin mevcut olmadığının bildirildiği, dosyaya sunulan fotoğraflarda davalı şirketin herhangi bir isim ya da tabelasına rastlanmadığı, dolayısıyla kazı çalışması olup olmadığı, varsa bile bunun davalı şirket tarafından yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belge ve delilin dosyada mevcut olmadığı, bir an için aksi düşünülse bile bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının kazı yaptığı alanın kendi parseli içinde kaldığı ve davalıya herhangi bir bilgilendirmenin yapılmadığı ve bu bilgilendirmenin de yapılmasının zorunlu olmadığı, davacının ana yol güzergahına taşıması gereken hattını taşımayarak kendi ihmalinden dolayı zarara sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen hasardan davalının sorumluluğu bulunmadığından…” gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar istinaf edilmiş, istinaf incelemesini yapan —-Bölge Adliye Mahkemesi —Hukuk Dairesi’nin —-esas, —- karar sayılı kararı ile mahkememizin davanın reddine dair kararı “…Mahkemece, tarafların kusur durumlarının da tespiti amacıyla farklı bir bilirkişi heyetinden mahallinde keşif yapılarak dava konusu zararın meydana gelmesinde tarafların kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak rapor sunmak üzere rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz rapor doğrultusunda karar verilmesi isabetsiz olduğundan…” gerekçesiyle bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve bu kez de—– esas sırasına kaydedilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda mahallinde Harita Mühendisi, Elektronik-Haberleşme Mühendisi ve İnşaat Mühendisi eşliğinde keşif yapılarak bilirkişilerin raporları alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin 13/03/2023 tarihli raporlarında özetle; “…Hasara uğrayan kablonun özel mülk olan —– Mahallesi, 104 pafta. 1285 ada,—- no.lu parselin içerisinden geçirildiği, söz konusu hasarın, davalı şirketin yüklenici olarak “—-Mahallesi, 104 pafta. 1285 ada, —–no.lu parselde inşaat yaptığı kazı sırasında oluştuğu, dosyada mevcut kroki ve görsellere göre hasarın oluştuğu yerin rapor ekindeki krokide taranarak gösterildiği; —– kablo hasarının giderilmesi için yapmış olduğu çalışmanın teknik detayları konusunda dosyada herhangi bir bilgi olmadığı ve bu sebeple kablo çekimi ile altyapının oluşturulmasında kullanılan malzeme ve işçilik kalemlerinin cins ve miktar yönünden doğruluğunun kontrol edilemediği, —– tarafından 50 ve 100 çift kablo çekimlerinin yapıldığı ve mevcut altyapıya eklendiği, kanal ve menhol/ek odası oluşturulduğu, hasar keşif tutar formunda verilen kablo çekimine ait malzeme ve işçilik fiyatlarının, 2015 yılı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının birim fiyatları ile karşılaştırıldığında uygun olduğu, hasarda telefon kablolarının kopmuş olmasının, bu kablolar üzerinden sağlanan elektronik haberleşme hizmetinin aksamasına neden olduğu, işletmecilerin geçiş hakkı kapsamında kamu ve/veya özel mülkiyete konu taşınmazların altından, üstünden, üzerinden geçirme ve bu alt yapıyı kurmak, değiştirmek, sökmek, kontrol, bakım ve onarımlarını sağlamak ve benzeri amaçlarla söz konusu mülkiyet alanlarını kullanma hakkına sahip olabileceği, konunun hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, kazı yapılması gereken işin açıklanarak vaziyet planının ve bu alan davalının mülkiyetinde ise tapu kaydının dosyaya sunulması gerektiği…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, hasar tutanağı, bozma ilamı, keşif tutanağı ve bilirkişi heyetinin raporu birlikte değerlendirildiğinde; 07/02/2015 tarihinde davalı tarafça yüklenici olarak ‘—Mahallesi, 104 pafta. 1285 ada, —- no.lu parselde’ yapılan kazı çalışmaları esnasında, özel mülk ve aynı zamanda alt yapı bakımından—-Müdürlüğü hizmet sahası da olan —- Mahallesi, 104 pafta. 1285 ada,—- no.lu parselin içerisinden geçirilen kabloların kopartılarak zarara uğratıldığı, hasarın ardından davacı teknik personelleri tarafından olay yerinde tutanak düzenlenerek hasarın tespit edildiği; 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 3/1-s.maddesine göre; ‘Geçiş hakkı: İşletmecilere, elektronik haberleşme hizmeti sunmak için gerekli şebeke ve alt yapıyı kurmak, kaldırmak, bakım ve onarım yapmak gibi amaçlar ile kamu ve özel mülkiyet alanlarının altından, üstünden, üzerinden geçmeleri için tanınan hakları,’3/1-z.maddesine göre; ‘İşletmeci: Yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt yapısını işleten şirketi,’ şeklinde tanımlandığı; aynı kanunun 22.maddesinde ise; “Geçiş hakkı; elektronik haberleşme hizmeti vermek amacıyla, her türlü elektronik haberleşme alt yapısını ve bunların destekleyici ekipmanlarını, kamu ve/veya özel mülkiyete konu taşınmazların altından, üstünden, üzerinden geçirme ve bu alt yapıyı kurmak, değiştirmek, sökmek, kontrol, bakım ve onarımlarını sağlamak ve benzeri amaçlarla söz konusu mülkiyet alanlarını bu Kanun hükümleri çerçevesinde kullanma hakkını kapsar.” şeklinde açıklandığı, bu nedenle her ne kadar zarar verilen alan özel mülk ise de aynı zamanda anılan kanun gereği davacı kurumun kablolarının yer altından geçtiği ve zarar gördüğü anlaşılmakla, zarar tespit tutanağı ve bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaba göre davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-7.339,31-TL’nin haksız fiil tarihi olan 07/02/2015’ten itibaren işleyecek—- kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 501,35-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 125,34-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 376,01‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 125,34-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, keşif harcı, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 10.353,3‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 7.339,31-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.