Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/379 E. 2022/870 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/379 Esas
KARAR NO : 2022/870

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 18/05/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —– atanmasını talep etmiş oldukları———-kayıtlarında faal olarak görünüyor ise de şirket yetkilisi —-tarihinde vefat etmiş olduğunu ve mirasçıları —- mirası reddetmiş olmalarından dolayı—– temsile yetkili kimse bulunmadığını,—– atanmasını talep etmiş oldukları şirketin ——- —- dosyalarının borçlusu olduğunu, söz konusu icra dosyalarında alacağın dayanağı, alacaklılar tarafından —- şirketinden —— alımı için—- ödeme yapılmış olması, ödemeler hakkında makbuz düzenlenmesi ve yapılan ödemeler —- devrinin yapılmamış olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan ödemelerin iadesi sebebine dayandığını, bahsi geçen icra dosyalarında ilanen tebligatlar yapılarak borçlu —- hakkında icra takipleri kesinleştirildiğini ancak asıl ——- bedellerini ödeyerek —— atanması talebinde bulundukları ———— sahip olduğu taşınmaza el koymak olduğundan icra dosyalarında —- itibaren —— hiçbir işlem yapılmadığını, haciz ve mal varlığı sorgulaması talebinde dahi bulunulmadığını, İcra dosyası alacaklıları tarafından müteveffa —– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ————- dosyaları tahtında tasarrufun iptali davaları ikame edildiğini, ve bu davaların tamamı mahkemelerin —- —- iptaline ilişkin yasal şartlar gerçekleşmemiş olmasına karşın haksız ve hukuka aykırı şekilde kabul edilerek —- tarafından da onanarak kesinleştiğini, bunun üzerine muris —-tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak başlatılan icra takiplerinde 2 senelik zamanaşımı sürelerinin defalarca dolmuş olması ve takipsiz bırakılan dosyaların da böylece zaman aşımına uğramış olacağı sebebiyle zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talepli olarak davalar ikame ettiğini, —— —– ikame edilen davaların bir kısmında dosyaların bir kısmına bakan —–taleplerinin kabul edildiğini, diğerlerine bakan —— tarafından taleplerinin reddedildiğini, yapılan istinaf incelemesi neticesinde ise zaman aşımı def’ini ileri sürme hakkının asıl borçluya ait olması ve muris ———– icra dosyalarında asıl borçlu olmadığından bu hakkı kullanamayacağı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, söz konusu kararların — onanarak kesinleştiğini, bu durumda mahkeme kararlarından yola çıkarak icranın geri bırakılmasını isteme yetkisi münhasıran asıl borçlu —- şirketine ait olduğunu, şirket müdürü ve %99 hisseye sahip—– vefatı ve diğer mirasçıların da —–mirasını reddetmiş olması dolayısıyla temsil organı bulunmayan ——- temsil kayyımı atanarak kayyım tarafından şirketin borçlu olduğu; ———dosyalarından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talepli dava açması gerektiğini, aksi halde mirasçı müvekkillerinin telafisi güç veya imkansız zararlarla karşı karşıya kalacağından şirkete kayyım atanmasını talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğunu, arz edilen nedenlerden dolayı; davadaki hukuki yararları dikkate alınarak, öncelikle icra dosyalarının tedbiren ve teminatsız olarak dava sonuna kadar durdurulmasını, temsile yetkili organı bulunmayan —– —- atanarak şirket adına yukarıda yazılı icra dosyalarındaki alacakların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre zaman aşımına uğramış olması nedeniyle icranın geri bırakılması talepli dava açma yetkisi ve görevi verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; TTK 426 ve 427.madde uyarınca dava dışı ———– kayyım atanması talebidir.
Davacıların murisi —-, dava dışı —– aldığı, dava dışı şirketin borçlarından dolayı taşınmaza el konulduğu, bunun dışında müteveffa —- dava dışı şirket alacaklılarından tasarrufun iptali davalarının açıldığı, İcra dosyalarının devam ettiği ,dava dışı şirketin yetkilisi — vefat ettiği, aynı zamanda şirket yetkilisi ——–olduğu, şirket yetkilisinin mirasçılarının mirası reddettiği, şirketin tek ortağı olarak—- bu haliyle şirketin temsile yetkili organının olmadığı belirtilerek dava dışı şirketin açılan davalar ve yapılan icra takiplerinde şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması talep edilmiştir.
Dosya içine davaya konu şirketin ——- olduğu, göreve başlama tarihinin — tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK nın 630/2 maddesi ” Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir”
6102 sayılı TTK nın 617/3 maddesi “Toplantıya çağrı ve öneri hakkı gündem, öneriler, —- hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında — ilişkin hükümler, —- olanlar hariç, kıyas yolu ile uygulanır ” maddesi uyarınca TTK 410 maddesin atıf yapılmıştır.
TTK’nın 410/1 maddesi” ———- —— toplantıya çağrılabilir. “şeklinde düzenlenmiştir. TMK’nin 427/4. maddesine göre —- organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka bir yoldan sağlanamamış ise vesayet makamınca yönetim kayyımı atanması gerekmektedir. Anılan düzenlemeye göre yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin — bulunduğu takdirde organ yokluğundan sözetmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK’nin sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. ——
TTK.nun 617/3 maddesi —- şirketler yönünden de uygulama alanı bulan TTK.410 maddesi gereği, davacı görev süresi dolsa bile, —– toplantıya çağırarak şirkete temsilci seçilmesine veya şirketin tasfiyesine ilişkin hususların karara bağlanmasını sağlayabilecektir. Şirketin münferit temsilci müdürlerin görev —- davacının—–cağırmasına engel teşkil etmeyecektir. Davacının öncelikle TTK 410 . Maddesi uyarınca — toplantıya çağırmadan kayyım atanması talepli iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.—–
Yapılan yargılama sonucu —– vefat ettiği, —– tek ortağı ——— temsile yetki organının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davalarda şirket adına temsil kayyımı atanması yerine mahkememiz tarafında tayin edilecek kayyımın şirketin olağan — yaparak şirketi temsilen yetkili temsilci atanmasını sağlamakla sınırlı olmak üzere yetki verilmesi hukuken daha yerinde görüldüğünden açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1—– numarasında kayıtlı ——– yönetim organı bulunmadığından yönetim organını oluşturmakla sınırlı olmak üzere HMK’nun 426 ve 427.maddelerine göre ——– atanmasına,
2-Kayyım atama kararının, karar kesinleştiğinde —————ilanına, ilan masraflarının davacı tarafından karşılanmasına,
3-Kayyımın harcayacağı emek ve mesaisi göz önünde bulundurularak bir defaya mahsus olmak üzere——– ücret takdirine, ücret mahkeme veznesine yatırıldığında kayyıma görevinin tebliğine,
4-Karar kesinleştiğinde kayyıma görevinin tebliğine ve tebliğle kayyımın görevine başlamasına,
5-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.