Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/378 E. 2023/672 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/378 ESAS
KARAR NO:2023/672
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18.04.2022
KARAR TARİHİ:19.09.2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin,—- parti ürün alan —— kefil olarak teminat senedine imza attığını, senedin teminat olarak verildiğini, davalı ve senedi temlik veren eski alacaklı 13.642 TL birinci parti-17.20 TL ikinci parti toplam: 32.568 TL tutan —–alımı için ilk defa alım yapacakları için temınat olarak bu senedi istediğini, teminat senedini veren —— ve ona kefil olan müvekkilinin, pazarda satmak için aldıkları muzlara güvence olarak senedi vermelerine rağmen——bakiye borç bittikten sonra senedi davalı tarafa haksız ve hukuksuz olarak devrettiğini, davalı yana müvekkilinin borcunu ödediğini ve senedin teminat senedi olduğunu bildiği halde senedi kötü niyetle temlik sözleşmesi ile devralarak icra takibini başlattığını, —— kendilerine teslim etmeyerek davalı temlik alan —- tarihinde temlik ettiğini, davalının——– sayılı dosyasında ödemesi yapılan senedin hukuksuz şekilde tahsilini yapmaya çalıştıklarını belirterek, takibin durdurulmasını, müvekkilinin borçlu olmadığının ve senedin bedelsiz olduğunun tespitini, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın; davadışı (diğer borçlu) —–asıl borçlu sıfatıyla, davacı —— kefil sıfatıyla bulunduğu 30/10/2020 tanzim ve 20/05/2021 vade tarihli 150.000,00-TL bedelinde nakden verilmiş borç senedini, davadışı—–verdiğini, davadışı——–tarihinde işbu kambiyo senedine istinaden senedin 60.000,00-TL’lik kısmı için —– sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davadışı —— işbu senede istinaden —– sayılı dosyasındaki alacağını, 04/10/2021 tarihinde —– numaralı alacağın temliki sözleşmesi ile müvekkil —- devrettiğini, —— dosyasıyla başlatılan takibin yetkisiz yerde açıldığından——— dosyasına gönderildiğini, takibe ilişkin ödeme emri davacı/borçlu ——– vekiline 06/03/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı/borçlunun borca itiraz etmemesi üzerine 21/05/2022 tarihinde borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, davacı tarafın borcun ödendiğine dair tamamen asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu bononun nakden verilmiş borç senedi olduğunu, öncelikle takibe konu 30/10/2020 tanzim ve 20/05/2021 vade tarihli 150.000,00-TL bedelindeki senedin nakden verilen borç senedi olduğunu, senet üzerindeki teminat içindir ibaresinin senedin kambiyo senedi niteliğini değiştirmediğini,——— içtihatlar bir senedin teminat senedi olabilmesini belli şekil şartlarına bağladığını, davaya konu bonoda “nakten” kaydı bulunduğundan bu kaydın aksini iddia eden davacının yazılı delille ispat külfeti altında olduğunu, davalı müvekkilinin işbu bonodan kaynaklı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının İİK. m. 72/4 uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle,——- sayılı dosyasına konu senetler yönünden borçlu olmadığını iddia eden davacının açtığı menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Dava dışı —- ile dava dışı——arasındaki—- satışına konu hukuki ilişkide, davacının, dava dışı —– bedelli bononun kefili olduğu; dava dışı——–bonodan kaynaklı bu alacağının 60.017,24TL’lik kısmını davalıya temlik ettiği olayda; davanın; kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, davacı borçlunun alacağı temlik alan davalıya açtığı menfi tespit davası olup; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davaya konu 30/10/2020 tanzim, 20/05/2021 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun teminat senedi niteliğinde olup olmadığı, teminat senedi niteliğinde ise bedelsiz kalıp kalmadığı, davacının alacağı temlik alan davalıya ‘teminat senedi’ iddiasını ve ‘temlikten önce ödeme yapıldığı’ iddiasını ileri sürüp süremeyeceği, bu kapsamda davacının davalıya temlik miktarı kadar borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.Dava dışı ———kayıtları ilgili vergi dairesinden istenmiş, icra dosyaları celb edilmiş, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi için bilirkişi ara kararı kurulmuş, davacı vekili, defterlerinde kayıt olmadığını ve defterlerini sunmayacaklarını beyan etmiştir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller birlikte incelendiğinde; dava konusu bononun kambiyo vasfında sebepten bağımsız olup davalının bu senedi ne şekilde edindiğini ispat mecburiyeti bulunmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, davalının davaya cevap vermediği, kanun gereği tüm iddiaları inkar etmiş sayılacağı, davacının, dava konusu bononun, iddia ettiği gibi dava dışı —–ile dava dışı —— arasındaki satış ilişkisi nedeniyle teminat senedi olarak verildiği, kendisinin bonoyu kefil olarak imzaladığı ve bononun takipten önce ödendiği yönündeki iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiği ———-ancak davacının bu iddiasına ilişkin herhangi bir yazılı delil sunmadığı, davaya konu bono üzerinde de teminat olgusuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı, dolayısıyla iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.158,18-TL peşin harcın, alınması gereken 269,85-TL karar harcından mahsubu ile artan 888,33‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 479,50-TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 10.850,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.19.09.2023