Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 E. 2023/465 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/372 Esas
KARAR NO:2023/465
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/05/2022
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
——– poliçesinin davalı sigorta şirketi —— tarafından hazırlandığını ve ——- adına kayıtlı olan —– plakalı aracın 08.08.2021 günü —- sevk ve idaresinde iken davacı müvekkil —-ait ve kendisinin sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracın sol kısımlarına çarparak maddi
hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davacı müvekkili —- idaresindeki aracın —– istikametinde kendi şeridinde seyirhalindeyken —– önüne geldiği esnada —-idaresindeki aracın müvekkilinin aracının sol yan kısmına çarptığını ve trafik kazasına asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, davaya konu kaza bakımından seyir halindeki aracın müvekkili aracına çarparak maddi zarar meydana geldiğini, meydana gelen zarar ile çarpışma arasında illiyet bağının mevcut olduğunun izahtan vareste olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracının bazı kısımlarında önem teşkil eden hasarların meydana geldiğini ve bu hasarların motorlu araç zararları ve kıymet takdiri konusunda yetkili bir bilirkişi bürosu olan———-tarafından düzenlenen 28.09.2021 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, rapor uyarınca toplam tamirat masrafının 3.894,18 EUR olduğunu, bu zararın aracın kayıtlı olduğu ülkede yetkili servis tarafından tespit edildiğini, taraflarınca davalı sigorta şirketine kaza sonucu oluşan hasar ve ekspertiz ücretinin taraflarına ödenmesi için KEP sistemi üzerinden 11.02.2022 tarihinde gerekli evraklara yazılı başvuruda bulunulduğunu, yapılan başvuruyu içeren postanın 11.02.2022 tarihinde saat 16:37’de alıcı tarafından okunduğunu…davalı sigorta şirketine 11.02.2021 tarihinde hasar dosya başvurusunda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından başvuruya istinaden istinaden herhangi bir ödemede bulunulmadığını, davalı sigorta şirketinin kendisine hasarın bildirildiği tarihi takip eden 15.gün müvekkilinin bakiye maddi zararı olan 3.894,18 EUR açısından police limitleri dahilinde temerrüde düştüğünü, müvekkilinin—- ikamet etmekte olup —-ziyaret amaçlı geldiğini, müvekkilinin aracını—– satin aldığını, sicile orada kaydettirdiğini ve sigortalattığını, bu sebeple kazada hasara uğrayan aracın değerinin —– malvarlığı değeriyle değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin seyahatinin sona ermesi nedeniyle hasarlı bulunan aracı ile ——-
döndüğünü ve hasar tespitini orada yaptırdığını, —– da belirtildiği üzere yabancı plakalı araçtaki onarımın aracın kayıtlı olduğu ——– yapıldığını ve yapılması zorunlu
ise zararı o —— giderlere göre belirlendiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davalarının kabulü ile davacı müvekkilinin bakiye maddi zararının 3.894,18 EUR olduğunun tespiti ile davalı sigorta şirketi açısından—— limitlerini geçmemek kaydıyla davalılardan müştereken aynen tahsiline, aynen tahsilin mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki ——–satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak tazminine, işbu maddi zarar miktarına
KTK m.97 uyarınca davalı sigorta şirketine, şirkete yapılan başvurudan itibaren 15 gün sonrası olan 26.02.2022 tarihinden diğer davalılar için ise kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar
verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——— tarafından verilen cevap dilekçesinden özetle; KTK m.97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, müvekkil şirkete sadece dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup davacı yanın HMK m.121 gereğince diğer delil örneklerini tebliğ ettirmediğini, dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle tazminat talepleri açısından ve diğer yönlerden davaya cevap verme imkanlarının olmadığını, delillerin
taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, usuli anlamdaki bu eksikliğin esasa verecekleri cevaplarını etkilediğini, delillerin taraflarına tebliğine kadar davaya cevap verme haklarını saklı tuttuklarını, dava dilekçesinde bahsi geçen 08.08.2021 tarihli kazaya karıştığı belirtilen ——- plakalı aracın müvekkil şirkete —- tarihleri arasında geçerli olmak üzere ——— sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 43.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın — gönderilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan —– ekine göre yapılması gerektiğini, hasar halinde hasar gören parça onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça veya yeniden kullanılabilir parça ile değiştirilmesi gerektiğini, bu parçalarla değişimine imkan yok ise orijinali ile değiştirilmesi gerektiğini, aracın önceki hasarlarının da incelenmesi ve buna göre bir değerlendirme yapılması gerektiğini, tazminat
hesaplamalarındaki belirsizlikleri ortadan kaldıran 7327 sayılı kanunun yürürlüğe girdiğini, huzurdaki davada uygulanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin KDV’den sorumlu tutulamayacağını, davaya konu aracın kaza tarihindeki malikinin kim olduğunun
tespit edilmesi için davaya konu araca ilişkin ruhsatın celbini talep ettiklerini, işletenin değişmesi halinde müvekkil sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirket temerrüde düşmediği için faiz talebinin reddinin gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen ve yargılama esnasında ortaya çıkabilecek sair nedenlerle davanın reddine, müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından dolayı usulden reddine, kusur tespiti için dosyanın —–gönderilmesine, davacının maddi hasar tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasına ve yapılacak hesaplamanın yürürlükte bulunan ve—-yayınlanan —- eki uyarınca yapılmasına, haksız ve fahiş olan maddi tazminat talebinin ve davanın reddine, 7327 sayılı yürürlükteki kanunun huzurdaki dosyaya uygulanmasına, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddine, sayın mahkeme
aksi kanaatte ise avans faizi talebinin reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılar ——-e usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı, duruşmadaki beyanlarında davanın reddine talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazası sebebiyle davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, 08/08/2021 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle aracında maddi hasarın meydana geldiğini, oluşan zararlardan davalıların sorumlu olduğunu, araçta oluşan maddi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş,—-dava konusu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, 13.11.2022 tarihli bilirkişi raporu ve 28.03.2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.ilirkişi tarafından düzenlenen 13.11.2022 tarihli raporunda özetle, “…Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Söz konusu araç onarım bedelinin KDV ve işçilik dahil ——onarılması durumunda ise 3.272,42 € olduğu,( KDV dahil 3.894,17 TL ancak fatura ibraz edilmemiştir.)
—-Kaza tarihi itibariyle 1 EUR 10.1958 TL = 3.894,17 EUR X 10.1958 TL = 39.701,06 TL dir. Ayrıca kazalı aracın onarım gördüğüne dair kazalı hali ile dosya Muhteviyatında Fotoğraf bulunmadığı, onarım faturasının da ibraz edilmemiş olduğu,—– arasındaki onarım maliyeti farklılığı —-işçilik ücreti ile KDV oranının ——- daha yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Dosya muhteviyatında yapılan incelemede söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, Söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru Orantılı olmakla birlikte yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.)
Söz konusu aracın onarımda olduğu süre içerisinde kullanılamamış olması nedeni ile Araçtan Yoksun Kalma/Kazanç Kaybı oluşacağı, Bu kapsamda Araçtan Mahrum Kalma tazminatının makul onarım süresi 5 iş günü x 2. El Araç günlük rayiç değeri 60,00 EUR= 300,00 EUR ( Kaza tarihi itibariyle 300,00 EUR X 10.1958 TL = 3.058,74 TL olduğu, Dava konusu aracın YURTDIŞI KAYITLI olduğu için Tramer Kayıtlarına ulaşılamadığı ve bu kapsamda geçmiş hasar sorgulamasının yapılamadığı,(Menfi) Araç Değer Kayıplarında yukarıda izah edildiği üzere daha önce aynı bölgeden hasarlanmış
araç için geçmiş hasar kaydının önem arz ettiği, bu nedenle değer kaybı hesaplamasının Sigorta Genel Şartları kapsamında daha önce hasar görmemiş olduğu değerlendirilerek hesaplama yapılmış olduğu, bu kapsamda Değer Kaybının 1.549,64 TL olduğunu, ancak aracın geçmiş hasar kayıtlarının Sn. Mahkemeye ibraz edilmesi gerektiği, nihai takdirin Sn. Mahkemeye ait olduğunu,
dava konusu aracın Tramer Kayıtlarına ulaşılamadığı için geçmiş hasar sorgulamasının yapılamamıştır. Bu nedenle aracın geçmiş hasar kaydının ibraz
edilmesi ve dava konusu kazada meydana gelen hasarlı parçaların daha öncede
hasarlanmış olmaları durumunda değer kaybı oluşmayacaktır.Ayrıca——– Şartlara yönelik iptal kararı ve —— gereği aracın kazadan önceki piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki onarılmış rayiç değer arasındaki farkın Değer Kaybı olarak kabul edildiği, Bu kapsamda — istikrar bulmuş olan kararları ile —– iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre ise; Dava konusu aracın kazadan önceki yurtdışı 2. El piyasa rayiç değerinin 163.120,00 TL( 16.000,00 EUR) civarında olacağı, kazadan sonraki onarılmış
hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan
Onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, vb. etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 147.827,00 TL( 14.500,00 EUR) civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 16.000,00 EUR – 14.500,00 EUR =1.500,00 EUR ( 10.1958 TL ) 15.292,50 TL civarında olacağı, Nihai takdirin Sn. Mahkemede olduğunu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 28.03.2023 tarihli ek raporunda özetle, “…08.08.2021 tarihinde sürücü —–sevk ve idaresindeki —- plakalı aracıyla —- istikametine seyir halindeyken —– önüne geldiği esnada aracın sağ yan köşe kısımlarıyla aynı istikamette seyir halinde olan sürücü—– sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın sol yan kısımlarına çarpması sonucu meydana gelmiş olan maddi hasarlı trafik kazasında; d) Arkadan çarpma, g) Şeride tecavüz etme, kurallarının İHMAL ve İHLAL edilmesi nedeni %100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Söz konusu kazanın —– plaka sayılı aracın hatalı şerit değiştirme / manevra nedeni ile meydana gelmiş olması nedeni ile —- plaka sayılı araç sürücüsü ——- KUSURSUZ olduğu, Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı TRAFİK KAZASI olduğu, meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Söz konusu araç onarım bedelinin KDV hariç ve işçilik dahil ——– onarılması durumunda 3.272,42 € olduğu,( KDV dahil 3.894,17 TL ancak fatura ibraz edilmemiştir.) Kaza tarihi itibariyle 1 EUR 10.1958 TL = 3.894,17 EUR X 10.1958 TL = 39.701,06 TL dir.( KDV hariç 3 .272,42 EUR X 10.1958 TL—33.362.32 TL) Söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru Orantılı olmakla birlikte yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) Kök Raporda davacı vekilinin genel anlamda izahat olarak belirttiği hususların tarafımdan sehven yanlış algılandığı ve bu kapsamda değer Kaybı ve Araç Mahrumiyet Tazminat hesabının da yapılmış olduğu, Bu nedenle Sn. Mahkeme tarafından yukarıda kusur ve hasar durumu ile ilgili belirtilen hususların değerlendirmeye alınmasını,( Müspet) bunların haricindeki Değer Kaybı ve Araç Mahrumiyet Tazminat hesaplamasının dikkate alınmamasını (Menfi)…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Davacı, dosya konu araçtaki hasarı yurt dışında yaşaması sebebiyle, aracını yurt dışında tamir ettirdiğini, bu sebeple ödemiş olduğu bedeli yabancı para cinsinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Yabancı plakalı araçlarda onarım, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmış veya yapılması zorunlu ise, zararın o ülkedeki (kayıtlı olduğu) katlanılan veya katlanılacak olan giderlere göre belirlenmesi gerekir. Zararın belirlenmesinde; aracın kaza tarihindeki ——— efektif satış kurunun esas alınması, davalı sigortacı tarafından yapılan ödemenin, fiili ödeme tarihindeki——-kuruna göre TL karşılığının tespit edilmesi ve toplam zarardan mahsubu ile bakiye zararın hesaplanması gerekir. Ayrıca ——üzerinden belirlenen hasarın talep gibi fiili ödeme günündeki kur üzerinden kaza tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. ———
Davacı vekilinin davalı sigorta şirketi yönünden sunduğu feragat dilekçesi ile 01/06/2023 tarihli celse beyanlarında; “… davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplama gereği 2.006,43-EURO düşüldükten sonra kalan bakiye 1.887,75-EURO alacağımızın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini..”” talep ettiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsmaında alınan ek ve kök bilirkişi raporu dikkate alındığında davacıya ait araçtaki hasarın 3.894,18 Euro olduğu, hasarın dosya kapsamına hasarlanan parçalara ve olayın oluş şekline uygun olduğu, davalıların KTK, TBK ve poliçe hükümleri gereğince oluşan zarardan sorumlu oldukları, davacının talebi gereği davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddi gerektiği anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.887,75-Euro araç hasar bedelinin davalılar ——– kaza tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanununun 4/a maddesi uyarınca —– yıllık vadeli hesaba uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılar ——-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketi yönünden davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
2-Davalı sigorta şirketi yönünden davanın feragat sebebiyle reddine,
3-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile;
– 1.887,75-Euro araç hasar bedelinin davalılar ——- kaza tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanununun 4/a maddesi uyarınca —–yıllık vadeli hesaba uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılar ————— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar harcı 2.142,86-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.082,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.060,84-TL harcın davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.082,02-TL peşin harcın davalılar ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 345,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.187,2‬0-TL yargılama giderinin davalılar ——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar ———- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar ——– alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı —– şirketi yönünden 31/05/2023 tarihli beyan dilekçesi nazara alınarak vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/06/2023