Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/364 E. 2022/397 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/364 Esas
KARAR NO : 2022/397

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı———— sigortalı ——– sahibi olduğu —— konutta ——- tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, hasarın meydana gelmesinde davalı firma kusurlu olduğunu, davacı şirket tarafından, olayda hasar ——— Kapsamında 33.618,69-TL olmak üzere toplam 66.984,04-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalı tarafın hasarın meydana gelmesinde kusurlu olup, davacı şirket bünyesindeki sigortalı—– hasardan sorumlu olduğunu, açıklanan hususlar çerçevesinde, davacı şirket tarafından aynı hasara ilişkin iki ayrı poliçe üzerinden ödenen toplam —– bedelli (Takip —– kısmının tahsili amacıyla——– dosyasıyla ve —— bedelli (Takip çıkış —- kısmının tahsili amacıyla ——–dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle her iki takip de durduğunu, davalı tarafın, —- meydana gelen hırsızlık olayında kusurlu olması sebebiyle, davacı şirketin davalıdan, sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte talep etme hak ve yetkisi bulunmakta olduğunu, bu nedenle her iki takibe yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle ve resen dikkate alınacak nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı borca itirazlarının iptali ile itiraz neticesi——–olan takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı – borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının ——- meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle meydana geldiğini iddia eden davacının oluşan zararı sigortalısına ödediğini beyanla hasara sebebiyet verdiği iddiasıyla ödenen bedelin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Sigortacının ——dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin ——– tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) —- kararında “sigortacının —– dayalı açtığı davanın —– kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının —– mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının —-hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının —- dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Poliçe ve olay tarihinde yürürlükte bulunan, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasa’nın 3.maddesinde mal; —- ——- amaçlı taşınmaz malları ve —- ortamda kullanılmak üzere hazırlanan —– maddi malları ifade eder. Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; —— kişileri de dahil olmak üzere —- faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek veya —- şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için, yasanın amacı içinde mal veya —- işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı —– şirketi, davalı şirketin kusurlu hizmet sunması nedeniyle, dava dışı sigortalının uğradığı zararı karşılamasından dolayı tazminat isteğinde bulunduğu ve böylece 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Çünkü,—– kararında da ifade edildiği üzere” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, —–davası aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının —- hakkına dayanan rücu davası içinde geçerlidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
———— tarihli——– kararlarında——- edilmesinden doğan uyuşmazlıkların 6502 Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (mülga 4077 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun) kapsamında olduğu ve tüketici mahkemesinde görüleceği ifade edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve içtihat hükümleri uyarınca, dava dışı sigortalı gerçek kişi ile —-arasındaki —– işlemi olduğundan, sigortacının —-dayanarak açtığı eldeki davada uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK’nun 114 (1) /c maddesinin yollaması ile HMK’nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli —-MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 (2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.