Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2022/391 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/347 Esas
KARAR NO : 2022/391

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22.04.2021
KARAR TARİHİ : 11.05.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı ..—araç, müvekkile ait —- plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve kazanın etkisi ile müvekkilin aracının hasar aldığını, olay yerinde tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da sabit olduğu üzere — araç, park halindeki müvekkil şirkete ait —- plakalı araca çarptığını, sürücülerin beyanlarının da bu yönde olduğunu, davalı sürücü .——-%100 kusurlu olup bu durum maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı kayıtlarına geçtiğini, sürücülerin beyanları da bu yönde olduğunu, davalıların müvekkilin aracında meydana gelen zarardan müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, araç sürücüsü ve malikin kusurlu ve hukuka aykırı fiilinden dolayı oluşan zarardan sorumlu olduğunu, kaza neticesi müvekkile ait — plakalı araç, onarıma başlanması için—- kusur sonucunun belirlenmesi, sonrasında —- yapılması beklendiğini, akabinde ise onarıma başlandığını ve araç hazır hale gelene kadar geçen tüm bu süre boyunca, araç müvekkili tarafından kiralanamadığını, müvekkil şirket,—çok noktada —- veya —bulunan ve yerli ————– olduğunu, müvekkil tarafından —- olduğunu, müvekkil şirket açısından araçların kullanılamaması büyük bir kazanç kaybına sebebiyet verdiğini, söz konusu araç da tekrardan kiralanmak için hazır hale gelene kadar geçen tüm bu süre boyunca müvekkil şirket aracı —- ve bu nedenle kazanç kaybına uğradığını, müvekkilin aracındaki—-ticari kazanç kaybı zararının kaza tarihi olan 07.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar …—-cevap dilekçerinde özetle; Davacının ticari bir şirket olduğunu, davanın 6100 sayılı kanunun göreve ilişkin hükümleri uyarınca Ticaret Mahkemesinde açılması, aynı kanunun yetkiye ilişkin hükümlerindeki genel yetki kuralı uyarınca ikametgahlarının bulunduğu— Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ——Asliye Hukuk Mahkemelerinin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli ve yetkili olduğu nedenle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esasa yönelik olarak, davacının dilekçesinde yer alan beyatları kabul etmediklerini ve haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini talep ettiklerini, sürücüsü .—aracın olay tarihi olan — üzerinde seyir halindeyken, —ışıklarına rağmen — —-olması nedeniyle araçlarının önünde seyreden sürücüsü dava dışı —- olan davalı şirketin maliki— kiralanmış — aracın ani durması sebebi ile arkasından dokunduğunu, dava dışı davalı şirket aracını kullanan — kullandığı aracın kiralık olması,kira süresinin olay günü yakın saatlerde bitecek olması ve aracı ———şirketine teslim edeceğini belirterek aralarında trafik kaza tutanağı düzenlendiğini, —- plakalı araçtaki hasarın —— olduğunu, —- plakalı araçta meydana gelen hasar hiçbir şekilde davalı şirketin ticari kazanç kaybına uğramasına neden olacak boyutta olmadığı gibi, bu aracın sürücüsü aracı o gün teslim etmediğini, kiralayan —durumu bildirdiğini ve aynı araç ile aynı —- hareket ettiğini, aracı olay günü ve anından itibaren hiçbir yere teslim etmeden birkaç gün daha kullandığını, uzatma süresine ilişkin kiralama bedelini kredi kartı ile ödediğini, olay akabinde araçları ve hasar durumunu gösteren — kazaya karışan sürücüler tarafından çekildiğini, dava dilekçesi ekinde taraflarına tebliğ edilen kaza tespit tutanağı bilgilerinde de aracın 17.11.2020 tarihinde ilk işlem gördüğü, 16.11.2020 tarihinde kaza ihbarının yapıldığı görülmektedir. Bu bilgiler de — davacı şirketin —- kiraladığı aracı onarılması için olay günü içinde—- teslim etmediğini açıkça gösterdiğini, davacının iddialarının tamamen gerçek dışı ve asılsız olduğunu, aracın tekrardan kiralanmak için hazır hale gelene kadar — yönündeki mesnetsiz iddialarını ispat açısından araç sürücüsü —- tanık olarak dinletmek istediklerini, ayrıca bu kişinin aracı kiraladığı ——— olay gününü içeren tarih aralığında ve ertesinde —- plakalı aracın kiralanmasına ilişkin tüm evrakların celbedilmesini, — kayıtlarında ki aracın hasarını gösteren fotoğraflarla birlikte davacının iddialarının gerçek olup olmadığının ortaya çıkmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, bu talepleri yerinde görülmez ise görevsizlik ve yetkisizlik ilk itirazları incelenerek görevsizlik ve yetkisizlik kararının verilmesini, esas yönünden davanın belirttikleri ve toplanacak deliller ve ile ticari kazanç oluşup oluşmadığı yönünden inceleme yapılarak açılan davanın reddine ,yargılama giderlerinin davacı üzeride bırakılmasına ,haksız ve kötüniyetli dava açılması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 329,maddesi tatbiki sureti ile davacının disiplin para cezasına mahkumiyetine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak ————- esasına kaydedilmiş, dilekçeler teatisi tamamlanmış, davalılar vekili tarafından davanın ticari dava olduğundan mahkemenin görevli olmadığı ve aynı zamanda arabuluculuk yoluna başvurulmadığından davanın usulden reddine yönelik beyan ve itirazlarda bulunulmuş, mahkeme tarafından — ile davacı tarafın şirket olup, aracın şirket adına kayıtlı olduğu ve ticari işlerde çalıştığından, ticari kazanç kaybının istendiği, ticari kazanç kar kayıplarının davacı şirketin ancak ticari defterlerinin ve kar bilançosunun incelenmesi ve ticari kazanç kaybının bu konuda özel görevli ve teknik ticari inceleme ile anlaşılacağı, aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu ve ticari gelir getiren işlerde kullanıldığı, bu nedenle huzurdaki davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği ve—Ticaret Mahkemelerine tevzi edilerek neticede dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; davacı tarafın maliki olduğu —plakalı araç ile davalı ….– maliki diğer davalı … sevk ve idaresinde olan —plakalı aracın karıştığı davaya konu —tarihli trafik kazası neticesinde, davacı tarafından — plakalı araçta hasar meydana geldiği ve aracın onarım süresi boyunca kullanılamadığı ve bu sebeple ticari kazanç kaybı meydana geldiği iddia edilerek uğranılan zararın davalı işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edilerek davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece verilen görevsizlik kararı sonrası dosya mahkememize gönderilmiş ve davalılar vekili tarafından cevap dilekçesinde aynı zamanda arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadığından dava şartı yönünden itirazda bulunduğu görülmüş ise de arabuluculuk yoluna başvurunun zorunlu olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için öncelikle davanın ticari dava olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekmektedir.
—–karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya —Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda davacı taraf tacir ve uyuşmazlık ticari işletmesini ilgilendirmekle birlikte davalılar tacir olmadığı gibi kazaya karışan —- plakalı aracın da kullanım niteliği ——— Dolayısı ile uyuşmazlık nispi ticari dava kapsamında kalmamaktadır. Her ne kadar asliye hukuk mahkemesi tarafından ”..6102 sayılı TTK’nın 3.maddesine göre, “bu kanunda düzenlenen hususlar ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren —–ticari işlerdendir” açık hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı ——— aracın şirket adına kayıtlı olduğu ve ticari işlerde çalıştığından, ticari kazanç kaybının istendiği, ticari kazanç kar kayıplarının davacı şirketin ancak ticari defterlerinin ve kar bilançosunun incelenmesi ve ticari kazanç kaybının bu konuda özel görevli ve teknik ticari inceleme ile anlaşılacağı, aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu ve ticari gelir getiren işlerde kullanıldığı, bu nedenle huzurdaki davanın ticari dava olduğu” gerekçesiyle karar verilmiş ise de, davanın hukuki niteliğinin haksız fiilden kaynaklandığı, niteliği itibariyle mutlak ticari dava olmadığı, az yukarıda açıklandığı üzere uyuşmazlığın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır. Dolayısı ile ticari dava olmayan uyuşmazlıkta arabulucuya başvuru yapılması zorunlu olmadığından ve mahkememiz de görevli olmadığından, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Açıklanan gerekçeler ile davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınabileceği, bu hususta kazanılmış usuli haktan da söz edilemeyeceği, davanın açılış tarihi ve yargılamanın geldiği aşama göz önünde bulundurularak usul ekonomisi ilkesi gereği duruşma günü verilmeksizin mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, daha önce görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın ilgili istinaf dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin —- olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3—- mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından kesin olarak (miktar itibariyle) verilen kararda görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın——- —– gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.