Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 E. 2022/959 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/345 Esas
KARAR NO : 2022/959

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07.05.2022
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —— merhum eşi ile birlikte kurucusu ve ortağı olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu söz konusu şirketin—— Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Türk Ticaret Kanunu Geçici 7. Madde kapsamında 07.07.2014 tarihinde re’sen ticaret sicilinden silindiğini, ancak söz konusu şirketin sicilden silinmesinden evvel müvekkile ve diğer hak sahiplerine hiçbir bildirimde bulunulmadığı gibi, şirketin mal varlığı tasfiyesi de hiçbir şekilde yapılmadığını, davacı müvekkil şirketinin ticaret sicilinden silindiğini yıllar sonra, tesadüfen öğrendiğini, tasfiyesi ve bildirimi yapılmadan sicilden terkini yapılan şirket üzerinde ——–marka aracın kayıtlı olduğunu, ancak aracın üzerine kayıtlı olduğu şirketin, tasfiyesi yapılmadan sicilden terkin edildiği için, davacı müvekkil araç üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamadığını, müvekkilinin, yıllardır kullanmakta olduğu aracı üzerinde malik sıfatıyla tasarruf işlemlerinde bulunabilmesi adına, sicilden terkin edilen şirketin TTK 547. Madde uyarınca ek tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini, somut olayda, TTK Geçici 7. Madde kapsamında re’sen sicilden terkini yapılan şirketin tüzel kişiliğine ait mal varlığının tasfiyesi yapılmadığını, tasfiyesi yapılmadan sicilden terkini yapılan şirket üzerine kayıtlı ——marka araç üzerinde, müvekkili hak sahibi olmasına rağmen tasarruf yetkisini kullanamadığını, müvekkilinin mağduriyetinin giderilebilmesi adına—— ek tasfiyesine karar verilerek, şirket tüzel kişiliğine kayıtlı mal varlığının hak sahiplerine ulaştırılması ve ardından yeniden şirketin tüzel kişiliğinin sonlandırılarak, sicilden terkin edilmesi gerektiğini, açıklanan sebeplerle; bildirdiğimiz süre ve miktarlar bağlayıcı olmaksızın ve her bir talebimizle ilgili fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; tasfiyesi yapılmadan TTK Geçici 7. Madde kapsamında sicilden terkin edilen dava konusu ——- Şirketi isimli şirketin ihyasına, akabinde TTK 547. Madde uyarınca ek tasfiyesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini müvekkili adına talep ve dava ettiği görüldü.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özete; Ticaret Sicili Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş ——İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “—– Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi ——Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili —— ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan—— dosyasında yapılan incelemede, şirketin 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve —–Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi —— Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; ——- şirketlerin sermayelerini asgari tutara yükseltmeleri için son tarih olan 14.02.2014 tarihine kadar sermayesini artırmayarak infisah etmiş olduğu” nun tespit edilmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş —— İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicil Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra —— intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirket yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında tasfiyesi yapılmadan Ticaret Sicil Müdürlüğünden re’sen terkin edilen—— TTK 547.madde kapsamında ek tasfiyesi için ihyası istemine ilişkindir.Davaya konu ——- TTK’nun Geçici 7.maddesine göre 07.07.2014 tarihinde resen terkin edilmiştir.6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesinin 15. Bendinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler” maddesi uyarınca dava açmak için beş yıllık hak düşürücü süre ön görülmüştür. Ancak somut olayda ihyası istenen şirketin 6102 sayılı TTK’nun Geçici 7.maddesine göre 07.07.2014 tarihinde terkin edildiği bu davanın 07.05.2022 tarihinde açıldığı, yasanın ön gördüğü beş yıllık sürenin dolduğu anlaşılmakla açılan davanın hak dürücü süreden dolayı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15. Maddesi uyarınca hak düşürücü süreden dolayı REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Yasal hasım olması nedeni ile ——lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.