Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/313 E. 2022/845 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/313 Esas
KARAR NO:2022/845

DAVA :Kayyımlık (Ticari Şirkete TMK 427 Maddesi Uyarınca Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ:22/04/2022
KARAR TARİHİ:19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —yönetim kurulu başkanı olduğunu, kooperatifin uzun süredir tasfiye aşamasında olduğunu, kooperatifin yönetim kurulunun– kişiden oluştuğunu, ancak çeşitli sebeplerle meydana gelen boşalmalar sebebiyle şu gün (—) itibariyle yönetim kurulunda sadece kendisinin kalmış olduğunu, yedek üyelerden de atama yapılamadığını, Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temisil eden icra organı olduğunu, Yönetim Kurulunun en az — üyeden kurulduğunu, bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şartı olduğunu, Kooperatif Genel kurul toplantısı da birkaç senedir yapılamadığını, daha önce de genet kurul toplantısı yapılamamasından dolayı toplantının gerçekleştirilebilmesi adına —-için tarafınca dava açıldığını ve sadece genel kurul toplantısı yapılması için— atandığını, fakat yönetimin yine seçilemediğini, Kooperatif işlemlerinin usule ve yasaya uygun şekilde yapılabilmesi ve tasfiye sürecinin sonlandırılabilmesi için Kooperatife— atanmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı TMK 427.maddeleri uyarınca davalı kooperatife — atanması talebidir.
Davalı kooperatifin — yönetim kurulu üyesinden boşalmalar sonucu sadece davacının kaldığı tespit edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatif Kanunu 98 maddesi ‘Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki — şirketlere ait hükümler uygulanır ‘ maddesi yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 410/2 maddesi ” Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.”Bir şirkete—yegane yolu, şirketin yasal organlarının mevcut olmaması halidir. Bu kural 4721 sayılı TMK’ nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre ,bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim—atanmak zorundadır.
TMK’nın 427/4. maddede düzenlenen organlardan yoksunluk, — şirketin zorunlu organlardan yoksun kalmasını vurgular. — atanması istisnai bir çözümdür ve şirketi organsız kalması nedeniyle sona ermekten kurtaran geçici bir çaredir. Bu yüzden —-tayini davalarında asıl amacın şirketin devamlılığının sağlamak olduğunun gözden uzak tutulması gerekir. — organın yerini alarak şirketi sürekli şekilde yönetmesine ve temsil etmesine yol açılmamalıdır. Ayrıca — atanması gereken hallerde — görevi, yetkileri, süresi ve ücreti ayrıntılı olarak belirlenmelidir. ( benzer nitelikte— Yönetim —atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan sözetmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK’ nin sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. (—-Davacı hem kooperatif ortağı hemde yönetim kurulu üyesi olup her ne kadar mevcut haliyle davalı kooperatifin çeşitli nedenlerden dolayı boşalmalar sebebiyle yönetim kurulu mevcut değil ise de davacı ortak tarafından TTK 410/2 maddesi uyarınca kooperatifi olağan genel kurul toplantısına çağırma yetkisi talep ederek, genel kurul toplantısında kooperatifin yönetim kurulu oluşturabileceği bu haliyle kooperatifin organsız olduğu düşünüşemeyeceğinden açılan davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın reddine,Harç peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,İlişkin olarak taraf/davacı vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren –haftalık yasal süre içerisinde — Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.