Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/31 E. 2022/872 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/31 Esas
KARAR NO : 2022/872

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sevk ve idaresindeki—– 31.08.2019 tarihinde ve saat 16.30 sularında kontrolsüz bir hızla şerit değiştirme yasağının bulunduğu yerde şerit değiştirerek müvekkili—— üzerinde bulunduğu —— plaka sayılı ——- arkadan şiddetli bir şekilde çarptığını ve ölme derecesinde ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili çeşitli yerlerinden yaralandığını ve—— sevk edildiğini, Trafik Kaza Tespit Tutanağında sürücü —– asli kusurlu olduğu, müvekkili ——- ise kusursuz olduğunun belirtildiğini beyanla müvekkili —— lehine olmak üzere maddi tazminat olarak şimdilik talep ettiği 1.500-TL’lik belirsiz alacaklarının kabulü ile alacaklarının tamamının hüküm altına alınması ve kaza tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiliyle taraflarına verilmesini, tüm yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yerinin ——-olup söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığıdan haksız davanın usulden reddine karar verilmesini, davaya ilişkin delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, HMK 121. madde uyarınca dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin davalılara tebliğ edilmesi gerektiğini, davalı kuruma başvurulsa dahi davacının huzurda açılan dava gereği dayandığı tüm delil ve belgeleri tebliğ ettirmesinin şart olduğunu, müvekkili şirket tarafından poliçe limiti tüketilmiş olup davacının ikrarıda bu hususta olup teminat limiti tüketildiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini, dava tarihi 23.01.2022 olup güncel genel şartlar gereği haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin teminat limiti ödemesini yapmış olduğunu,bakıcı gideri tek teminat kapsamında olup zaten şirket tarafından ödendiğini, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddine, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına ceza dosyanın celbini,ilgili dosya eksikliği tamamlandıktan sonra dosyanın kül halinde—— dairesi’ne sevkine karar verilmesini, aleyhe karar verilmesi halinde güncel mevzuata uygun maluliyet raporu alınması için—— ilgili ihtisas dairesi’ne sevkine karar verilmesini, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle sorumluluğunun tespiti açısından satış belgelerinin talep edilmesine karar verilmesini, aksi takdirde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle açılan maddi (tedavi gideri, sürekli bakıcı gideri) tazminat talebine ilişkindir.Davacı, 31.08.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan tedavi gideri ve sürekli bakıcı giderinden dolayı maddi tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş—– davacının gelir durumu bilgisi celp edilmiş, ——soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, —— dava konusu aracın trafik tescil kayıtları celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, arabuluculuk evrakı dosyaya alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır—— Ayrıca belirtmek gerekir ki, arabuluculuk özel dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı olmayıp, davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlanması gerekmektedir.
Somut olayda, birleşen dosya yönünden davanın 13/01/2022 tarihinde açıldığı, arabulucluk faaliyetinin ise 26/05/2022 tarihinde başlandığı anlaşılmakla davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyetinin yerine getirilmediği, arabuluculuk özel dava şartının tamamlanabilir bir dava şartı olmaması sebebiyle davanın 6325 Sayılı HUAK 18/A ve TTK 5/A maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HUAK 18/A ve TTK 5/A maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——-nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.