Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/282 E. 2023/135 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/282 Esas
KARAR NO : 2023/135

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkililerince 14.01.2021 tarihinde ——- adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı, ——numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı (Ek 1) ile kayıt altına alınıp ——-
numaralı Mühürleme Tutanağı (Ek 2) ile mühürlendiğini, madde metninde açıkça görüldüğü üzere,
belirtilen tarihteki söz konusu kullanım, kaçak elektrik tüketimi olduğunu, ekte sunulan tutanakta da ihlalin; “Perakende satış sözleşmesi/ikili anlaşmanız olmadan tüketim yaptığınız tespit edilmiştir.” olarak açıklandığını, bu tutanaklara istinaden müvekkili şirket tarafından davalı adına Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin, “Kaçak Elektrik
Enerjisinin Faturalandırılması” başlıklı 44. maddesi gereğince faturalandırma yapılmış ve Elektrik
Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesi uyarınca icra takibimize konu borç
tahakkuk ettirilmiştir. Davalı/borçlunun, takip konusu borcu kabul etmeyip ferilerle beraber tüm
borca itirazı, hukuka ve hakkaniyete aykırı olmakla beraber müvekkil şirketçe yapılan işlemler, asıl
alacağa işletilen ve 6183 sayılı kanun gereği değişecek oranlar üzerinden işletilecek gecikme
zammı da dâhil olmak üzere usul ve yasaya uygun olduğunu, izah edilen nedenlerden
anlaşılacağı üzere davalı kaçak olarak tükettiği elektrik bedelini ödemediği gibi yapılan icra
takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlunun itirazının haksızlığı ortaya çıkacağını, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kaçak elektrik alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalının perakende elektrik satış sözleşmesi bulunmaksızın elektrik enerjisi kullandığını, davalı hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, kaçak elektrik alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——Esas sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, ——- müzekkere yazılarak dava konusu bilgiler celp edilmiş, 10.12.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 10.12.2022 tarihli raporunda özetle, “.Aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan dava konusu kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına göre, perakende satış sözleşmesi feshedilerek tahliye durumuna çekilen ve elektriği kesilerek sayacı mühürlenen tesisat üzerinde elektrik enerjisinin kullanılmaya devam edilmesinin Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olduğu, ve davalının kaçak elektrik kullanımından sorumlu ve karşılığı olarak tahakkuk ettirilecek fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu yönünde sonuca varılmıştır. Yönetmeliğin kaçak elektrik tüketimi fatura hesabına ilişkin hükümleri gereğince,
14.01.2021 tarihli tespit için, elektriğin kesildiği ve sayacın mühürlendiği 28.10.2020
tarihindeki sayaç endeks değerleri kullanılarak kaçak tüketim miktarı 1.615,409.-kWh
olarak hesaplanmış, normal tarifenin 1,5 katı üzerinden kaçak tüketimin yapıldığı
varsayılan dönem birim fiyatları ile fatura tutarı 2.400,71.-TL olarak hesaplanmıştır. Alacak tutarının 02.03.2021 takip tarihi itibariyle 2.434,86.-TL olduğu hesaplanmış,davalının icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaate
varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; eldeki dava dosyası alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, alınan rapor taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresi içerisinde bilirkişi raporuna itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.HMK 281 maddesinde; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” denilmektedir. Aynı kanunun 94/3 maddesinde; ” Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” denilmektedir.Davalı tarafın 10/12/2022 tarihli bilirkişi raporuna süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşılmakla HMK 94/3 maddesi gereği bilirkişi raporuna itiraz hakkının ortadan kalktığının kabulü gerekir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan belgeler dikkate alındığında bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın usulüne uygun olduğu, davacı tarafından kaçak elektrik tüketim miktarı hesabının normal tarifenin 2 katı üzerinden tespit tarihindeki birim fiyatlarla hesaplama yapıldığı, ancak ilgili Yönetmeliğin kaçak fatura hesabına ilişkin açıklamasına göre, 14.01.2021 tarihli tespit ilk tespit olduğu için tahakkuk hesabında tüketimin yapıldığı dönem birim fiyatları ile normal tarifenin 1,5 kat üzerinden hesaplama yapılması gerektiği aksi yöndeki davacı taleplerinin alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında yerinde olmadığı, bilirkişi hesaplamasının denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının——–esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 2.400,71-TL asıl alacak, 34,15 TL işlemiş faiz ve takip talebinde belirtilen cins ve oran üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. (—— Yukarıda açıklanan gerekçelerle dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 2.400,71-TL asıl alacak, 34,15 TL işlemiş faiz ve takip talebinde belirtilen cins ve oran üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 166,33-TL’den davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 17,46-TL harç olmak üzere toplam 98,16-TL harçtan mahsubu ile bakiye 68,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 17,46-TL harç olmak üzere toplam 98,16-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 95,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.687,2‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.176,27-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 920,26-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 399,74-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.434,86-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.057,63-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.