Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/275 E. 2023/406 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/275 Esas
KARAR NO : 2023/406

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dışı sigortalısı ——tarafından sevkiyata hazırlanmış 5 (beş) adet jeneratör ve ekipmanlarının sigortalı firmanın—– deposundan —– bulunan—–proje sahasına sevk edilmek üzere nakliyeci firma —-davalı —– tarafından temin edilen 5 (beş) adet araca yüklendiğini; ancak araçlardan bir tanesinin çalışmaması nedeni ile —–tarafından yönlendirilen —– nolu davalı şirket tarafından yönlendirilmiş olan ——- plaka sayılı araca yüklendiğini; 27.02.2021 tarihinde emtianın alıcı firmanın —– sahasına varmasına müteakip ürünlerin tahliyesi esnasında —–plaka sayılı araçların geri geri rampaya yanaşması esnasında —— jeneratör ve ekipmanları kayarak zemine düşmesi ile jeneratörlerin hasarlandığını; bu kapsamda alt nakliyeci—–no.lu davalının kusurlu olduğunu, zararın tamamından ise davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını; söz konusu kaza kapsamında müvekkili tarafından ödemesi yapılan 70.906,85-TL’nin tazmini için icra takibi başlattıklarını, ancak davalılar tarafından yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu ve dilekçede açıklanan diğer nedenlerle ile itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

SAVUNMA: Davalı —–vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılacak taşımaya yönelik araç plakalarının —- Jeneratöre bildirildiğini; ayrıca 26.02.2021 tarihi saat 15:30 da atılan mail ile—– plaka sayılı araçların yerine—- ve —– plaka sayılı araçların kullanılacağının şirkete bildirildiğini; jeneratörlerin eksiksiz yüklendiğini; —– plaka sayılı araçta hareket öncesi mekanik arıza meydana geldiğini; ancak müvekkilinin çağırmış olduğu yol yardımı beklenmeden müvekkili ile hiçbir ilgisi olmayan —–. Nolu davalıya ait —— plaka sayılı araca diğer davalı görevlileri ve dava dışı —– görevlileri tarafından yükleme yapıldığını;—– plaka sayılı araca yüklenmesine müteakip 27.02.2021 tarihinde emtianın alıcı firmanın —–Proje sahasına varmasına müteakip ürünlerin tahliyesi esnasında——- plaka sayılı araçların geri geri rampaya yanaşması esnasında——jeneratör ve ekipmanlarının kayarak zemine düşmesi ile jeneratörlerin hasarlandığını; diğer araçlara yüklü jeneratörlerin eksiksiz ve hasarsız olarak dava dışı —— jeneratöre teslim edildiğin davalı tarafından dava dışı —— Jeneratöre bildirilen araçlar ile jeneratörün hasarlandığını; görmüş olduğu aracın tamamen farklı olduğunu ve illiyet bağının kesildiğini ve bu kapsamda müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddedilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ——Şirketi tarafından gönderilen cevap dilekçesinde özetle; gerek davacı gerekse —– nolu davalı ile —— arasında hiçbir resmi bağın bulunmadığını; taraflar arasında hiçbir sözleşme ve anlaşma bulunmadığını; davacının iddia etmiş olduğu hususların hiç birinin gerçeği yansıtmadığını; tamamen karşılıksız menfaat için dile getirilmiş konular olduğunu; ileri sürerek davanın reddedilmesi talep ettiği görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,—–.İcra Müdürlüğünün—–esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın davacı sigorta şirketi nezdinde Nakliyat Emtia sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı —– ait emtiaların karayolu taşıması sırasında hasarlanması dolayısıyla oluştuğu iddia edilen zararının davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısına ödendiği bu kapsamda rücu şartlarının oluşup oluşmadığı ile varsa zararlardan davalıların sorumlu bulunup bulunmadığı sorumlu ise sorumluluk miktarı ve kapsamı hususlarında toplandığı görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu, —–İcra Müdürlüğünün—— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlularının mahkememiz davalıları olduğu, 13/12/2021 tarihinde başvurma harcı yatırılarak takibe başlanmış olduğu, takibin 75.267,14-TL alacağa yönelik başlatılan takibe borçlu/davalı tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 08/11/2022 tarihli ara kararı uyarınca resen seçilecek bir taşıma alanında uzman bilirkişi ile bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek; tüm dosya kapsamı, ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konuları ile davacı tarafça davaya konu emtianın bir kısmının hasarlandığı iddiası doğrultusunda sigortalısına yaptığı ödemenin davalı şirketlere rücu edebilmesi konusunda yasal koşulların oluşup oluşmadığı, emtianın hasarlı olarak teslim edilmesinde tarafların kusur durumlarının ne olduğu hususlarında rapor alınmasına dair karar verilerek dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/02/2023 tarihli raporda özetle; davalı ——dava dışı sigortalı tarafından sipariş edilen tüm taşıma işini mail yoluyla kurulan taşıma sözleşmesiyle taahhüt ettiği, araçları bu sözleşmeye uygun olarak yüklemeye hazır etmesine rağmen bir aracın arıza vermesi üzer incü kişiden yeni bir araç temin edildiği, bu aracın—— bilgisi ve onayı olmadan dava dışı sigortalı tarafından temin edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bir nolu davalı —–hasara konu taşıma ve diğer taşımalar bakımından akdi taşıyıcı olduğu—–nolu davalı —– şirketinin aracına yükleme yapılmasından dolay taşıma sözleşmesinin bulunmadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği ve hasara konu taşıma bakımından fiili taşıyıcı konumunda bulunduğunun değerlendirildiği, davalı—– akdi taşıyıcı olarak, —-nolu davalı—–Şirketi ise fiili taşıyıcı olarak dava konusu hasardan müteselsil olarak dava dışı sigortalıya karşı müteselsil olarak sorumlu oldukları, ancak taşıyıcılar arasındaki rücu ilişkisinde hasara filli taşıyıcı—- nolu davalı ——Şirketinin katlanması gerektiğinin değerlendirildiği, somut olayda yükleme ve sabitlemenin dava dışı sigortalı şirket tarafından yapıldığı kabul edilmesine rağmen (TTK m.863) araç kayması nedeniyle düşmüş olduğuna göre işletme güvenliğine uygun bir sabitlemenin hiç veya gereği gibi yapılmamış olduğu, düşen emtianın ağırlık ve hacmine göre (fotoğraflar) araç üzerindeki yükün esasını oluşturduğu dikkate alındığında, yükün görünüşüne göre yapılacak kontrollerde de bu duürüm—— nolu davalı taşıyıcı tarafından anlaşılabilecek bir husus olduğu, bu durumda itirazı kayıt ileri sürmeden, işletme ve seyir güvenliğini sevkiyatı başlatan fiili taşıyıcıın (ve buna bağlı olarak akdi taşıyıcının) dava konusu hasardan sorumlu olması gerektiğinin değerlendirildiği, —–davalı taşıyıcıların sorumluluk sınırı olmakla dava konusu talebin sorumluluk sınırının altında kaldığının anlaşıldığı, kazanın meydana gelmiş olduğu 27.02.2021 tarihinde yapılan döviz hesabıyla davacının ödemesinin/halefiyetinin ve talebinin 70.906,85 TL olabileceğine dair kanaatini içeren rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüş olup davalı tarafça yapılan itirazların yerinde olmadığı değerlendirilerek dosya kapsamına olay oluşuna uygun rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava dışı sigortalısına ödeme yapmakla TTK’nın 1472 vd maddeleri gereğince iş bu davayı açmakta hakkı olduğu, dava dışı sigortalı ile davalı—–arasında taşıma sözleşmesi kurulduğu, bu davalının akdi taşıyıcı olduğu, her ne kadar Davalı—— vekili, üçüncü kişiden temin edilen —–plaka sayılı TİR aracının dava dışı sigortalı tarafından bizzat temin edildiğini, kendisinin aracı olmadığını savunmuş ise de dava dosyasında bu araca ilişkin bir 1.601,60 TL toplam navlun ücreti bedelli bir fatura da bulunduğu, ancak bu faturanın imza ve kaşe içermediği yine KDV bulunmamasına göre proforma fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği, tüm taşımayı taahhüt eden bir taşıyıcının, yükleme mahallinde aracını hazır etmesine rağmen arıza vermesi nedeniyle yüklemenin yapılamaması üzerine, anında ve neredeyse aynı fiyata yeni bir araç temin edilmesi ve bunun taşıyıcıdan habersiz, onayı alınmadan ve hiçbir anlaşma yazışma olmadan yapılması, hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ayrıca diğer davalı ——- şirketi ise her iki tarafla da herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını ileri sürmüş ise de TTK m.856/2. maddesi gereğince taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulacağı, eşyanın taşıyıcıya tesliminin, taşıma sözleşmesinin varlığına karine olduğu, davalı—–şirketi ile dava dışı sigortalı arasında bir taşıma sözleşmesinin kurulduğu yine dosyada mübrez fotoğraflarda araç üzerinden düşen yük aracın plaka sayısının okunabildiği, bu davalının fiili taşıyıcı konumunda olduğu, her iki taşıyıcının da TTK’nın 888. maddesi gereğince oluşacak hasardan müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğu, ancak davalılar anılan yasanın 876 ve 878. maddelerinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma hallerinden birisinin bulunduğunu kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilir. Yasanın 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Genel kural, taşıyıcının zıya ve hasardan sınırlı sorumluluğunun olduğu şeklinde ise de yasanın 886. maddesinde de taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir. Bu maddeye göre göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz, davaya konu kazanın —-Şirketine ait ——- plaka sayılı araçtan eğimli yolda geri manevra ile rampaya yanaşma esnasında sürücünün gerekli önlemleri almamasından kaynaklanmış olduğunun anlaşıldığı, bu anlamda davalıların sınırlı sorumluluktan yararlanacağı, hasar miktarının teknik incelemede kaza tarihi baz alınmak suretiyle yapılan hesaplama gibi 70.986,36-TL olduğu ve sınırlı sorumluluk sınırının altında kaldığının anlaşılması karşısında davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davalının ——. İcra Dairesi’nin——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 5.141,49-TL harçtan başlangıçta alınan 909,04-TL harcın mahsubu ile kalan 4.232,46-TL harcın davalılardan müştereken alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 909,04-TL harcın davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken alınarak tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 160,25-TL tebligat ve posta gideri ile 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.240,95‬-TL nin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.042,74-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.