Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/249 E. 2022/790 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/249 Esas
KARAR NO:2022/790

DAVA:Şirketin İhyası ( TTK 547)
DAVA TARİHİ:01/04/2022
KARAR TARİHİ:05/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarafından müvekkilleri aleyhine —esas sayılı dosyada menfi tespit davası ikame edildiğini, iş bu davanın yargılaması devam ederken —tarihinde tasfiye kararı aldığını ve— tarihili karar ile şirketin kapatılmasına karar verildiğini, —adlı şirketin tasfiye sürecinde—olarak davalı — görevlendirildiğini, — tarihli karar — tarih ve 9475 sayılı —ile ilan olduğunu, ihyası talep edilen —-adlı şirketin son adresinin “—-esas sayılı dava dosyasında bildirilmediği gibi taraflarının bu süreçten istinaf aşamasında haberdar olunduğunu,—esas sayılı dosyasında — tarihinde davanın reddi yönünde hüküm kurulduğunu, davacı —bu tarihten sonra — tarihinde ticaret sicil kaydının kapatıldığını, açıklanan nedenler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak sebepler çerçevesinde; —unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA:Davalı —cevap dilekçesinde özetle; —adlı şirketin ve tarafından davalılar aleyhine—Esas sayılı dosyada menfi tespit davası ikame edildiğini, bu davada yerel mahkeme her ne kadar davasının reddine karar vermiş ise de istinaf itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda — esas—karar Sayılı ve —tarihli kararı ile yerel mahkemenin kararı ortadan kaldırdığını, ve dosyanın mahkemesine iade edildiğini, iş bu davanın yargılaması devam ederken—- ortakları olarak, artık faaliyet imkanı olmayan ve— Esas sayılı dosyasındaki menfi tespite konu alacak tarafından davalılara ödenmiş olduğundan ve işbu davadaki para alacağının hukuki muhatabının artık kendisi olduğu için, —tarihinde tasfiye kararı alındığını ve — tarihli karar ile şirketin kapatılmasına karar verildiğini, — adlı şirketin tasfiye sürecinde diğer ortaklara ulaşmak mümkün olmadığından — olarak kendisinin görevlendirildiğini, — tarihli karar — tarih ve 9475 sayılı — ile ilan olunduğunu, davacılar tarafından mahkememizden ihyası talep edilen şirketin, tüm faaliyetlerini, alacak ve borçlarını tasfiye ederek hukuka ve usule uygun olarak kapatıldığını, her ne kadar —-esas sayılı dosyasında, davacı taraflardan biri olarak görünse de, menfi tespit davasına konu alacağın hukuki muhatabı artık kendisi olduğunu, kapatılan şirketin bilanço ve defterlerinde menfi tespite konu para alacağının artık yer almadığını, tasfiye edilen şirketin —tarihli tasfiye bilançosundaki sermayesinin — negatif bakiyeden oluştuğunu, hal böyleyken, yasaya ve usule uygun olarak kapatılan ve devam eden — esas sayılı dosyasında artık borcun muhatabı olmayan bir şirketin ihya etmekte hiçbir hukuki yararın olmadığını, üstelik usul ekonomisine de uygun olmadığını, mahkememiz aksi kanaatte olur ve şirketin ihyasına karar verir ise,—olarak görevlendirilmek istemediğini, arz ve izah ettiği nedenler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak diğer tüm nedenler çerçevesinde; —sicilinde kayıtlı iken hukuka ve usule uygun olarak kapatılan — Tüzel Kişiliğinin ihyası talebinin reddini, eğer mahkeme aksi kanaatte olur davanın reddi talebi haklı görmez ise, menfi tespit davasının bekletici mesele olarak kabul edilmesini ve o dava sonuçlanıncaya kadar işbu davada karar verilmemesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; TTK 547.Madde uyarınca dava dışı — esas sayılı dosyası için ihyası talebidir.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.—gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, şirket merkezinin yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.Davacının, davaya devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve tasfiye ve terkinden sonra dava açılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu sabittir. Buna göre tasfiye işlemleri eksik yapılmış olup, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından — sorumludur.Dosya içerisine gelen dava dışı şirketin —kayıtlarının incelenmesi sonucu şirket merkezinin —olduğu, şirketin son tecil tarihinin — olduğu, şirketin Genel Kurul kararı ile amacını gerçekleştiremeyeceği anlaşıldığından fesih ve tasfiye edilmesine karar verilmiştir.Davalı— yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun dava ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı —- yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı— sorumlu tutulmuştur.Davalı —tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir. Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan — HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son —-bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. —-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
—-sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde —tüzel kişiliğini — Esas sayılı dosyasının görülmesi ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılaması için eski— olan davalı — şirkete —olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar memurun görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde ticaret siciline TESCİL VE İLANINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken — peşin harcın davalı —tarafından alınarak davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen —yargılama giderinin, davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen — vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgili davacı tarafa iadesine,İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren — haftalık yasal süre içerisinde—istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.