Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/243 E. 2023/917 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/243 Esas
KARAR NO:2023/917
DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/03/2022
KARAR TARİHİ:23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanmış —— sözleşme ile ——Parselde inşa edilmekte olan —- uygulama projelerine, sözleşme ve eklerinde belirtilen şartlara göre tüm inşaat imalat işlerinin davalı şirketçe anahtar teslim götürü bedelle yapılması konusunda anlaşılmış olduğunu,
davalı şirketçe yapılan imalatlar sözleşme ile eki hüküm ve icaplarına, proje ve detaylara, teknik şartnameye ve belirtilen standart ve normlara,—— tarif ve şartnamelerine,—- göre birinci sınıf işçilik anlayışına göre imal edilmediğinden sıkıntılar yaşanmaya
başlanmış olduğunu, Dava dışı arsa sahiplerince eksik ve ayıplı işler —–dosyası ile tespit edilmiş ve arsa sahiplerince — sayılı dosyası ile dava açılmış olduğunu, davalı şirket tarafından imalatlar sözleşme aykırı imalatı nedeni ile otopark katı su almaya başlamış, bu durum davalı şirkete bildirilmiş davalı şirket otopark izolasyonu için bir şirketle anlaşmış ancak parasını ödemediği için iş durmuş olup, bunun üzerine müvekkili şirket işin devamı ve izolasyon
işlerinin tamamlanması için davalı şirketin bulduğu firmaya 77.600.-TL’lık ödeme yapmış olduğunu, —— müvekkili şirkete kesmiş olduğu —–bedelli otopark tavan enjeksiyon uygulaması ve —-bedelli davalı şirketten istenilmesine rağmen sonuç alınamamış olduğunu, yine davalı şirketçe imalatı yapılmış elektrik tesisatında sorunlar yaşamaya başlamış, —–patlaması sonucu yangın çıkmış, çıkan yangın İtfaiyece söndürülmüş, ilgili bloğun elektrik tesisatının büyük hasar almış olduğunu, davalı şirket durum bildirilmiş olmasına rağmen müdahale edilmemesi üzerine yeni elektrik tesisatının müvekkili şirketçe yaptırılmak zorunda kalındığını, müvekkili şirket tarafından sitedeki diğer bloklar ve ortak alanlardaki elektrik tesisatın kontrol edilmesinde her an yeni bir yangın çıkabileceği görülmüş bunun üzerine —— dosyası ile tespit istenilmiş, yapılan tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda —- çıkan yangının elektrik tesisatında yapılan hatalı işçilik ve uygun olmayan malzeme tercihinden çıktığı, bütün pano ve elektrik tesisatında etiketlemede eksiklikler olduğu, elektrik bağlantılarının ve kablolamaların nizami yapılmadığı, panodüzenlerinin gelişi güzel yapıldığı, pano topraklamalarının standartlar kapsamında yapılmadığı, elektrik tesisatında panolarda uygun olmayan kablo kullanıldığı, tesisatlarda uygun olmayan kablo kullanımı nedeni ile daha çok ısınmaya sebep olduğu ve bu durumun yeni yangınlara sebebiyet verebileceği, Bakır iletken yerine ucuz olan alüminyum iletken kablolarını kullanıldığı, kablo tavalarının montajlarının gelişi güzel yapıldığı ve şalter tercihlerinde ucuz malzeme kullanıldığının tespit edilmiş olduğunu, aynı raporda elektrik tesisatının sözleşmeye uygun olarak yenilenmesi gerektiği bunun için gerekli malzeme ve işçilik bedelinin 319.367.-TL olduğu belirlenmiş, Söz konusu raporun davalı şirkete
tebliğ edilmiş ve herhangi bir itiraz uğramamış olduğunu, taraflarınca ——- yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde elektrik tesisatındaki sözleşmeye ve standartlara
aykırı imalatların giderilmesi için çalışmaya başlanılması ve eksiklikleri giderilmesi aksi taktirde
belirlenen eksikliklerin müvekkili şirket tarafından yaptırılacağını ve bedelinin davalı şirketten
istenileceği ihtar edilmiş olup, gönderilen ihtarname davalı şirkete —-tarihinde tebliğ edilmesine rağmen Elektrik tesisatının sözleşmeye uygun olarak yenilenmesi için herhangi bir işlem başlatılmamış olduğunu, müvekkili şirketin Sitedeki diğer bloklar ve ortak alanlardaki elektrik tesisatından her an yeni bir
yangın çıkabileceği ve davalı şirketçe ihtara rağmen elektrik tesisatındaki sözleşmeye ve standartlara aykırı imalatların giderilmesi için çalışmaya başlanılmaması üzerine ——— isimli firma ile anlaşılmış ve elektrik tesisatındaki sözleşme ve standartlara aykırı imalatları düzelttirilmiş, Söz konusu işler için —– bedelli fatura karşılığı ödeme yapmış olduğunu, müvekkili şirket otopark tavanına enjeksiyon uygulaması ve otopark içi su yalıtım uygulaması işlemlerinin yapılması için ödediği 77.600.-TL ile elektrik tesisatının sözleşme ve standartlara uygun hale getirilmesi için ödediği 380.043,54 TL olmak üzere toplam 457.643,54 TL davalı şirketten istenilmesine rağmen sonuç alınamamış bunun üzerine—- dosyası ile icra takibine geçilmiş olduğunu, borçlu şirkete örnek 49 ödeme emri gönderilmiş, borçlu şirket vekili aracılığı ile icra dairesine 19.08.2021 tarihli dilekçe vererek borca itiraz etmiş, bunun üzerine taraflarınca arabuluculuk
başvurusunda bulunulmuş, ——– numaralı dava şartı
arabuluculuk son tutanağından da görüldüğü üzere anlaşılamamış olduğunu iddia ederek, —- sayılı dosyasına davalı tarafından yapılmış bulunan itirazın iptali ile icranın devamına ve % 20 ‘tan aşağı olmamak üzere davalının icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında — tarihli sözleşme ile —— niteliğindeki taşınmaz üzerinde — inşası için anlaşma sağlanmış olup, müvekkil şirketin sözleşme hükümlerine ve ekinde yer alan teknik
şartnamede yer alan standart normlara hem mimari hem statik, mekanik, elektrik uygulamalarını
birinci sınıf işçilikle tamamlamış ve projeyi teslim etmiş olduğunu, davacı şirketin dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu elektrik tesisatında sorunlar yaşandığını, bu nedenle yangın çıktığını belirtmiş ise de müvekkili firma tarafından bu durum öngörülemez bir
durum olduğunu, müvekkili firma bu işlemler için anlaşmış olduğu taşeron firmaya ödemesini
yapmış olup, müvekkil firma tarafından elektrik panoları standartlara uygun olarak yapılmış ve teslim edilmiş olmasına rağmen yetkisi ve bilgisi olmayan kişiler tarafından panolar açılmış ve elektrik bağlantıları ile oynanarak kablolara zarar verilmiş, hatta kapalı olması gereken panolar açık bırakılmış ve gelen geçen bu panolara zarar vererek tehlikeli bir durum oluşturmuş olduğunu, ayrıca davacı firma tüm yapıları incelemiş ve hem işyeri teslim tutanağı hem de iş bitirme tutanağı
imzalanarak işi eksiksiz teslim aldığını kabul etmiş olduğunu, davacı şirketin ödemiş olduğu tutarın neye ilişkin olduğu taraflarınca bilinmemekte olup, ayrıca
davacı şirket de inşaat şirketi olduğundan bahsedilen dava dışı şirketin kesmiş olduğu fatura tutarının davacı firma tarafından ödenmiş olması müvekkili firmanın yaptırmış olduğu işlemlere ilişkin olduğunugöstermeyeceğini, kaldı ki müvekkili firma zaten bu işler için ödemesini yapmış olup, bu faturanın müvekkili şirkete mal edilmeye çalışılması haksız ve hukuka aykırıdır ve de sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağını savunarak, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar
verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davalı tarafça eserin ayıplı olması sebebiyle dava dışı şirkete ödenen bedellerin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında eser sözleşmesi olduğunu, davalının eseri ayıplı imal ettiğini, otopark kısmındaki ayıpların giderilmesi amacıyla dava dışı şirkete ödeme yapılmış olduğunu, elektrik tesisatındaki ayıplar nedeniyle yangın çıktığını, bu nedenle dava dışı firmaya ödeme yaptığını, otopark için ——ödeme yapıldığını, davalının eseri eksik ve ayıplı yapması sebebiyle dava dışı şirketlere yapılan ödemelerden sorumlu olduğunu, zararın tazmini için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——- sayılı icra dosyası,—— üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—— sayılı dosyasının uyap üzerinden dosya arasına alınmış, —- tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış, — tarihli bilirkişi heyeti ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle, “…Her türlü hukuki tavsif, Nihai Karar ve İcra Tazminatı Taleplerinin takdiri Yüce Mahkeme’ ye ait olmak üzere, dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Tarafların Usul ve Yasaya
uygun tutulan ve sahipleri lehine delil olabilme niteliği taşıyan Ticari Defterlerindeki kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin 457.643,54 TL ALACAK TALEBİ üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında;
1. Taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu, davacının otopark ve elektrik tesisatındaki ayıp nedeniyle zarar tazmin hakkını kullanmış olduğu,
2. Otoparkta ortaya çıkan ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ancak davacının TBK m. 477 hükmüne uygun ayıp ihbarının olmadığı, bu nedenle ayıba bağlı hak kullanmasının mümkün olmadığı,
3. Elektrik tesisatındaki ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu, eserin 31/11/2018 tarihinde teslim
edildiği nazara alındığında, tesisattaki açık ayıplar nedeniyle davacının TBK m. 474 hükmüne uygun ayıp ihbarının olmadığı ve bu nedenle ayıba bağlı hak kullanmasının mümkün olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi heyetinin 01.09.2023 tarihli ek raporunda özetle, “…Her türlü hukuki tavsif, Nihai Karar ve İcra Tazminatı Taleplerinin takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Tarafların Usul ve Yasaya
uygun tutulan ve sahipleri lehine delil olabilme niteliği taşıyan Ticari Defterlerindeki kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin 457.643,54 TL ALACAK TALEBİ üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında;
1. Taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu, davacının otopark ve elektrik tesisatındaki ayıp nedeniyle zarar tazmin hakkını kullanmış olduğu,
2. Sözleşmedeki garanti süresi bakımından taraflar arasındaki sözleşmenin 29. Maddesinin nazara alınması gerektiği,
3. TBK m. 475 uyarınca davacının TBK m. 112’ye göre zararlarını tazmin etme hakkının olduğu sonucuna varılacak olursa davacının davalıdan zararlarını talep edebileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Borç doğuran sözleşmelerden birisi olan “Eser sözleşmesi”, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” biçiminde tanımlanmıştır. Eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesidir. Yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle yükümlüdür. Eser sözleşmelerinde “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur vardır. Bu sözleşmelerde yüklenici istenen özellikte eseri meydana getirmeyi, iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi üstlenmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlü olup, HMK’nın 190. maddesinin 1. fıkrasına göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğundan; yüklenici, sözleşmeye uygun olarak eseri meydana getirip teslim ettiğini, iş sahibi de sözleşmede kararlaştırılan ve teslimle muaccel hâle gelen iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. ———–Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir.TBK’nın 474/1.maddesi gereğince açık ayıplar bakımından iş sahibi işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve uygun bir süre içerisinde tespit ettiği ayıpların yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Bu külfetlerin yerine getirilmemesi iş sahibinin yükleniciye karşı sorumluluğunu gerektirmemekte, sadece ayıplı eser teslimi dolayısıyla sahip olduğu haklardan yararlanamaması sonucunu doğurmaktadır. TBK’nın 477/1. maddesi gereğince gizli ayıplar açısından ise, ayıbın varlığı zaman aşımı süresi içerisinde vakit geçirilmeksizin yükleniciye bildirilmelidir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenici olduğu, alınan bilirkişi kök ve ek raporu gereğince dava konusu otoparktaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, elektrik tesisatındaki ayıpların ise açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ve yangın sebebiyle davacı tarafça dava dışı şirketlere yaptırılan işlerin bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan kök ve ek raporda davacı tarafça usulüne uygun ayıp ihbarı yapılmadığından dava konusu zarar kalemlerini davalıdan talep edemeyeceği belirtilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin “Teknik Hususlar” başlıklı 7. Maddesi aynen “Yüklenici yaptığı işin teknolojik olarak ömür boyu, işçilik olarak beş yıl süre ile tesisatın sorunsuz kullanıcı hataları hariç çalışmasından sorumludur” şeklinde olduğu, garanti süresi içerisinde ayıp ihbar külfetinin bulunmadığı ——–taraflar arasındaki aynı esere itiraz edilmeden kesinleşen ——–sayılı kararı dikkate alındığında iş bu uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesinin uygulanmasının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, eserin ayıplı olması sebebiyle davacı tarafça dava dışı şirketlere ödenen bedelden davalının sorumlu olduğu anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kabulüne, davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——– Yukarıda açıklanan gerekçelerle dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının ——— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen DEVAMINA,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
4-Alınması gerekli karar harcı 31.261,63-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.527,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 25.734,44‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 5.527,19-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 291,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 10.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.183,2‬0-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 70.070,10-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2023