Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/233 E. 2023/127 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/233 Esas
KARAR NO : 2023/127

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- dava dışı —— oğlu olup, müvekkili—— ilçesinde birlikte —- işletmekte olduğunu ancak dükkânın
vergi açılışı müvekkili adına yapılmış olduğunu, davalılardan —-davalı —- yetkilisi olup, davalı ——– uğraştığı dönemde, dava dışı——dava dışı —– —-tanışmış, ——– ruhsatı almanın
daha kolay olduğunu bildiği için—– almak için ——geleceğini, kendisine—- olmasını istediğini söylemiş olduğunu, davalı— tarihinde —- başlatmak için—- alabilmek için ikametgahını –aldırabilmek için dava dışı —- aracılığıyla —- muvafakatname gönderdiğini, dava dışı —-davalı —-
—– babasının yani müvekkilinin —- evine taşınmış olduğunu, davalı— —– başvuru yapılmış ancak sonradan —— en az 6 ay ikamet şartını öğrenince —-vazgeçmiş, bu süreçte davalı ——-verilen silah ruhsatlarında belirli süre ikamet şartı
aranmadığını öğrenmiş olduğunu, bunun üzerine davalı ——–nedeniyle bölgeye yaklaşık —- yardım yaptığını, —-nedeniyle —– gönderilmek üzere —————-yapmak istediğini beyan etmiş, akabinde müvekkil —- adına kayıtlı —malzemelerden —- şekilde ——-gönderilmesi için dava dışı — talimat vermiş, davalı hem yardım etmeyi hem de bu yardım vesilesiyle almayı düşündüğü — işlemlerinin daha hızlı ilerleyeceğini düşünerek yardım yapmak istediğini beyan etmiş olduğunu , akabinde davalının isteği doğrultusunda müvekkili— —- miktarı ——tutarında muhtelif —-malzemeleri olmak üzere toplamda —- davalı—-personeline imza karşılığında teslim edilmiş ve —- yardımın —— yapıldığı bildirilmiş, ——–aranarak yardım nedeni ile kendisine teşekkür edilmiş olduğunu, —– talimatıyla hazırlanan— teslim edildikten sonra söz konusu malzemelere ilişkin fatura kesilmek üzere —- görüşülmüş, —- tarafından faturanın davalı şirket —– müvekkiline iletilmiş olduğunu, ayrıca fatura işlemleri için yine davalı şirketin — numarası da müvekkile iletilmiş ve muhasebeci tarafından davalı şirketin —-mesaj olarak müvekkile gönderilmiş, sonrasında müvekkili —- davalı şirkete gönderilmiş olduğunu,— davalı şirket faturayı iade etmiş, Müvekkilinin babası—- davalı —-, ancak davalı —- ilişkin bedeli ödemeyeceğini söylemiş olduğunu, bunun üzerine—, davalı —- ve tarafları tanıştıran—— buluşmuşlar, burada bahse konu olay tekrar konuşulmuş
ancak —- bağış yapılmasını istediğini ancak bu miktarda yapılmasını söylemediğini
beyan ederek ödeme yapmayacağını beyan etmiş olduğunu, davalı— tarafından ödeme yapılmayacağının bildirilmesinden sonra davalılar aleyhine— dosyasında icra takibi başlatılmış, ancak davalılar söz konusu icra takibine de itiraz etmişler, —- üzerinden yapılan arabuluculuk görüşmeleri de olumsuz olarak sonuçlanmış, tarafların anlaşamamış olduklarını, müvekkilinin babası — tarafından davalı — bulunulmuş olup, Soruşturmanın ——-devam etmekte olduğunu, davalının talimatı olmadan — hazırlayıp davalı adına ———–vermede müvekkilinin hiçbir menfaatinin olmadığı, yine davalının talimatı olmadan müvekkilin davalı adına —- vermesinin hayatın olağan akışına uymadığı tartışmasız olup, davalı, vermiş olduğu talimata aykırı olarak davranmış, ödemesi gereken faturayı ödememiş, ayrıca kendisi ve şirketi hakkında başlatılmış olan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davalıların haksız olarak yapmış oldukları itirazın HMK’nın 109/1. Maddesi kapsamında şimdilik — kısmının iptaline, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle davalılar aleyhine en az %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın görevsiz mahkemede ikame edilmiş olup davaya bakmakla görevli mahkeme
Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan görev yönünden itirazları bulunduğunu, müvekkili davalı — yönünden husumet itirazında bulunduklarını, davaya
konu faturanın müvekkili davalı şirkete kesilmiş ve müvekkili şirket tarafından iptal ve iade edilmiş olup, müvekkilinin müvekkili şirketin ortaklarından olması,—sorumluluğunu doğurmamakta olduğundan husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesindeki tüm beyan ve iddiaları gerçek dışı olup, davacının beyan ve
iddialarını kabul etmediklerini, Müvekkili şirket, birçok — sahip olan ve ürünlerinin başta — üzere, birçok —— tarafından kullanılmakta olduğunu, müvekkili şirket, —– ——-yapmış, bunun sonucu —anlaşmasına imza atmış, bu anlaşmanın — değer, — —– olmuş ve birçok—–olup, —– üretim takip ve—- ———– sahibinin müvekkili davalı şirket olduğunu, gelinen zaman itibariyle —— tarafından da müvekkili şirket tarafından üretilen —- kullanılmakta olup müvekkili şirketin ve müvekkili şirket ortaklarından diğer davalı —– davacının davaya konu iddialarına gerçekleştirecek bir şirket olmadığını önemle belirtmek istediklerini, gerek müvekkili davalı gerekse de müvekkili davalı şirket tarafından davacıya yahut———felaketi nedeniyle—- üzere—– yapılması konusunda talimat verilmemiş olup, dosya kapsamında da müvekkilleri tarafından yardım yapılmasıyla ilgili
talimat verildiğini ortaya koyan herhangi bir ——, bu sebeple her iki müvekkilinin de hukuken herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından her ne kadar yardım — tesellüm tutanağı düzenlenmiş ve dosyaya
ibraz edilmiş ise de bahse konu —- tesellüm tutanağında müvekkilinin imzası bulunmayıp, bahse konu tutanakta müvekkili şirketin ismi geçmekte, tutanakta müvekkilinin imzası olmadığını, —- teslim tesellüm tutanağında müvekkillerinin adı ve imzası bulunmadığından müvekkillerinin hukuki sorumluluğu olmayıp, kaldı ki bahse konu teslim tesellüm tutanağında davacının da imzası da bulunmadığını, davaya konu fatura, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili şirkete kesilmiş ve tebliğ edilmiş,
ancak müvekkili şirket tarafından süresi dahilinde faturaya itiraz edilmiş ve faturanın iptal edilmiş, davaya konu faturaya itiraz edildiğinden ve fatura iptal edildiğinden müvekkili şirketin herhangi bir hukuki sorumluluğu olmadığını savunarak görev itirazımızın kabulü ile dosyanın görevli — Asliye Hukuk Mahkemesinegönderilmesine, davanınusulden reddine karar verilmesini, müvekkili yönünden husumet yokluğundan
davanın reddine, her iki davalı yönünden tüm talepler yönünden davanın esastan reddine, davacı aleyhine en az %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirket tarafından davalıya—– olması için dava dışı — olduğu bağışlar ve bu bağışlara konu faturalar sebebiyle alacaklı olduğunu, alacağa konu faturanın tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,— sayılı——- celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—— —-müzekkereler yazılarak tarafların kaydı bilgileri celp edilmiş, —- bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle, “…Davacı——harçlandırmak suretiyle, İtirazın İptali ve Takibin Devamı istemli olarak Davalılar aleyhine müştereken ikame
etmiş olduğu işbu İTİRAZIN İPTALİ Davasında; Davacı Firmaca Davalı Şirket adına düzenlenmiş ve Ticari Defterlerinde Davalı —-Borç kaydedilmiş bulunan Takip/Dava konusu Faturanın Davalı Şirket Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunmadığı gibi, Davalı Şirket Ticari Defterlerinde taraflar
arasında herhangi bir Ticari İlişkinin de mevcudiyetinin tespit edilemediği,
Takip/Dava Konusu —-dayanağı Sevk İrsaliyeleri ile —– Davalı ——- almadığı gibi dosya kapsamında davalı şirketçe Davacı firmaya Davalılar ————edilmesi ile tutarının Davalı —–edilmesi hususunda yapılmış ve imza altına alınmış yazılı bir —- bulunmamakta olup, Davalı Şirketin Ticari Defterlerinde de kayıtlı bulunmayan ve Davalılarca kabul de edilmeyen;
Takip/Dava konusu—— nedeniyle; Davacının Davalılardan hak ve alacak talebinde bulunup, bulunamayacağı hususları ile Davalıların Husumete yönelik itirazları Hukuki Değerlendirmeye muhtaç olup, takdirinin Sayın Mahkemeye ait olabileceği Sonuç ve Kanaatlerine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, —- uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa —sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——– üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, ancak davacı şirket kayıtlarında dava konusu fatura hakkında “—-olarak kayıt açılmak suretiyle borç bakiyesinin sıfırlandığı anlaşılmıştır. Ayrıca dava konusu fatura davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davalı tarafından—-dairesine de bildirilmemiştir. Davalı ticari defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Dava Konusu faturanın dayanağı sevk irsaliyeleri ile —–teslim tutanağında davalı şirketin herhangi bir imza ve/veya—- almadığı gibi dosya kapsamında davalı şirketçe davacı firmaya davalılar adına ———- edilmesi ve tutarının davalı şirkete fatura edilmesi hususunda taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından dava konusu faturaya ilişkin iddiaları yönünden başkaca sunulmuş herhangi bir elverişli ve yeterli delilin olmadığı anlaşılmış, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacı/alacaklının takip yapmakta haksız ve alacaklının kötüniyetli olması şarttır. —- Eldeki dava yönünden davalı/borçlu tarafından davacı/alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilemediği anlaşıldığından, davalı/borçlunun şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve ——arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.