Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2023/308 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/203 Esas
KARAR NO : 2023/308

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile arasında ticari ilişkiden kaynaklanan cari bakiye hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine——- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davalının yapmış olduğu bu itiraz, kötü niyetli olarak yapılmış olduğunu belirterek davanın kabulü ile borçlunun; takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ve takibin devamına, davalı-borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından cari alacağın 30.000,00 TL’lik kısmını 21/08/2020 tarihinde alacaklı hesabına ödendiğini belirterek davanın %20 icra inkar tazminatı da dahil olmak üzere tümüyle reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında ödemeyen bakiye cari hesap alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine kararı verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin —–esas, —–karar, 23.09.2021 tarihli kararı ile “…1-Davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE, 2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE…” karar verildiği, davacı tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya—— Hukuk Dairesine gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi souncunda——Hukuk dairesinin—– Esas—– Karar sayılı ilamı ile; “…Alacaklı tarafça 20/08/2020 tarihinde 85.870,85-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren %13,75 oranında avans faizi işletilerek tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Borçlu tarafından 21/08/2020 tarihinde 30.000-TL ödenmiş ve borcun bu miktarının ödendiği bildirilerek takibe itiraz süresi içinde kısmi olarak itirazda bulunulmuştur. Borçlu itiraz etmediği kalan kısmı ise 02/09/2020 tarihinde icra dairesinde kapak hesabı yaptırarak kapak hesabı tutarı olan 64.910.76-TL’nin tamamını ödemiştir. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Diğer yandan, icra takibine başlanılmasından sonra, itirazın iptali davasının açıldığı tarihten önce TBK 100. maddesine göre, yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, takip masraflarına mahsup edileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce icra dosyası üzerinde işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında mahkemece bir karar verilmesi gereklidir. 30.000-TL için borca itiraz sebebi borcun ödenmiş olmasıdır. Borcun esasına bir itirazda bulunulmamıştır. Borçlu tarafından borcun ödenmesi sebebiyle itiraz da bulunması ve ödemenin icra takip tarihinden sonra yapılması sebebiyle alacaklının icra takip tutarının ferilerini talep hakkı bulunmaktadır.İtiraz edilmeyen tutarın ise ferileri hesaplanarak tümüyle yatırıldığı anlaşılmakla birlikte ilk yapılan kısmi ödemenin ferileri yatırılmadığından borcun tamamının ödendiğinin kabulü ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddi doğru olmamıştır. Mahkemece; takip de talep olunan alacak üzerinden TBK 100 gereği yapılan ödemeler ödeme tarihinden itibaren hesaplama yapılarak kalan alacağın dava tarihi itibariyle kalan alacak hesaplanarak hükmedilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle;istinaf nedenleri yerinde görülerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma sonrasında mahkememizin —— esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile ——- Esas sayılı İcra Dosyasının kapak hesabı uyap üzerinden celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 20.12.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 20.12.2022 tarihli raporunda özetle, “…Mahkemenizin isteği ve —–. Hukuk Dairesinin 24/02/2022 tarih ve —- Esas,—— Karar sayılı kararı dikkate alınmak, kısmi ödemeler TBK’nun 100.maddesi gereğince, öncelikle faiz ve icra masraflar ile Yargıtay kararlarına göre masraflardan sayılan icra vekalet ücretine mahsup edilmek suretiyle yapılan hesaplama sonucundan BAKİYE İCRA DOSYA BORCUNUN işbu davanın açıldığı 25/06/2021 tarihi itibariyle 6.236,23 TL olarak hesaplandığına ilişkin görüşümü, Takdiri ve hukuki değerlendirmesi Sayın mahkemenize ait olma üzere saygıyla arz ederim…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
İtirazın iptali davalarında alacak borç durumu takip tarihi itibariyle hesaplanır. Borçlunun takipten önce yaptığı ödemenin varlığı anlaşılırsa ödenen miktar yönünden davanın esastan, takip ile dava tarihi arasındaki ödemenin varlığı anlaşılırsa bu miktar yönünden itirazın iptal davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir. —–Esas ——Karar sayılı ilamı )
Dosya kapsamı ve icra dosyası üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davalının, takip tarihinden hemen sonra ilk olarak 30.000,00 TL ödemede bulunduğu, 02/09/2020 tarihinde dava konusu takip dosyasının güncel kapak hesabını yaptırdığı, (64.910,76 TL) ve 03/09/2020 tarihinde 64.950,00 TL icra dosyasına ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce BAM kaldırma ilamı doğrultusunda bilirkişiden rapor alınmış, ancak 20/12/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin eksik olduğu görülmüştür. Şöyle ki —–İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasında 16/09/2021 tarihinde yapılan kapak hesabında;
-85.870,85-TL asıl alacak (takipte kesinleşen miktar)
-3.907,12-TL tahsil harcı
-11.963,21-TL icra vekalet ücreti
-5.889,37-TL işlemiş faiz
-54,40-TL başvurma harcı ve
-21,10-TL takip masrafı olmak üzere toplam yekün alacak 107.706,05-TL olarak hesap edildiği, ancak anılan kapak hesabında davalı/borçlunun 64.950,00-TL ödemesi nazara alınmasına rağmen 30.000,00-TL’lik ödemenin nazara alınmadığı bu sebeple hesaplamanın yanlış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya içeriği dikkate alınarak; (rapordaki hatalar dikkate alınmamıştır.)
-85.870,85-TL asıl alacak (takipte kesinleşen miktar)
-2.542,12-TL tahsil harcı
-11.963,21-TL icra vekalet ücreti
-369,47-TL işlemiş faiz
-54,40-TL başvurma harcı ve
-21,10-TL toplam takip masrafı olmak üzere toplam yekün alacak 100.821,15‬-TL olduğu, davalı-borçlu tarafından yapılan toplam ödeme olan 94.950,00-TL düşüldüğünde davacı tarafından bakiye talep edilebilecek (TBK 100 uygulanması sonrası) asıl alacağın 5.871,15‬-TL olduğu anlaşılmış, anılan miktar üzerinde takibin devamına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne, davalının ——. İcra Dairesi’nin ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 5.871,15-TL asıl alacak (hükmedilen asıl alacağın harçtan ve vekalet ücretinden ari olarak) ve 03/09/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —— Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 5.871,15-TL asıl alacak (hükmedilen asıl alacağın harçtan ve vekalet ücretinden ari olarak) ve 03/09/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Hükmedilen asıl alacağın harç ve vekalet ücretinden ari olarak hesaplanması hususunun infaz aşamasında dikkate alınmasına,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 401,06-TL’nin hazineye irat kaydına, fazla yatırılan (davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 429,35-TL harç ile 96,25-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 584,90-TL – 401,06 = 183,84‬-TL) 183,84-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 401,06-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 116,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti, 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 2.754,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.593,06-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.871,15-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 365,08-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.