Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/2 E. 2022/1069 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/2 Esas
KARAR NO : 2022/1069

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04.08.2021 günü ——ayrımı mevkiinde, sürücü
—– plakalı özel aracın yoldaki çalışmayı gösteren ışıklı levhaya ve ışıklı levha arkasında bulunan görevli işaretçi —— çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında, işaretçi olarak çalışan davacıların desteği (oğulları)
—–aynı gün vefat ettiğini, kaldırıldığı —— ölü muayenesi yapıldıktan sonra aile tarafından teslim alınıp——defnedildiğini, 15.01.1999 doğumlu —— 04.08.2021 günü ölmesiyle, davacı anne ve babası maddi desteğinden yoksun kalmışlardır. Vefat eden —– Sınıf öğrencisiydi. Ayrıca kaza anında davalı —– isimli şirkette sigortalı ve aylık 3.000 TL net maaşla çalıştığını, davacıların ölen desteği, davacılarla beraber yaşayıp onların geçim ve bakımlarıyla kendisi ilgilenmekte olduğunu, dolayısıyla oğullarının vefatından sonra davacıların, sarsıldığını ve ciddi anlamda destekten yoksun kaldıklarını, yapılacak yargılama sonucunda müvekkillerinin alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, şimdilik destekten yoksun kalma tazminatı için 200 TL (her davacı için 100’er TL) ve cenaze masrafları için 100 TL olmaküzere toplamda 300 TL’nin, sigorta yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden
ise kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte (sigorta şirketi yönünden olay tarihindeki
sigorta poliçe limiti aşılmamak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——vekilinin cevap dilekçesinden özetle:
davacı tarafça öncelikle kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağı kanıtlanması gerektiğini, aksi halde davanın reddine karar verilmesini, usul ekonomisi gereğince dosyada öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, başvuruyu kabul anlamında gelmemek üzere, yeniden bir tazminat hesaplaması yapılması halinde, bu hesapta asgari ücretin baz alınarak—— tablosu ile 1.8 teknik faizin kullanılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——vekilinin cevap dilekçesinden özetle:
Olay esnasında müvekkili, süratli olmayıp bilincinin açık olduğunu, alkol ve sigara gibi
alışkanlıkları bulunmadığını, dava konusu kazanın, tamamen, müvekkilinin işten eve gidiş gelişte devamlı surette kullandığı ve gayet de iyi bildiği bir yolda, gece yarısı, yoldaki uyarı
levhalarını geç farketmiş olması nedeniyle yaşanmış talihsiz bir kaza olduğunu, yaşanan olayda, yolda çalışma yapan, davalılardan —— ünvanlı şirketin de
kusurlu olma, ihtimali bulunduğunu, kaza tutanağında kazanın olduğu bölgede yol çalışması nedeniyle plastik kukalar ile yolun kapatılmış olduğunu, yol ayrımına da “Sağdan gidiniz” ibaresi yazılı ışıklı levhanın konulduğunu, kusur oranlarının, dolayısı ile tazminat miktarının doğru bir şekilde tespiti açısından,çalışmanın yapıldığı yer, kukaların, çalışmanın yapıldığı yere uzaklığı ve diziliş açısı, yolun ortasına konulmuş olan ışıklı levhanın doğru yere konumlandırılıp konumlandırılmadığını, özetle, uyarı levhalarının, trafik kanunu ve ilgili yönetmeliklere uygun olup olmadığı hususunun doğru bir şekilde tespiti gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi (destekten yoksun kalma) tazminat talebine ilişkindir.Davacılar, 04.08.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu —— ölümü sebebiyle destekten yoksun kaldıklarını, destekten yoksun kalma maddi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi ve davalı——davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —— adına çıkarılan davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş,—– esas sayılı ve—– soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış, —– Başkanlığından davacıların ödeme bilgileri celp edilmiş, —— dava konusu aracın trafik kayıtları celp edilmiş, ——– müzekkereler yazılarak defin giderleri bilgisi celp edilmiş, 27.09.2022 tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen 27.09.2022 tarihli raporunda özetle, “Delillerin takdiri ve değerlendirmesi Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak
üzere; 1- Kusur Yönünden Değerlendirme Sonucu: Kazaya karışan —–plakalı aracın sürücüsü ——- kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, Yaya ——- kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru
olmadığı kanaatine varıldığına, 2- Tazminat Yönünden Değerlendirme Sonucu :
a) 04.08.2021 tarihinde trafik kazasında ölen ——- haksahibi anne——
babasının destekten yoksun kalma tazminatlarının, devrebaşı ödemeli belirli süreli rant
formülüne ve %1.65 teknik faizli —– tablosuna göre, —— plakalı araç
sürücüsü —–%100 kusur oranı üzerinden : Baba —– yönünden : 211.649,63 TL, Anne —— yönünden :305.931,14 TL olmak üzere toplam 517.580,77 TL. hesaplandığına,
b) 04.08.2021 kaza tarihi itibariyle —–Trafik Sigortası) limitinin 430.000,00
TL. olduğuna, Hesaplanan toplam 517.580,77 TL. tazminat, sigorta limitini aştığından, davacıların hesaplanan toplam tazminattaki pay oranlarına göre, 430.000,00 TL. sigorta
limitinin, davacılar arasındaki paylaşım tutarlarının :Sigorta limitinin Pay oranı davacılar arasındaki paylaşım tutarları : —— : % 40,89 175.827,00 TL, ——- : % 59,11 254.173,00 TL olmak üzere toplam 430.000,00 TL. belirlendiğine, Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan, davalı sigorta şirketine 14.09.2021 tarihli başvuru dilekçesi ve—— alındı evrakından, başvuru dilekçesinin sigorta şirketi tarafından 15.09.2021 tarihinde teslim alındığı anlaşılmaktadır. Buna göre, dosyadaki belgeler kapsamında, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin Mahkemenin Sayın Hakimine ait olduğuna, c) 2021 yılı koşullarında cenaze ve defin giderlerinin ne olabileceği tarafımızca bilinmediğinden, bu konuda değerlendirme yapılamadığına ilişkin…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Davacı vekili tarafından sunulan 23/11/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava konusu değeri 518.780,77-TL ye yükselttiği anlaşılmaktadır.
6545 Sayılı Yasanın 45. Maddesi değişik 5235 Sayılı Yasanın 5. Maddesi gereğince (500.000,00-TL üzeri) dava değerinin heyet sınırını aştığı ve bu haliyle anılan madde kapsamı itibari ile davaya heyet halinde bakılması gerekmesine rağmen mahkememizce bu hususu sehven unutulduğu ve tek hakim olarak yargılamanın sonuçlandırıldığı görülmüştür. Kısa karar verildikten sonra dosyadan el çekildiğinden anılan hususun gerekçede belirtilmesi ile yetinilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden;
Eldeki davada, 04/08/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden —– desteğinden yoksun kalması sebebiyle kazaya karışan—— plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden şirketinden, zarara sebebiyet veren araç sürücüsünden ve davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmektedir.Hemen burada destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği üzerinde de durulmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı TBK 53/3 ve 55 maddesinde düzenlenmiş olup; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. ” şeklinde hükme bağlanmıştır.Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK 53/3 maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. 6098 sayılı TBK 53/3 maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir——
Diğer taraftan,——- sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış;——-. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda; davacıların oğulunun 04/08/2021 tarihinde meydana gelen kazada müteveffa-yaya—–kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, —— plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davalı——şirketinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dosya kapsamında alınan 27/09/2022 tarihli kusur raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacıların destek zararının hesaplaması için yapılan ——- hesabına göre destek zararının davacı —— için 211.649,63-TL, davacı —— için 305.931,14-TL olduğu, oluşan zararda davalı ——kusurunun bulunmaması sebebiyle zarardan sorumluluğunun olmadığı, diğer davalıların haksız fiil hükümleri, KTK ve sigorta poliçeleri gereğince davacıların destek zararından sorumlu olduğu anlaşılmış, poliçe limitleri dikkate alınarak davacıların destek zararlarının davalı —– ve davalı sigorta şirketi yönünden kabulüne,——- yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Cenaze ve defin gideri talebi yönünden;
Davacılar tarafından cenaze gideri talep edilmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri, ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar. Ölüm nedeniyle yapılan cenaze giderlerinin tamamının belgelendirilmesi veya faturalandırılması mümkün olmasa da yapılan giderlerin mahalli örf ve adetlere uygun olması gerekmektedir. Yargıtayın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. ——-
Somut olayda, gelen müzekkere cevapları dikkate alındığında defin işlemlerinin tamamının ücretsiz olduğu, yalnız mezar yeri ücreti alındığı, müzekkere ekinde gönderilen evraklar dikkate alındığında davacıların 1.200,00-TL cenaze ve defin gideri talebinin yerinde olduğu, davalı sigorta şirketinin de anılan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmış, davalı —— ve davalı sigorta şirketi yönünden cenaze gideri talebinin kabulüne, davalı ——yönünden cenaze gideri talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
1-Davalı ——- yönünden davacıların maddi tazminat talebinin KABULÜ ile;
-Davacı —— için 211.649,63-TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ——- için 305.931,14-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.200,00-TL cenaze ve defin masrafının kaza tarihi olan 04/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı——- tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davalı ——-yönünden; davacıların maddi tazminat talebinin (destekten yoksun kalma) KABULÜ ile;
-Davacı —— için 175.827,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ——- için 254.173,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.200,00-TL cenaze ve defin masrafının (davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 28/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı——–Şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davalı ——-yönünden davanın REDDİNE,
4-Karar harcı 35.437,91-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.771,00-TL harç olmak üzere toplam 1.830,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 33.607,61-TL harcın; 27.933,96-TL’sinin davalı —— müştereken ve müteselsilen, 5.673,65‬-TL’sinin davalı ——- tahsili ile hazine adına irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.771,00-TL harç olmak üzere toplam 1.830,30-TL harcın; 1.521,31-TL’sinin davalı ——müştereken ve müteselsilen, 308,99-TL’sinin davalı ——- alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 227,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.795‬,00-TL yargılama giderinin; 2.323,15-TL’sinin davalı —– ve davalı——müştereken ve müteselsilen, 471,85-TL’sinin davalı —— alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin; 1.163,65-TL’sinin davalı —–müştereken ve müteselsilen, 236,35-TL’sinin davalı —— tahsili ile hazine adına irat kaydına,
9-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 75.065,88-TL nispi vekalet ücretinin; 62.393,23-TL’sinin davalı ——– alınarak davacılara verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.