Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/193 E. 2023/952 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/193 Esas
KARAR NO:2023/952
DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/03/2022
KARAR TARİHİ: 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkette üçüncü —– İşveren sorumluluk ve ——poliçesinin bulunduğunu, müvekkilin asıl işveren —- sözleşmeden kaynaklı işlerini alt işveren olarak ifa ederken çalışan işçilerinden —- elektrik akımına maruz kalması neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın mirasçılarının müvekkili aleyhine —–sayılı dosyası ile dava açıldığını ve dava neticesinde mahkeme ilamının mirasçılar tarafından —— dosyası ile işleme konulduğunu ve —— icra dosyasına ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını ve buna ilişkin makbuzun ekte sunulduğunu, ayrıca müteveffanın hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasından dolayı müvekkil ile —- aleyhine —– dosyası ile dava açıldığını ve bu davanın halen devam ettiğini, —- icra dosyasına yaptığı ödeme nedeni ile müvekkilinin hakkedişlerinden kesinti yaptığı gibi müvekkilin teminatlarına da el konulduğunu belirterek şimdilik 10.000 TL’nin ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından üç adet poliçeden bahsedildiğini, taleplerin tüm poliçeler konu edilmesinin mümkün olmadığını, üçüncü Şahıs sorumluluk sigortasının üçüncü Kişilere gelecek olan zararları karşıladığını, davacı ile davalı arasında taşeronluk ilişkisi bulunduğundan müvekkil şirketin bu poliçe yönünden bir sorumluluğunun bulunmadığını, —— bakımından ise iş görmezliğe ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerini karşılamadığını, taleplerin —- poliçesi kapsamına girdiğini ve müvekkil şirket nezdinde şahıs başı 200.000 USD teminatlı —— bulunduğunu ve poliçede kablo döşemesi veya bakımı yapılırken tüm devre ve ekipmanlarda akımın tamamen kesilmesi ve akım olmadığına dair test edilmesi şartı ile teminatın geçerli olacağına ilişkin özel şart bulunduğunu, ancak kaza hadisesinin oluşunun işçinin elektrik akımına maruz kalarak ölmesi olduğunu, bu nedenle meydana gelen hadisesinin poliçe teminat dışı kapsamında kaldığını, davacının ödeme yapmamasına rağmen tazminat talep ettiğini, hakkedişlerin kesilmesi ile söz konusu kaza hadisesinin ne gibi bir ilgisi olduğunun anlaşılamadığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun doğabilmesi için öncelikle sigortalının kusurunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin faiz sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, hakediş ve teminat alacağının tahsili talebine ilişkindir.Davacı, davacı şirketin davalı şirkette üçüncü —- İşveren sorumluluk ve —– poliçesinin bulunduğunu, müvekkilin asıl işveren ——- sözleşmeden kaynaklı işlerini alt işveren olarak yükümlülüklerini ifa ederken çalışan işçilerinden —- elektrik akımına maruz kalması neticesinde vefat ettiğini, —— sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava neticesinde mahkeme ilamının mirasçılar tarafından ——dosyası ile işleme konulduğunu ve dava dışı asıl işveren ——– tarafından icra dosyasına ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını ayrıca müteveffanın hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasından dolayı müvekkil ile — aleyhine —- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın derdest olduğunu,—– dosyasına yaptığı ödeme nedeni ile müvekkilinin hakkedişlerinden kesinti yaptığı gibi müvekkilin teminatlarına da el konulduğunu belirterek şimdilik 10.000 TL’nin ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, dava konusu sigorta poliçesi ve hasar dosyaları celp edilmiş, —– dosyası, —– Esas sayılı dosyası, —- sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, —-tarihli bilirkişi raporu ve — tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen —–tarihli raporunda özetle, “…Meydana gelen iş kazasının ——- poliçesinde yer alan özel şart gereğince poliçe teminat kapsamı dışında kaldığı, Meydana gelen iş kazasının—- Mesuliyet sigortası kapsamına girmediği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 29.03.2023 tarihli raporunda özetle, “…Kök raporda yer alan görüşün aynen korunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafça dava dışı üçüncü kişiye ödenen tazminat bedelinin poliçe hükümleri gereğincedavalının sorumlu olup olmadığının, davacının poliçe hükümleri gereğince davalıdan rücuen tazmini şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——–İspat yüküne ilişkin bu genel kural, tazminat davaları için de geçerlidir. Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Eldeki davada, davacı dava dışı üçüncü kişiye ödenen bedelin davalının sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğunun ispat etmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu gereğince davalının poliçe hükümleri gereğince bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacının poliçe hükümleri gereğince dava konusu rizikoya konu zarardan kaynaklı davalıya yönelik talepte bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmış, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,07-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2023