Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/189 E. 2022/205 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/189 Esas
KARAR NO : 2022/205

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16.09.2014
KARAR TARİHİ : 16.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı baba—- plakalı—- yolda tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde ilerlerken —-‘burada ———’ diye ikaz ettiğini, araç sürücüsü —- ve yan koltukta oturan kişinin —- aracın tekrar—— çekmeye başladığını ve bu esnada aracın oğlu —- aracın altına alıp küçük çocuğu ezerek yaşamını tehlikeye girecek şekilde yaraladığını, davacı çocuk — derhal —- kaldırıldığını ve muhtelif ameliyatlar geçirdiğini, davacının yaralanmasına neden olan sürücü ve maliki Karayolları Trafik Kanunu ve diğer kanunlar gereği olaydan kusursuz sorumluluğu olduğunu, aracın sürücüsü —–tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza yapan— plakalı aracın—-dâhilinde tazminattan sorumluluğu olduğunu, kaza neticesinde davacının sağlığını ve fiziksel durumunu kaybettiğini, davalı sürücü ve malikin işgücü kaybı,mesleke kazanma gücü kaybı,malüliyet,tedavi yol giderleri ve manevi tazminatların tamamından ve olay tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu—– — şirketinin işgücü kaybı,meslekte kazanma gücü kaybı ve maluliyet ve dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu tutulmasına, —, iş gücü kaybı, iş görememezlik, maluliyet için; 4.500,00 TL, toplam— maddi tazminatın, anne için 10.000,00 TL baba için 10.000,00 TL çocuk için 25.000,00 TL toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç davalılardan alınarak davacılara müştereken ve müteselsilen verilmesini, davalı malik adına kayıtlı ve kazaya karışan —plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı— vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın dava — kusursuz sorumluluğuna ilişkin tazminat davası olduğunu, davaya bakma görevinin aile mahkemesinin olduğunu, görevsizlik kararı verilerek dosyanın nöbetçi aile mahkemesine gönderilmesini, davalı —olay tarihinde fiil ehliyeti olmadığını belirterek davanın esasa girilmeden husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı —kusursuz olduğunu ve ——- tedbirleri aldığını, davacıların haksız ve fahiş tazminat taleplerinin reddi ile aksi halde davacı babanın ve diğer davalıların kusurunun da gözetilerek kusur indirimi yapılması gerektiği, bu sebeplerle davanın reddine yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu — plakalı aracın davalı —– tarafından tanzim edilen — poliçe numaralı— poliçesiyle sigortalı olduğu, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, dosyanın maluliyet ve kusur tespiti için –gönderilmesi gerektiği, aktüer bilirkişi yardımıyla tazminat hesabının yapılması gerektiğini, dava tarihinden önce bir başvuru yapılmadığından davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini bildirerek yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı — yapılan tebligatlara rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacılardan — diğer davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde — ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan——-düzenleyen davalı sigorta şirketi ile aracın maliki, sürücüsü ve sürücünün küçük olması sebebiyle—— yükümlülüğünün ihlalinden dolayı sürücü çocuğun babasına karşı maddi ve manevi tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın geçirmiş olduğu —- incelendiğinde, davanın ilk olarak mahkememizin —— esasına kayıt edildiği, mahkememiz tarafından yapılan—- tarihinde verilen hükmün—- Karar sayılı ilamıyla ‘Davalı —davaya bakma görevi Aile Mahkemesi’ne ait olduğundan, mahkemece davanın HMK 114/1-c maddesi gereği görevsizlik nedeniyle HMK 115/2. Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı” gerekçesiyle kaldırılarak mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
—- Karar sayılı ilamı ışığında davalıların sorumlulukları yeniden incelendiğinde; ayırt etme gücüne sahip küçüklerin haksız fiillerinden doğan zarardan sorumlu olduğu, fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiilin işlenmesi durumunda sorumluluğun iki çeşit olup, küçüğün Borçlar Kanunu uyarınca haksız fiilin faili olarak, anne ve babasının ise Türk Medeni Kanununun 369. maddesi uyarınca—- olarak zarar görene karşı sorumlu olduğu, her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabileceği, somut olayda da davacıların zarara uğramasına yol açan haksız fiilin gerçekleştiği tarihte, haksız fiili geçekleştiren çocuğun ergin olmadığı, haksız fiili gerçekleştiren kişi, davanın açıldığı tarihte ergin olsa bile, bu durum TMK. nun 369. maddesinde düzenlenmiş bulunan —- sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, TMK. nun 369. maddesi, Kanunun –yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemelerinin görev alanına girdiği, hal böyle olunca davalı —– sorumluluk aile hukukundan kaynaklanmakta olup anılan davalı yönünden davaya bakmakla görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu, her ne kadar sigorta şirketi yönünden mahkememiz görevli ise de davacılar tarafından açılan davada istem sonucu tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istendiği göz önüne alındığında, aynı maddi olaydan kaynaklanan zarara yönelik talepler yönünden uyuşmazlığın aynı mahkemede çözülmesi ve davaların birlikte görülmesi Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı kapsamında aynı olayla ilgili birbirinden farklı ve çelişkili yargı kararları verilmesinin önlenmesi bakımından önemli olduğundan ve davalılardan biri için özel mahkemenin görevli olması ve bu mahkemede yargılanmasının gerektiği hallerde diğer davalıların da aynı mahkemede yargılanması gerekli olmakla, açıklanan hukuki gerekçeler ile—- eldeki davada mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, usul ekonomisi ilkesi gereği duruşma günü tayin edilmeksizin davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevl——– AİLE MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.