Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/185 E. 2023/180 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/185 Esas
KARAR NO : 2023/180

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine Merkezi Takip Sistemi’nin —— sayılı dosyasından faturaya dayalı elektrik tüketim faturası) alacağa dayanarak takip başlatıldığı, borçlu şirket hiçbir gerekçe göstermeksizin haksız ve mesnetsiz olarak işbu icra dosyasına itiraz ettiği, davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup; taraflar arasında Elektrik Enerjisi Satış akdedilmiş ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirket elektrik kullandığı, davalı şahıs ise Davalı şirketin yetkilisi olup, sözleşmede ticari kefaleti mevcut olduğu, davalı şirket elektrik tüketimi yapmış olmasına rağmen takibe konu faturaları ödememiştir. Davalı şirket imzaladığı sözleşmedeki sözüne uymayıp faturayı ödememesi basiretli tacir ilkesiyle bağdaşan bir davranış olmadığı, kaldı ki, davalı şirket tahakkuk ettirilen faturaya 8 günlük sürede itiraz da etmediği, davalı şirketin ve şahsın borca itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve borca haksız olarak itiraz etmiş olması ve müvekkil şirketin alacağının likit olması nedeniyle borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, yalnızca icra tal e itiraz ederek borcu kabul etmediğinin bildirildiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile; icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın, davacı şirketin davalı şirkete sağladığı elektrik hizmeti karşılığında düzenlediği faturalara dayalı başlatılan takipte takip tarihi itibari ile davacının davalılardan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali, alacağa uygulanacak faizini nevi, icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.—— esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlularının mahkememiz davalıları olduğu, başlatılan takibe karşı davalılar vekili tarafından gönderilen dilekçe takibe itiraz dilekçesi gönderilip takibin durdurulduğu, davanın 15/03/2022 tarihinde 19.119,88 TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememize ara kararı doğrultusunda davanın niteliği ve davaya konu talep dikkate alınarak dosyanın mahkememizce resen seçilecek elektrik mühendisi bilirkişiye dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/12/2022 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 03.03.2021 imza tarihli sözleşme imzalandığı ve 12 ay geçerli olarak imzalanan bu sözleşme kapsamında davacı tarafın elektrik enerjisi sağlamakla, davalının ise tahakkuk ettirilecek faturaları ödemekle yükümlü olacağının hüküm altına alındığı, dolayısıyla; davalı tarafın tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak tahakkuk ettirilen faturaları ödemekle yükümlü olduğu, taraflar arasında sözleşmeye göre —– tüketim değerleri kullanılarak dosyaya sunulmamış bir indirim oranı üzerinden fatura tahakkuk ettirileceğinin hüküm altına alındığı, ancak indirim oranının davacı için bir taahhüt anlamına gelmediği, istediği takdirde piyasa koşulları vb. sebeplerle değişikliğe gitme hakkının tanındığı, indirimsiz fiyattan fatura hesabı yapılması halinde ise davalı-alıcıya yazılı olarak ihtar etmek kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, dava konusu faturalarda, enerji bedeli ve dağıtım bedeli birim fiyatlarının faturaların düzenlendiği tarihte ükte olan perakende birim fiyatları olduğu, ancak bir alacak için yalnızca bir faiz istenebileceği için, mükerrerlik oluşturacağından icra takibine esas fatura bedellerinde gecikme bedelinin toplam fatura bedellerine eklenmemesi gerektiği, 17.11.2021 tarihli faturalardan birinde enerji kesme bedelinin de toplam fatura tutarına eklendiği, ancak 30.05.2018 tarihli EPTHY Md.49.2.” ye göre ikili anlaşma kapsamındaki tüketicilerin ikili anlaşmalardan kaynaklanan borçları sebebiyle elektriğinin kesilemeyeceği hüküm altına alındığı için ne gibi bir işlem yapıldığına dair belge de sunulmadığı için—— kesme bedelinin faturaya eklenemeyeceği, yönünde görüş ve kanaate varıldığı, faturalarda verilen tüketimler esas alınarak, dönemindeki birim fiyatlarla gecikme bedeli eklenmeksizin yalnızca tüketim karşılı olarak hesaplanan fatura bedelleri toplamı 13.10.2021 son ödeme tarihli faturalar için 8.439,52.-TL, 17.11.2021 son ödeme tarihli faturalar için 9.260,03.-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan faturaların icra takibine de esas fatura bedelleri olduğu; 2021-09 dönem faturalarının döneminde yürürlükte olan birim fiyatlarla hesaplanmış ikili anlaşma olmasaydı da aynı tutarda olacak doğru ve geçerli fatura bedelleri olduğu, 2021-10 dönem faturalarının ise aktif enerji birim fiyatında indirim uygulanmadığı ve —-bedeli eklendiği için normalden daha yüksek, ancak ikili anlaşma kapsamındaki taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuat hükümlerine göre doğru hesaplanmış geçerli fatura bedelleri olduğu, davalı tarafın söz konusu faturada indirim uygulanmadığı için itiraz etme ve sözleşmeyi yazılı olarak bildirim yaparak feshetme hakkı bulunduğu, ancak bu yönde bir işlem tesis edilmediği ve sözleşmeyle tanımlanmış olan hakkın kullanılmadığı anlaşıldığı için davalının sözleşmeye ve mevzuata göre hesaplanmış faturalardan sorumlu olduğu, tarafların tacir olması sebebiyle ticari faiz işletilip işletilemeyeceği konusunda takdir sayın mahkemede olmak üzere, taleple bağlılık ilkesi gereği, 6183 sayılı Kanunla belirlenen oranlar üzerinden yapılan hesaplama ile 02.12.2021 takip tarihi itibariyle toplam borç tutarı 17.994,38.-TL olarak hesaplanmış, davalının icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu yönünde sonuç ve kanaatine ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 03.03.2021 tarihinde 12 ay geçerli olmak üzere elektrik tedariğine dayalı hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tarafın elektrik enerjisi sağlamakla, davalının ise tahakkuk ettirilecek faturaları ödemekle yükümlü olacağının hüküm altına alındığı, dava konusu faturalarda, enerji bedeli ve dağıtım bedeli birim fiyatlarının faturaların düzenlendiği tarihte yürürlükte olan perakende birim fiyatları olduğu, ancak bir alacak için yalnızca bir faiz istenebileceği için, mükerrerlik oluşturacağından icra takibine esas fatura bedellerinde gecikme bedelinin toplam fatura bedellerine eklenmemesi gerektiği, yine 17.11.2021 tarihli faturalardan birinde enerji kesme bedelinin de toplam fatura tutarına eklendiği, bu hususun da uygun olmadığı, bu kapsamda faturalarda verilen tüketimler esas alınarak, dönemindeki birim fiyatlarla gecikme bedeli eklenmeksizin yalnızca tüketim karşılı olarak hesaplanan fatura bedelleri toplamı 13.10.2021 son ödeme tarihli faturalar için 8.439,52.-TL, 17.11.2021 son ödeme tarihli faturalar için 9.260,03.-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından sunulan belgeler dikkate alındığında bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın usulüne uygun olduğu, davalı tarafın davaya cevap vermediği gibi bilirkişi raporuna itirazda da bulunmadığı bu anlamda HMK’nın 94/3. maddesi gereği bilirkişi raporuna itiraz hakkının ortadan kalktığının kabulü gerektiği, değerlendirilmekle davanın kısmen kabulüne ve yine takip talebinde asıl alacağa uygulanacak faiz türüne ilişkin bir talepte bulunulmaması karşısında yasal faiz üzerinden takibin devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-Davalının——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 17.699,55-TL asıl alacak ve 294,83-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.994,38-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.229,20-TL harçtan başlangıçta alınan 326,52-TL nin mahsubu ile kalan 902,67-TL nin davalılardan müştereken alınarak hazineye irat kaydına,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.240,8‬0-TL nin davalılardan müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 79,20-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan başlangıçta yatırılan 326,52-TL nin harcın davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 240,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, ve 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.321,45‬‬-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 2.182,163‬‬-TL nin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.