Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/182 E. 2023/415 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/182 Esas
KARAR NO: 2023/415
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/03/2022
KARAR TARİHİ: 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan mal ve hizmetler aldığının, davalının davacıya 2021 yılı cari borcunun bulunduğunu ve iş bu borcu tahsil için takip başlatıldığını davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptaline, davalı aleyhine %20 icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı, itirazlarının haklı olduğunu, icra takibindeki alacağa uygulanan faiz oranının geçersiz olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin olmadığı gibi cari hesap ilişkisi bulunmadığı, davacı tarafından davalıya verilmiş bir hizmet veya teslim edilmiş bir malın olmadığını belirterek davanın reddine, alacaklı hakkında 620 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——— üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—– davalının — kayıtları celp edimiş—— davacının esnaf kaydı bilgileri celp edilmiş, —— davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiş, 17.03.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17.03.2023 tarihli raporunda özetle, “…Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ——-yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı ve davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, taraflarını ticari defterlerindeki borç/alacak tutarlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, Tarafların ticari defterlerine göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 77.939,90.-TL alacaklı olduğu, Takip öncesi dönemde davalıya usulünce gönderilmiş bir ihtarname tespit edilmediğinden takip öncesi faiz istenemeyeceği, ancak nihai kararın Sayın Mahkemede olduğu, İcra inkâr tazminatı ve tarafların diğer taleplerine ilişkin takdirin ise Mahkeme’ye ait bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile——- üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların —– üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından ——— bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin mal/hizmeti kabul edip —– bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.———
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının ——– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 77.939,90-TL asıl alacak ve takip talebinde belirtilen cins ve oran üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmemiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——– Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —— üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 77.939,90-TL asıl alacak ve takip talebinde belirtilen cins ve oran üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 5.324,07-TL’den davacı tarafça yatırılan 960,36-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 397,58-TL harç olmak üzere toplam 1.357,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.966,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 960,36-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 397,58-TL harç olmak üzere toplam 1.357,94-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 54,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.796,7‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.761,09-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.529,08-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 30,92-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 12.470,38-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.575,88-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04.05.2023