Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/154 E. 2023/121 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/154 Esas
KARAR NO : 2023/121

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisinin davalı —–şirketine ait ve—— tarafından işletilen otobüste yolcu iken 15/07/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle vefat ettiğini, şoförün tam kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı olup davacılardan —— ölenin eşi, davacılar ——yaşlarının küçüklüğü nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı sigorta şirketi tarafından adı geçen davacılar için 147.785,65 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, murisin ölmeden önce bir şirkette çalışması yanında ayrıca nakliye işiyle de uğraştığını, aylık net 3.100,00 TL kazandığını, davacıların murislerinin ölümü nedeniyle ağır bir acı ve üzüntüye düştüklerini bildirmiş, davacılar ——- için şimdilik 1.000.00’er TL yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davacı —– için 100.000,00 TL, diğer davacılar için 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılar —–Şirketi ile —— kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —— şirketi vekili cevap dilekçesinde; kaza yapa aracın müvekkili şirkete Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesi ve Artan Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, KTK md.97 gereği, dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının zorunlu olması yönündeki dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğinin, davacılar vekili —– vefatından dolayı 15/03/2016 tarihinde 147.785,68TL ödeme yapıldığını, bu ödeme gereği müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddinin gerektiğini, ölenin biletli yolcu olarak taşındığının kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, ticari faiz talep edilmeyeceğini bildirmiş, davanın dava şartı yokluğu, sigortalı aracın kusurunun bulunmaması, ölenin biletsiz yolcu olması ve şehir içinde yolcu iken ölmüş olması ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı——-vekili cevap dilekçesinde; kazada müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacıların ödeme alıp almadıklarının tespiti gerektiğini, olayla ilgili ceza yargılamasının sürdüğünü bildirmiş, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın ——-şirketlerine ihbarına ve davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——-Şirketi vekili cevap dilekçesinde; aracın sürücüsünün tam kusurlu olmadığını, sigortacı şirket tarafından davacılara 147.785,68 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle davacıların tazminat talep edemeyeceklerini, —— kayıtlarında aylık gelirin 1.300,00 TL olarak gösterilmesi nedeniyle davacıların ölenin 3.100,00 TL geliri bulunduğuna dair iddialarının kabul edilemeyeceğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığını, müvekkili şirketin zararın doğmasında hiçbir kusurun bulunmadığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan——şirketi vekili dilekçesinde: Yolcu Taşımacılık poliçesinden poliçe limiti 175.000,00 TL ödenmiş olduğundan söz konusu rapor ve ihbarı kabul etmediklerini bildirmiştir.İhbar olunan ——-şirketi dilekçesinde; zararın zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası teminat kapsamında olduğunu müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin manevi tazminatı istemlerinde de sorumlu olmadığını bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle vefat eden yakınlarının desteğinden yoksun kalan davacıların bir bölümü için maddi tazminat ile davacıların tamamı için manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya içinde bir örneği bulunan mirasçılık belgesine göre davacıların tümünün ölen —— mirasçıları olup davacı —– ölenin eşi diğer davacılar ölenin çocuklarıdır. Dava tarihi itibariyle davacılardan——reşit değildir.
Kaza tarihi itibariyle davalılardan —— Şirketinin maliki ve davalı —— işleteni olup davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesi ve Artan Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalanan şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan otobüs nitelikli aracın 15/07/2015 tarihinde sürücüsünün tek taraflı yol açtığı trafik kazasında davacıların murisi vefat etmiştir. Davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davaya konu maddi tazminattan, bunun yanında davalı ——araç maliki, davalı ——- ise işleten sıfatıyla davacıların tüm maddi ve manevi zararlarından sorumludurlar.Kazaya ilişkin yapılan ceza yargılamasında davalı ——taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan mahkumiyetine karar verilmiş, karar 01/12/2014 tarihinde itirazın reddi ile kesinleşmiş, karara dayanak alınan bilirkişi raporunda ölen asli davalı—–tali kusurlu olarak tespit edilmiştir.Kazaya neden olan sürücünün aynı kazada ölmesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.Gelen hasar dosyası örneği ve tarafların uyuşmazlık konusu olmayan açıklamaları ile davalı sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden üç davacı için 15/03/2016 tarihinde 147.785,68 TL ödeme yapıldığı, davacıların başkaca bir kurumdan kaza nedeniyle ödeme almadıkları belirlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda da açıklandığı üzere havanın yağışlı olmasını dikkate almayan otobüs sürücüsünün aracı kaydırarak reviş ve bariyerlere çarpması sonucunda otobüsün devrilerek davacıların murisi yanında çok sayıda kişinin ölümünü ve yararlanmasına neden olmasına, kazanın tek taraflı olması bir başka kişi ya da aracın kazaya karışmamış olması karşısında şoförün tam kusurlu olduğu açık olarak anlaşılır olduğundan bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.Mahkememiz tarafından 24.04.2019 tarih ——. ilamı ile ” davacının desteğinden yoksun kalan davacı reşit olmayan çocuklar —–için 63.112,22 TL, davacı ——için 96.452,47 TL ve davacı eş —— için 143.062,18 TL olmak üzere toplam 302.626,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ——Şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacı —– için 29.658,51 TL, davacı—— için 45.326,19 TL, davacı——— için 67.229,62 TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen davalı şirketin aracının ticari araç niteliğinde bulunduğu göz önünde tutularak avans faizi ile davalı sigorta şirketinden 15/03/2016 tarihinden davalılar ——-. Şirketinden ise kaza tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile tahsiline——-davacı eş için 50.000,00 TL, reşit olmayan küçüklerin reşit olan çocuklara göre çok küçük yaşta babasız kalmaları ve hayatlarını babaları olmadan sürdürecek bulunmaları, bir sosyal gerçeklik olarak kız çocuğu sıfatıyla babalarının korumasından yoksun kalmalarının yüksek oranda yol açacağı güven, şefkat, korunma gibi duygulardaki yoksunluk ve üzüntüyü reşit olan erkek çocuklara göre daha yoğun şekilde hissedecekleri göz önünde tutularak reşit olmayan davacılar ——için 40.000,00 ‘er TL, diğer davacılar için 25.000,00 ‘er TL olmak üzere toplam 205.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar —– Şirketi ve——-Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile verilmiştir. Verilen karar—— Sayılı ilamı ile ” Dava dilekçesinde avans faizi talep edildiği, kazaya karışan araç, ticari araç olan otobüs olduğu ve yolcu taşıma işinde kullanıldığına göre maddi tazminat yönünden avans faizine hükmedilmesi doğru ise de manevi tazminat için yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Bu nedenle bu hususa değinen davacılar vekili istinaf talebi yerinde olup, davalı ——-vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Kabule göre de; Mahkemenin karar yılında geçerli AAÜT hükümlerine göre davacılar —— lehine ayrı ayrı 40.000 TL manevi tazminat miktarları üzerinden 4.750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 6.a ve 7.a bentlerinde hatalı olarak 4.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi, yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.a maddesinde “10,25 TL + 1.024,00 TL tamamlama harcı =1,034,25 TL” harç yatırıldığı belirtildiği halde, 3.c maddesinde sadece 10,25 TL’nin davalılardan tahsil edilmesi şeklinde yazılması ve 1.024,00 TL tamamlama harcının ilave edilmemiş olması ve 850,00 TL bilirkişi ücretinin yargılama giderine dahil edilmemiş olması da hatalı olmuştur.Dairemiz kararının kapsamına göre manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf itirazı şimdilik incelenme konusu yapılmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı —– Şirketi vekili ile davalı ——- vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile dosya mahkememize geri gönderilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı Kanun’un 88/1. maddesinde ise bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan6098 sayılı TBK madde 162 ve 163 göre, borcun tamamından sorumludur.6098 sayılı TBK madde 167 uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur ——-Haksız bir eylem sonucunda bedensel zarara uğrayan davacının maddi tazminat talebinde bulunması veya kaza nedeniyle vefat eden murisin mirasçıları için destekten yoksun kalma tazminatı talebi halinde, uğranılan zararın miktarının tespiti bakımından kişinin kaza tarihindeki gerçek gelirinin ne olduğu hususundaki tespit esaslı unsurlardan biri olduğundan, böyle bir davada, mahkemece davacının veya murisin kaza tarihi itibariyle mesleği ve gelirinin ne olduğu doğru biçimde tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa bu durumda gelir asgari ücret olarak kabul edilerek buna göre hesaplama yapılmalıdır. Eğer davacının murislerinin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, diğer bir anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanamaması halinde ise tazminatın hesaplanmasında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. ——–Dosya içerisine 07.11.2022 tarihli aktüerya bilirkişisinin ek rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucu; 15.07.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan ——Şirketinin maliki olduğu, davalı —– işleteni olduğu, davalılardan ——-Şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesi Ve Artan Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalanan şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan otobüs vasıflı araçta sürücünün tek taraflı yol açtığı trafik kazası sonucu nedeniyle davacıların murisinin vefat ettiği anlaşılmakla, murisin asgari ücret dışında bir gelir elde edemediği ispat edilemediğinden hükme en yakın tarihte ki belirlenen asgari ücret kriterleri esas alınarak bilirkişi marifetiyle hesaplama yapılmış olup her bir davacının murislerinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat oranları belirlenmiş olup bilirkişi ek raporu denetime el verişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunduğundan yapılan hesaplama uyarınca her bir davacı için belirlenen miktarlara göre ıslah dilekçesi doğrultusunda destekten yoksun kalma tazminatları kabul edilmiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.——-Manevi tazminat yönünden ise kazaya karışan aracın ticari bir araç olması, otobüs olarak kullanılması ve yolcu olarak bulunan murisin vefat etmesi nedeniyle davacılar lehine kabul edilen manevi tazminat talepleri için kaza tarihi olan 15.07.2015 tarihinden itibaren takdir edilen miktarlar yönünden avans faizi ile birlikte kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Maddi tazminat talebi yönünden;
-Davacı —— için toplam 415.925,55-TL destekten yoksun kalma tazminatının;
A-Davalı ——Şirketi yönünden Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi yönünden 113.946,90 TL limit ile Artan Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yönünden 69.620,90 TL limit ile sınırlı olmak kaydıyla sigorta şirketi yönünden 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte,
B- Davalılar——- yönünden 415.925,55 TL’nin 15.07.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ——verilmesine,
-Davacı ——-için toplam 74.008,32-TL destekten yoksun kalma tazminatının;
C-Davalı——Şirketi yönünden Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi yönünden 20.275,31-TL limit ile Artan Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yönünden 12.388,10 TL limit ile sınırlı olmak kaydıyla sigorta şirketi yönünden 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte,
D-Davalılar ——-yönünden 74.008,32-TL’nin 15.07.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ——verilmesine,
-Davacı ——- için toplam 29.172,58-TL destekten yoksun kalma tazminatının;
E-Davalı —— Şirketi yönünden Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi yönünden 7,992.12-TL limit ile Artan Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yönünden 4,883.14 TL limit ile sınırlı olmak kaydıyla sigorta şirketi yönünden 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte,
F-Davalılar ——–yönünden 29.172,58 TL’nin 15.07.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ——-verilmesine,
G- Harç;
Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35.460,16 TL karar harcına karşılık dava açılırken yatırılan 1.632,61 TL peşin harç ile daha sonra yatırılan 1.024,00 TL tamamlama harcı ve 932,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 31.871,55‬ TL harcın; 12.061,65 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, geriye kalan 19.809,9‬0 TL’sinin ise davalılar ——– tahsili ile hazineye irat kaydına,
H- Vekalet Ücretleri,
G- Davacılar lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T uyarınca takdir edilen 75.101,71 TL nispi vekalet ücretinin; 35.074,91 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar——verilmesine, geriye kalan kısmın 40.026,8‬0 TL’sinin ise davalılar—–müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
I- Davalılar lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılar ——– alınarak davalılara verilmesine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
a)Davacı —— için 50.000,00 TL, davacılar —— her biri için 40.000,00’er TL davacılar ——her biri için 25.000,00’er TL olmak üzere toplam 205.000,00 TL manevi tazminatın 15/07/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
b)Davanın manevi tazminatı istemi yönünden KISMEN REDDİ ile davacı —–fazlaya ilişkin 50.000,00 TL, davacılar —– ile —- her biri için 35.000,00’er TL davacılar ——- her biri için 50.000,00’er TL olmak üzere toplam 270.000,00 TL’lik istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
c) Harç;
Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.003,55‬ TL karar harcının davalılar——-tahsili ile hazineye irat kaydına,
d) Vekalet Ücretleri,
I)Davacılar lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T uyarınca takdir edilen 31.700,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
II) Davalılar ——-lehine davanın red edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T’nin 10/2.maddesi uyarınca takdir edilen 31.700,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
F- Yargılama giderleri
I) Davacılar tarafından yapılan 3.617,81‬ TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
II) Davacılar tarafından yapılan 2.455,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.692,24 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
III) Davalı ——-tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davanın red edilen kısmına isabet eden 46,60 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
IV) Davalı ——tarafından yapılan 39,00 TL yargılama giderinin davanın bu davalı yönünden reddedilen kısmına isabet eden 23,47 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
V) Davalı —— tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesineİlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.