Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/153 E. 2023/452 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/153 Esas
KARAR NO : 2023/452

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın, fatura alacağına ilişkin başlatmış oldukları—–. İcra Dairesi—— Numaralı icra dosyasına itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı yan arasında ticari iş ilişkisinin bulunduğunu. İcra takibinin cari hesap işaret edilerek bakiye kalan alacak gözetilerek 114.409,73 TL olacak şekilde yasal faiziyle birlikte icra takibinin yapıldığını, dava konusu ticari ilişkiden kaynaklı alacak olduğundan zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak davalı tarafın arabuluculuk görüşmesinde iş bu ödemeyi kabul etmediğini, davalı yanın icra dosyasında borçlu bulunduğunu, cari hesap alacağının belli olmasına rağmen, davalının sadece borca itiraz ettiğini, icra takibine dayanak gösterilen belgeye ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadığını ve herhangi ödeme yaptığına dair bir belgeyi de sunmadığını beyanla, davalarının kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın eksik harç ödediğini, HMK hükümleri uyarınca dava şartını yerine getirmediğinden, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini Davacı yanın iş bu davaya konu —–. İcra Dairesi ——Numaralı icra dosyası kapsamında takibe dayanak evrakı olarak yalnızca 11.11.2021 tarihli fatura koyduğunu, ancak icra dosyasında talep ettiği tutarın, takibe dayanak fatura bedelinden oldukça farklı olup, icra takip bedeli ile çeliştiğini, İş bu davaya konu ödeme emrinde ye alan borcun sebehi kısmına “tüm cari hesap özellikle 11.11.2021 bir kısmı olan 114.409,73 TL kısmı” şeklinde beyanda bulunduğunu, ancak davacı yanın dava dilekçesinde defalarca bahsetmiş olduğu cari hesap dosyaya sunulmadığı gibi icra dosyası kapsamında da bulunmadığını, hal böyleyken davacı yanın hangi cari hesaba dayandığı, bu cari de yer aldığını iddia etmiş olduğu borcun neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—–. İcra Dairesi —–Esas sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- Vergi Dairesinden davacı ve davalının BA-BS kayıtları celp edimiş, —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —-talimat sayılı dosyası ile 09.11.2022 tarihli talimat bilirkişi raporu ve 24.04.2023 tarihli bilirkişi raporu ile 22.05.2023 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—–Asliye Ticaret Mahkemesinin —–talimat sayılı dosyası ile 09.11.2022 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı —–tarafından, Davalıya düzenlenmiş olunan faturanın kısmı ödenmemesi sebebiyle, Davalı —– aleyhine —–İcra Dairesi —– Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatmış olduğu. Davalının icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmuş olunduğu, Zorunlu Arabuluculuk kapsamında, Tarafların —-arabuluculuk dosya numarasında dosya açıldığı ve 22.02.2022 tarihinde anlaşma sağlanamaması şeklinde neticelendiği, dosya kapsamı içerisinde, Davacı—–. ile Davalı —–arasında, ticari ilişkiye dayalı düzenlenmiş herhangi bir Alım/Satım sözleşmesine rastlanılmamış olunduğu, davacı —– lehine delil olarak kullanılmak istenen 2021 yıllarına ait Yasal defterlerinin Kağıt ortamında tutulmuş olunduğu,——lehine delil olarak kullanılmak istenen 2021 yıllarına ait Yevmiye defterlerinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yasal sürede yapmış olduğundan sunulmuş olunan ticari defterlerin HMK 222. ve devam maddelerine göre lehine, aksine olan hususların aleyhine delil olarak kullanabileceği, —– lehine delil olarak kullanabileceği 2021 yıllarına ait Yevmiye Defterleri İçeriğinde; Davalı—– Satıcılar Hesabında —- nolu hesapta Davalı—–. ismiyle takibinin yapıldığı, Davalı —–” tarafından, Davacı —–düzenlenmiş olunan takip konusu faturanın yanı sıra 2021 yılı içerisinde 5 adet olmak üzere toplamda 6 adet faturanın, Davacı—- lehine delil olarak kullanabileceği 2021 yıllarına ait Yevmiye defterine içeriğinde yer aldığı, davalı —– tarafından, Davacı —–01.01.2021 ila 31.12.2021 tarihleri arasında düzenlenmiş olunan faturaları, Davacı —– lehine delil olarak kullanabileceği 2021 yıllarına ait Yevmiye defterine KDV Dâhil Toplamda 424.449,28 TL olarak kayıt etmiş olduğu, davalı —– tarafından, Davacı——- 01.01.2021 ila 31.12.2021 torihleri arasında düzenlenmiş olunan faturalara istinaden, davacı tarafından muhtelif tarihlerde yapmış olduğu ödeme kayıtlarına göre, Davacı ——lehine delil olarak kullanabileceği 2021 yıllarına ait Yevmiye defterine Toplamda 509.359,91 TL olarak kayıt etmiş olduğu, dosya kapsamı içersinde, Davacı —–tarafından, Davalı ——-yapmış olduğu ödemeler içerisinde yer alan, çeklere ilişkin belgeler ile virman işlemine dayanak belgelerin yer almadığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 24.04.2023 tarihli raporunda özetle, “…Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda;
Davalı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine
delil kudretine haiz olduğu;
Dava konusu alacak talebinin dayanağı hesap ilişkisinin 2021 yılındaki faturalar ve
ödemelerden oluştuğu;
Davacı tarafından yapılan ödemelerin ve düzenlenen faturaların toplam 531.315,36
TL tutarında olduğu; davalı tarafından düzenlenen faturaların ise toplam 424.425,50 TL
tutarında olduğu anlaşılmakta olup 02.03.2022 tarihi itibarıyla davacının davalıdan
106.889,86 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını Sayın Mahkemenin
takdirlerine arz ederim…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 22.05.2023 tarihli ek raporunda özetle, “…24.04.2023 tarihli kök raporda yapılan hesaplamaya esas tüm fatura ve ödemeler, davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi davacı tarafından dosyaya sunulan belgeler ve her iki tarafça beyan edilen BA/BS formları ile de doğrulandığı; 22.12.2021 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 106.889,86 TL alacaklı olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile BA BS formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların BA ve BS formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından Vergi Dairesine bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip Vergi Dairesine bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay —- HD.—– Esas —– Karar sayılı ilamı, —–BAM —– HD—— Esas —– Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 106.889,86-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de; davacının takip talebinde dava konusu olan cari hesaba konu faturalardan 11/11/2021 tarihli —–yevmiye nolu (davacı) 148.417,86-TL’lik faturanın sadece 114.409,73-TL’lik kısmının takip konusu yapıldığı, başka bir deyişle (148.417,86-TL – 114.409,73-TL) 34.008,14‬-TL’lik kısmın dava ve takip konusu olmadığı, alınan bilirkişi raporlarında bu miktarın davacı alacağından dışlanmadığı anlaşılmış, anılan miktarın dava konusu olmaması sebebiyle davacı alacağından dışlanması ile davacının bakiye 80.401,59‬-TL alacağının bulunduğu, davacının fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —–İcra Dairesi’nin —— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, 80.401,59‬-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. (—–) Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı (Yargıtay —–. HD. 12.10.2020 tarih—–Esas —— Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —-. İcra Dairesi’nin —— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, 80.401,59‬-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 5.492,23-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.381,79-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 572,05-TL harç ve tamamlama harcı olarak yatırılan 572,04-TL olmak üzere toplam 2.525,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.966,35-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.381,79-TL peşin harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 572,04-TL olmak üzere toplam 1.953,83‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 199,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.691,20-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.891,24-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.096,29-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 463,71-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 12.864,25-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.