Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2023/755 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/152 Esas
KARAR NO:2023/755
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/03/2022
KARAR TARİHİ:05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan protokole dayalı faturadan kaynaklı icra takibi başlatılmış olup, davalı- borçlu tarafından kötü niyetle icra takibine itiraz edilmiş, takibin İcra Müdürlüğü tarafından durdurulmuş olduğunu,
icra dosyasında asıl alacak 12.968,15 EURO olup; davalı borçlu tarafından iş bu icra takibi açıldıktan sonra müvekkili şirkete bir kısım ödeme yapılmış, Ancak kalan asıl alacak 500 EURO ve davalı borçlunun icra takibinin açılmasına neden olması nedeni ile vekalet ücreti ve icra
masraflarının ödenmemiş olduğunu, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak taleplerini içeren ticari davalar açısından arabuluculuk bürosuna başvuru bir dava şartı olduğundan, 03.02.2022 tarihinde arabuluculuğa başvuru yapıldığını, 24.02.2022 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesinde iki tarafın da anlaşamadıklarını beyan etmiş olduklarını, davalının itirazı haksız olup, icra dosyasını sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle yapılmış olup, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmuş durumda olduğunu, alacak likit alacak olup borçlu tarafından tutarı bilinmekte ve muayyen olduğundan asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ayrıca arabuluculuk görüşmelerinde müvekkilinin kendini vekil ile temsil ettiğinden ve arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığından AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretinin taraflarına ödenmesini talep etmekte olduklarını beyan ve iddia ederek, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla —— sayılı dosyasıyla ilgili olarak, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin işlemiş ve işleyecek faiz ve masraflarıyla birlikte devamına, asıl alacağın en az %20’si icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile arabuluculuk ve dava vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının bakiye fatura alacağını ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, 22.04.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi heyetinin 22.04.2023 tarihli raporunda özetle, “… 6100 sayılı HMK’ nın 266/c. 2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif ve icra tazminatı talepleri ile taleple bağlılığın takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacı şirketin 500.-EURO asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle kısmi itirazın iptali istemi ile davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi itibarıyla, takip talebindeki gibi faturalara dayalı Açık C/H’ tan kaynaklanan 12.968,15 EURO asıl alacak bakiyesinin mevcut bulunduğu, davalı şirketçe takip tarihi sonrası dava tarihi öncesi haricen yapılan ödemelerin 12.395,00 EURO olduğu ve bu tutarın davacı şirketin takip konusu yapılan asıl alacağından mahsup edildiğinde,(12.968,15 EURO – 12.395,00 EURO=) 573,15 EURO asıl alacak bakiyesinin kaldığı, davacı vekilinin talebinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500.-EURO asıl alacak olması ve taleple bağlılık ilkesi gereği, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 500.-EURO asıl alacak talebinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın dayandığı takip dosyasının yapılan kapak hesabında, davacı yanın davalı yandan takip masraf ve ferileri ile vekalet ücreti nedeniyle oluşan alacağının 31.991,75 TL olarak hesaplandığı, dolayısıyla davacı şirketin davalı şirketten 573,15 EURO ASIL (Talep 500.00 Euro) ve 31.991,75 TL takip masraf ve ferileri ile vekalet ücret alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatlerine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır.İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması hâlinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Takipten sonra, ancak davadan önce yapılan kısmi ödeme miktarı bakımından dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava reddedilse -veya kısmi ödeme miktarınca dava açılmasa- bile, kısmi ödemenin yapıldığı icra takibi kendi yasal prosedürü içerisinde devam edecek, hatta asıl borç kalksa bile faiz ve ferileri yönünden takip sürebilecek, salt bu nedenle icra dosyasının kapanmasından söz edilemeyecektir. Nitekim aynı——— sayılı kararlarında da benimsenmiştir.Takip tarihinden sonra yapılan ödemenin alacağın hangi bölümünden mahsubu gerektiği kanusunda TBK 100/1. madde hükmü gözetilmelidir. TBK 100/1. maddeye göre borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Bunun karşı anlamına göre borçlu faiz ve masrafları ödemede gecikmiş ve özellikle vadesinde borcu ödemediğinden temerrüt faizi işlemeye başlamış ise yapılan ödemelerin öncelikle masraf ve faizlerden mahsubu gerekir.Somut olayda, davalı tarafından dava tarihinden önce takip tarihinden sonra yapılan ödemeler yönünden TBK 100 md gereği işleyecek faiz hesabı yapılarak yapılan ödemelerin öncelikle işleyecek faizden bakiye kalanın asıl alacaktan düşülmesi gerekmektedir. Ancak davacının bu yönde talebi olmadığı gibi yapılan ödemeler sonrasında bakiye asıl alacağı 573,15 € olmasına rağmen dava dilekçesinde 500 € talep edildiğinden ayrıca TBK 100 md gereği hesaplama yapılmasına gerek görülmemiş, davacının bakiye alacak talebinin kabulüne, davalının ——— takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, 500,00 € asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca Euro cinsi yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden takibin devamına, asıl alacak (12.968,15 € ) miktarı üzerinden hesaplanacak icra vekâlet ücreti, harç, masraf ve ferilerinin icra müdürlüğünce hükmün infazında gözetilmesine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —— Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
a-Davalının——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, 500,00 € asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca Euro cinsi yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden takibin DEVAMINA,
b- Asıl alacak (12.968,15 € ) miktarı üzerinden hesaplanacak icra vekâlet ücreti, harç, masraf ve ferilerinin icra müdürlüğünce hükmün infazında gözetilmesine,
c-Hükmedilen 500,00 € asıl alacağın %20’si oranında belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 533,65-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 452,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 133,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.225,2‬0-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen (500-Euro*15,6244) 7.812,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2023